It's always the same thing traduction Turc
57 traduction parallèle
Clint did it because. well. that's the same thing he'd always done.
Clint'te aynı şeyleri yapıyordu, Onun her zaman yaptığı işlerdi.
You really are... it`s always the same thing
Gerçekten öylesin. Hep aynı şey.
It's always the same thing!
Her zaman aynı şey!
Sensational stuff, murderers, are always rather abstract in the papers... But in your own life, it's not the same thing.
Sansasyonel olaylarda, katiller gazetelerde soyut görünüyorlar ama insanın kendi yaşamında, durum aynı değil.
It's always the same old thing, basically.
Aslına bakarsan, her zamanki saçmalık.
It's always the same thing.
Her yer aynı işte.
It's always the same thing.
Palavralar hep aynı.
And if anyone ever gets close, it's always the same thing.
Ve eğer birisi yanına gelirse, hep aynı şey oluyor :
It's always the same thing.
Hep aynı şey oluyor.
It's always the same thing.
Herzamanki şeyler.
It's just, what we think happened and what actually happened aren't always the same thing but not altogether insignifiicant, either.
Yalnız olduğunu sandığınız şeyle gerçekte ne olduğu iki farklı şey. Bu fark pek de önemsiz sayılmaz.
It's always the same thing... in every bus I take.
Her zaman aynı şey... her otobüse bindiğimde.
It's always the same old thing.
Hep aynı hikaye...
It's always the same thing.
Herzaman ayni seyler.
It's always the same thing.
Her zaman aynı şey.
It's simple, it's always the same thing with you, Fred.
Aslında çok basit. Sorun hep sensin Fred!
Fag. It's always the same thing, you go, drink, you, you know, you stay around with the same people and then you do the same crap, you know, and you go home to go to sleep.
Hep aynı şey, gidersin, içmeye başlanır bilirsin işte aynı yerlerde aynı insanlarla kalırsın.
It ´ s always the same thing with you, goddamn.
Hâlâ eskisi kadar inatçısın!
It's is always cold right there, it amounts to the same thing...
Orası kutuplar kadar soğuk çünkü...
And day or night it's always the same thing.
Ve gece gündüz hep aynı şey.
It's always the same thing.
Hep aynı şey.
It's always the same thing, Bouddha, everytime!
Hep aynı şeyi yapıyorsun Buda, her seferinde.
Concerning Art Nouveau furniture, it's always the same thing.
Çağdaş Sanat mobilyalarını göz önüne alacak olursak, hep aynı problemle karşılaşıyoruz.
It's always the same thing.
Hep aynı şekilde bitiyorlar zaten.
It's always the same thing With Russians you need psychology you need to beat them up to make them walk.
Ama ruslarla da her zaman aynı şey, psikolojik. Onları yürütmek için kafalarına vurmak gerekiyor.
Because it's always the same thing every year.
- Çünkü her sene hep aynı şeyler.
Um, every time I passed Sydney, she'd always say the same thing to me. She'd say "When are you gonna get off your butt and slap a diamond on that girl's finger?" So, it's with much irony that on the day she died, my life actually begins.
Sydney beni ne zaman görse aynı şeyi söylerdi : "Ne zaman kıçını kaldırıp o kızın parmağına yüzüğü takacaksın?" Oldukça ironik olsa da onun aramızdan ayrıldığı gün benim hayatımın başladığı gün oldu.
It's the same problem as always, you're thing is too big, dog, you're hurting her
Her zaman ki sorunla aynı, şeyin çok büyük, dostum, onun canını yakıyorsun.
The whores, the liars, the cheats and the deserters, it's always the same thing.
Fahişeler, yalancılar, eşini aldatanlar ve firarîler. Her zaman aynı şey.
Just think of it like it's the same thing as always.
Her zamanki gibi olduğunu düşün yeter.
Uh, it's just always the same thing every year.
Her yıl aynı şey.
Because I have always wanted to speaks Italian... and I can sound like I'm speaking Italian, so it's... more or less the same thing.
Çünkü her zaman İtalyanca öğrenmek istemişimdir ve İtalyanca biliyormuşum gibi konuşabiliyorum, bu yüzden aşağı yukarı aynı şey sayılır.
It's always the same thing.
Her zaman aynı olay.
Look at that show 20 / 20, it's always the same thing, right?
20 / 20 programına bakın mesela, hep aynı şey değil mi?
The road racers great defence is always the same thing, every single one of them, it's the same thing,
Cadde yarışçısı eşittir mükemmel savunma içgüdüsü Her biri için aynı manayı ifade eder
Boy, it's always the same thing in this country!
Bu ülkede nakarat hep aynı yahu!
Extend perspective and see that it is always the same thing
Bakış açını genişlet ve sürekli aynı şeylerin olduğunu gör.
It's always the same thing, you know, whether you're coming or going.
- Her zaman aynı şeyler işte. Gelip gitmen fark etmez.
Really, I played a bunch of gigs, and it's always the same thing.
Gerçekten, birçok konserde çaldım. Hep aynı şeyleri hissettim.
It's always the same thing with you.
Senin için her zaman aynı şey.
And one thing remains the same... that no matter what's going on, it's always about you.
Ama bir şey aynı kalıyor. Ne olup biterse bitsin konu hep sensin.
It's always the same thing - slippers.
ev terliği. Hiç belli olmaz.
Yeah. The same thing every year. It's always slippers.
Her sene aynı şeyi gönderiyor ; ev terliği.
- It's always the same thing.
- Hep aynı terane.
And for me, it's been over 30 years, and so I'd always say the same thing.
30 yıldan fazla oldu. Ben hep aynı şeyi söylerdim.
And I've known it since I first asked..... and after every dreadful thing that's happened since... .. and the answer's always the same.
Bu soruyu ilk sorduğumdan beri biliyorum ve o zamandan beri olan her korkunç şeyin ardından ve cevap her zaman aynı.
I'm just saying - it's always the same thing.
Ben sadece her zaman aynı şeyler olduğunu söylüyorum.
It's always the same thing...
- Kaza mı oldu acaba?
It's just I've been a volunteer here for three years now and I always say the same thing to all the new recruits.
Üç yıldır burada gönüllü olarak çalışıyorum ve yeni gelenlere hep aynını söylerim. Bulaşma.
What, are you kidding? It's always the same thing.
Dalga mı geçiyorsun?
It's always the same, his name's not on a single thing.
Her zaman aynısı oluyor. Adı tek şeyde geçmiyor.