It's all over the internet traduction Turc
74 traduction parallèle
- It's all over in the Internet.
- İnternet'te her tarafa yayılmış.
but he can send informatio n supposedly all over the world. I don't know if he's full of shit or what. Ricky it's the Internet...
Sam'in hesap makinası gibi şeyi... iddiaya göre dünyada her yere bilgi gönderiyor.
It's not your picture all over the Internet, it's mine.
İnternette dolaşan senin resmi değil, benim ki.
I know. It's been all over the lnternet.
Biliyorum. internet'te her yerdeydi.
Yeah, and now it's all over the fucking Internet,
Evet ve şimdi tüm internett
And it's gonna be all over the internet tomorrow.
Ve yarın tüm internete yayılmış olacak.
Well, rumors of a haunted film set... free publicity, especially when you're making a horror movie I mean, it's already all over the internet.
Bedava reklâm. Özellikle de korku filmi çekiyorsanız. İnternette her yere yayıldı bile.
It's all over the internet.
Her forumda, her blogda ondan bahsediyorlar.
It's all over the Internet.
İnternete sızmış.
Yeah, but the last time I lent you a game sampler it ended up all over the Internet.
- Evet ama sen en son oyunun örneği verdiğimde internete sızdırmıştın.
And posted it on the internet so's all his mad man mates could toss themselves off over it.
Ve bütün kaçık arkadaşlarının izleyip kendini tatmin etmesi için bunu internette yayınlamanıza da.
It's all over the internet.
İnternette hep bu haber var.
Erm... it's all over the BBC News websites.
Her şey BBC'in internet sayfasında.
It's particles scattered all over the Internet.
İnternete yayılmış parçaları.
It is, indeed. Thanks to your stupid peace picnic, His butt is all over the internet.
Şapşal barış pikniğin yüzünden internetin her köşesinde Grady var.
It's all over the Internet. Look!
İnternette, bak!
It's all over the Internet. The buzz is really positive.
Bütün internette dolaşıyor dedikodular harika.
It's all over the Internet.
İnternete düşmüşüm.
It's all over the Internet.
Bütün haberler internette.
It's all over the internet.
Bütün internette.
When do we tell r it's all over the Internet?
İnternete düştüğünü ne zaman söyleyeceğiz?
It's all over the local news, freeway signs and Internet.
Tüm yerel haberlerde ve internette. İyi iş.
It's all over the Internet that I stole Javier's notebook.
Herkes, internetten Javier'ın not defterini çaldığımı okudu.
It's all over the Internet that I stole Javier's notebook.
Herkes, internetten Javier'in not defterini çaldığımı öğrendi.
What do you mean, it's all over the Internet?
- Ne demek, internete düşmüş?
Somebody told something and it's all over the Internet Leaked the story about us seeing each other...
Biri birşeyler söylemiş ve internete düşmüşüz Görüştüğümüze dair haberler çıkmış...
It's all over the Internet.
Tüm internete yayılmış.
Well, I can try, but it's probably all over the Internet by now.
Denerim, Ama muhtamelen internet'e yayılmıştır.
It's all over the Internet, and I don't really have any answers, so if you can come home as soon as you can...
İnternetten bakıyor ve verecek bir cevabım yok eve olabildiğince erken gelebilirsen- -
It was too risqué for TV, but it's all over the internet.
Tv için çok müstehcen, ama internetin her yerinde.
But it's all over the internet.
Bütün olanlar internette çalkalanıyor.
It's all over Youtube and is taking over the internet. Hello?
Youtube ve internette duymayan kalmadı.
Now it's all over the internet.
Su anda tum internette bu konusuluyor.
It's all over the Internet- -
İnternette her yerde.
It's all over the internet I'm obsessed with it.
Hepsi internette var. Kafayı taktım.
It's all over the Internet.
Hepsi internette.
It's all over the Internet that he starts today.
Bugün başlayacağı İnternet'te yazıyordu.
It's all over the internet.
İnternet bununla çalkalanıyor.
It's all over the Internet, too. What do we know about our victim the phony colorectal doctor?
Kurbanımız hakkında ne biliyoruz, sahte kolorektal doktor?
It's all over the internet, too.
Tüm internette de haberler dolanıyor.
It's all over the TV and the Internet.
Bunların hepsi televizyon ve internette geziyor.
Great, now, it's all over the Internet and my shoulders are all up around my ears.
Konu şimdi de internette dolaşıyor. Sinirden omuzlarım kulaklarıma kadar kasıldı.
It's all over the Internet.
- Tüm internete yayıldı.
Yeah, you won't find it on the normal Internet, but it's all over the deep Web.
Normal internette bulamazsın ama gizli internette var.
It's all over the Internet.
İnternette her yerde var.
It just came through, but it's already all over the media and the Internet. Call a press conference.
Birden her yere ulaştı, bütün medya ve internette gösterime girdi.
It's all over the internet.
- İnternete düşmüş.
Look, Ms Baron, it's all over the internet.
Bakın Bayan Baron, tüm internete yayılmış.
- It's all over the Internet. It's great!
- Tüm internete yayılmış, harika bir şey bu!
It's all over the Internet.
İnternette hep bu var.
It's all over the internet right now just how bad it is there.
Oradaki durumun ne kadar kötü olduğuna dair bir sürü haber var internette.