It's about traduction Turc
67,348 traduction parallèle
It's like we talked about last night.
Dün gece konuştuğumuz gibi.
That's why we need to talk about what happened to you in Santa Monica,'cause I don't want you to carry it around like I did.
Bu yüzden, Santa Monica'da neler yaşadığın ile ilgili konuşmalıyız. Çünkü, bu yükü benim yaptığım gibi taşımanı istemiyorum.
It's okay to be sad about her.
Onun hakkında üzgün olman gayet normal.
I understand about the kids, but maybe... maybe it's best for all of you just to... let him go.
Çocukları anlıyorum, ama belki belki de hepiniz için gitmesine izin vermek en iyisidir.
I mean, I thought maybe... maybe this time it was about us, but it's never about us, because it's always about him.
Demek istediğim, düşündüm de belki belki bu konu bu sefer... ... bizimle ilgiliydi diye, ama hiç değildi. Hep onunla ilgiliydi.
Of course you did, Alison,'cause it's about you.
Elbette öyle Alison.... ... çünkü seninle ilgili.
Whatever you're fighting about, I'm sure it's fixable.
Kavga ettiğiniz şey neyse, eminim düzeltilebilir.
Well, it's kind of my job for you to tell me about it.
Bana bahsetmek istediğin şey de bir tür benim işim.
Why did I have to read about it in the Times?
Niye Times'da okumak zorunda olayım? Sıkıcı davalar.
You might... You might want to think - about going offshore with it.
Birikimini yurtdışı bankalara aktarman mantıklı olabilir.
CEO Kurt Williams knew about it, could have stopped it, directed it to continue.
CEO Kurt Williams haberdarmış durdurabilecekken devam ettirmiş.
No one's gonna know about it, and he ain't gonna hurt anybody else, so pssh.
Kimse bilmeyecek. Amcam artık kimseye zarar veremez.
It's beef, not armadillo, if that's what you're worried about.
O burger sığır etli. Armadillo buranın adı.
It's about what's right.
Doğru olanı yapmak.
See, every mistake you ever thought about makin', Huckleberry Finn already made it fo'you so you don't have to do it.
Aklına gelmiş gelecek tüm hataları Huckleberry çoktan senin adına yapmış olduğundan sen yapmaktan yırtıyorsun.
You get that we about to be mowed down like some lawn gnomes and it's your fault, right?
Bizi çim gibi biçmek üzereler ve hepsi senin suçun, farkında mısın?
It's about school.
Bu okul hakkında.
Hey, hey-hey-hey-hey, it's good news about Charlie, right?
Charlie hakkındaki haberler iyi, değil mi?
And that's why I felt it was my duty to alert you about his visit.
Bu yüzden ziyareti ile ilgili sizi uyarmamın görevim olduğunu düşündüm.
It's about me and you, right?
İkimizle ilgili, değil mi?
It's about God.
Tanrı hakkında.
It means, young lady, that you're about to go to the head of the line.
Demek oluyor ki, genç hanım sıranın önüne geçmek üzeresin.
'Cause it's about to drop.
Çünkü piyasaya düşmek üzere.
I've got to say, it's so exciting to find out something new about you.
Söylemem gerekiyor ki, seninle ilgili yeni bir şey keşfetmek çok heyecan verici.
I know that you need time to grieve, and it's too hard to think about the future now. But you could come with me.
Yas tutacak zamana ihtiyacın olduğunun ve şu anda geleceği düşünmenin daha da zor olduğunun farkındayım ama benimle gelebilirsin.
But there's nothing I can do about it right now. Look...
Ancak şu an bu konuda hiçbir şey yapamam.
- It's about the violence, Jack.
- Bu şiddetle ilgili, Jack.
When it's my time, will you care about me then?
Benim zamanımda o zaman beni önemsiyor musun?
It's not about me.
Bu benimle ilgili değil.
- It's not about me.
- Benimle ilgili değil.
I don't fucking care if it's about you.
Seninle ilgili olmasa bile umrumda değil.
- That's about the size of it.
- Bu olayın boyutu ile ilgili.
It's about four minutes there.
Oraya gitmem yaklaşık dört dakika.
You'll read all about it in next month's Harper's.
Harper'ın gelecek ayki sayısında bütün bunları okuyacaksın.
When it comes to murder, you can find a needle in a haystack, but when it's about your own daughter...
Polisler. Bir cinayet olduğunda, samanlıkta iğne bulursunuz. Ama benim kızım söz konusu olunca..
I might be mistaken about when I saw it.
Onu gördüğüm zaman hakkında yanılmış olabilirim.
There's a maize field about a mile east of here. Who does it belong to?
Buranın doğusunda yaklaşık iki kilometre ileride mısır tarlası var.Orası kime ait?
It's about my sergeant's exam.
Çavuşluk sınavımla ilgili.
It'd be great if we didn't talk about Gary's balls anymore.
Artık Gary'nin taşaklarından bahsetmezsek çok güzel olur. Tabii.
How about it's none of your fucking business, Dan?
"Sana ne oluyor lan?" desem ne dersin Dan?
It's about the operation we discussed earlier, sir.
Dün konuştuğumuz operasyonla ilgili, efendim.
He didn't slip, he didn't trip, nobody was around him, he wasn't pushed, and he's holding his head like it was about to explode.
Kaymamış, düşmemiş, etrafta kimse yok, iten yok ve başını tutuyor, sanki patlamak üzereymiş gibi.
I try to stop thinking about it, but it's not working out so well.
Düşünmemeye çalışıyorum, ama pek başaramıyorum.
It's about a mile from the park.
Parktan yaklaşık 800 metre.
Well, anyone of them can be an Alpe, but how can we justify dragging them in for questioning if it's about eating sleep?
Bunlardan biri Alpe olabilir, ama mesele uyku yemesi olunca onları sorgulamak için haklı gerekçemiz ne olacak?
I think it causes some gnarly skin rash to reptilian Wesen, but that's about the worst it does.
Bazen altüst bir deri döküntüsü oluşturduğunu düşünüyorum Sürüngen Wesen'e, ama en kötüsü budur.
And Rosalee kinda told him that it was me that she was worried about, which means he's coming over to kill me.
Ve Rosalee birazcık ona söyledi Onun benim için endişeli olduğumu söyledi. Bu da beni öldürmek için geliyor demektir.
There's been a lot of prophecies about something called a Shaphat, and that's what it's after.
Bir şey hakkında bir sürü kehanette bulunuldu Shaphat olarak adlandırdı. sonra
There's a prophecy about a staff with the power of the gods, and it can't be destroyed.
Bir kehanet var Tanrıların gücüne sahip bir personel hakkında, Ve yok edilemez.
It sounds like you've covered every possible safety angle, so what is this top-secret new thing you're about to launch?
Her olası güvenlik açısını kapattınız gibi geliyor, peki tanıtmak üzere olduğunuz bu çok gizli yeni şey nedir?
Maybe your time with Mario's more about you than it is about him.
Belki de Mario ile geçirdiğin zaman ondan çok senin içindir.