It'll never happen traduction Turc
265 traduction parallèle
If you get me out of this jam, it'll never happen again.
Eğer beni kurtarırsan, bir daha asla yapmam.
It'll never happen again.
Bir daha asla olmayacak.
It'll never happen again.
Bu asla bir daha olmayacak.
THAT WAS A MISTAKE, AND IT'LL NEVER HAPPEN AGAIN.
Bir daha olmayacak. Asla olmayacak.
- It'll never happen. It'll never be.
- Hiç de öyle olmayacak.
It'll never happen again.
Bu bir daha asla olmayacak.
The only thing is, if it ever does happen... I'll never respect you... and I'll never, never speak to you again.
Şayet bir daha olursa katiyen sana saygı duymam ve de seninle bir daha asla konuşmam.
It'll never happen again.
Bir daha olmayacak.
It'll never happen.
Bu asla olmayacak.
♪ There'll never be a day so sunny It could not happen twice ♪ Where is the man with all the money?
böyle güneşli bir gün daha olamaz bunun bir tekrarı olamaz... kimin bu kadar parası var?
♪ There must be someone who will buy ♪ There'll never be a day so sunny I know it could not happen twice ♪ Where is the man with all the money?
mutlaka bunu satın alacak birileri olmalı... böyle güneşli bir gün daha olamaz bunun bir tekrarı olamaz... kimin bu kadar parası var?
♪ I'm so high, I swear I could fly ♪ What a sky, a heavenly ceiling ♪ There'll never be a day so sunny It could not happen twice
öyle mutluyum ki, uçabilirim... ne güzel bir gökyüzü, cennet gibi bir çatı... böyle güneşli bir gün daha olamaz bunun bir tekrarı olamaz... kimin bu kadar parası var?
It'll never happen again, I'll tell you that.
Bir daha asla olmayacak. Bundan emin ol!
But it'll never happen!
Bunu da yazmıştın. Ama böyle bir şey olmayacak!
We'll remember it as a very beautiful... and solemn moment... that will never happen again.
Bunu, bir daha asla yaşanmayacak olan... çok güzel ve kutsal... bir an olarak hatırlayacağız.
You'll never know when it's gonna happen.
Ne zaman olacağını asla bilemezsin.
Ah, it'll never happen.
- Bu asla olmayacaktır.
It'll never happen.
Bu asla olmaz.
" You'll never know when and where it's going to happen.
"Ve bir kere başladı mı, nasıl ve ne zaman biteceğini de asla bilemezsin."
You'll never know when it'll happen.
Ne zaman olacağını asla bilemezsin.
It'll never happen, so why go crazy thinking about it?
Olmaz işte, boşver bunu.
He says it'll never happen.
Moreland bunun asla olmayacağını söylüyor.
I promise it'll never happen again.
Bir daha olmayacak, söz veriyorum.
It happened last night, it'll never happen again.
Bir daha asla olmayacak.
Sometimes I think it'll never happen again.
Bazen bir daha asla yaşanmayacağı hissine kapılıyorum.
David, it'll never happen again in a million years.
David, bir milyon yıl içinde bir daha olmayacak!
It'll never happen.
Öyle bir şey olmayacak.
It'll never happen with us.
Asla bizim başımıza gelmeyecek.
It'll never happen again.
Bu bir daha tekrarlanmayacak.
I hope it'll never happen again.
Bir daha asla yapmayacağını umuyorum.
Well, if you ever see the moon over Parador... if you ever see it floating over the Gulf of Sorrows... or smell the gardenias in the air... see the sunlight... on the red tiles of the rooftops... and you happen to be with a warm woman... you'll never forget it.
- Şey, eğer Parador Üzerinde Ay'ı hiç seyrettiysen... Onu Keder Girdabında yüzerken gördüysen... ya da havadaki gardenya kokusunu aldıysan... günışığını gördüysen... ve çatıdaki kırmızı kiremitleri... ve sıcak bir kadınla birlikte olduysan... Asla unutmayacaksın.
It'll never happen.
Böyle bir şey olmayacak.
Because it'll never happen again.
Bu bir daha olmayacak.
I suppose you don't know that the phone company killed Kennedy... because he was trying to break it up, and they'll never let that happen.
Herhalde Kennedy'yi telefon şirketinin öldürdüğünden haberiniz yok. Çünkü o, şirketi parçalara ayırmak istiyordu ve buna asla izin vermezler.
Don't worry, Paulette, it'll never happen again.
Merak etme Paulette, bir daha asla olmayacak.
It'll never happen again.
Bir hata yaptım. Bir daha olmaz.
It was just a one-time thing, and it'll never happen again.
Bir seferlik bir şeydi. Bir daha olmayacak.
It'll never happen, so...
Nasıl olsa asla olmayacak.
It'll never happen again, Miss
Bir daha olmayacak hanımefendi.
- It'll never happen, Bob.
- Bu hiç olmayacak bir şey, Bob.
And don't say it'll never happen... because we all remember that thing with what's-her-name.
neyse böyle bir şey olmayacağına göre söylemeyelim hepimiz onun ismini biliyoruz.
It'll never happen.
Ha onu bileydin.
It'll never happen.
Öyle bir şey asla olmayacak.
It'll never happen again, Uncle.
Bir daha asla olmayacak, amca.
- It'll never happen.
- Asla olmaz.
" I promise it'll never happen again.
Söz veriyorum bir daha olmayacak.
"I promise it'll never happen again, and I still love only you."
Ben hala seni seviyorum. "
- It'll never happen.
- Böyle bir şey asla olmayacak.
- It'll never happen again.
- Bir daha asla olmayacak.
- It'll never happen again.
- Bir daha olmayacak.
It'll never happen again.
Tekrarlanmayacak.
it'll never happen again 52
it'll never work 48
never happened 98
never happen 26
happened 142
happen 63
happens 83
happening 65
happens to the best of us 37
happens all the time 118
it'll never work 48
never happened 98
never happen 26
happened 142
happen 63
happens 83
happening 65
happens to the best of us 37
happens all the time 118
happens to me all the time 16
it'll pass 151
it'll be alright 64
it'll be okay 411
it'll be our secret 35
it'll be over before you know it 17
it'll be 123
it'll be over soon 59
it'll be worth it 51
it'll be ok 114
it'll pass 151
it'll be alright 64
it'll be okay 411
it'll be our secret 35
it'll be over before you know it 17
it'll be 123
it'll be over soon 59
it'll be worth it 51
it'll be ok 114
it'll be fun 600
it'll 69
it'll be all right 327
it'll be your fault 21
it'll be fine 692
it'll be nice 34
it'll be too soon 17
it'll be easy 44
it'll be different 17
it'll be quick 24
it'll 69
it'll be all right 327
it'll be your fault 21
it'll be fine 692
it'll be nice 34
it'll be too soon 17
it'll be easy 44
it'll be different 17
it'll be quick 24