It's been a week traduction Turc
690 traduction parallèle
It's been almost a week, but are you sure you want to cancel it?
Bir hafta doldu, evlilikten vazgeçecek misin?
It's been almost a week.
Bir hafta doldu?
Yes, it's been sore for over a week.
Evet, bir haftadan beri yaralı.
It's been over a week.
Bir haftadan fazla oldu.
It's been a week since the robbery.
Soygundan bu yana bir hafta geçti.
But it's been over a week since we've heard from Boy.
Ama Çocuk'tan haber almayalı bir haftayı geçti.
But it's been a week since I introduced them.
Ama buluşmalarının üzerinden bir hafta geçti.
It's been over a week now.
Bir hafta geçti.
It's been a week from hell here.
Felaketin üstünden bir hafta geçti.
It's been a long week.
Uzun bir haftaydı.
it's been a busy week... right, very busy...
Bu hafta işler baya açıldı...
It's been a week now.
Bir hafta oldu.
It's been raining for a week now.
Neredeyse bir haftadır yağmur hiç durmadı.
Well, here at Wimbledon, it's been a most extraordinary week's tennis.
Wimbledon'da olağanüstü bir tenis haftasıydı.
It's been more than a week since they cut down my sweet orange tree.
Şeker Portakalı ağacım kesileli bir haftadan fazla oldu.
- It's been a heavy week.
- Çok yoğun bir hafta oldu.
It's always been a heavy week.
Onu korumayı bırak. Hep yoğun olmuştur zaten.
It's been over a week you've been gone.
Bir haftadır yoksun.
It's only been a week.
Daha bir hafta oldu.
And Basil, please get that picture up, it's been there for a week.
Ve Basil, lütfen o resmi yerine as, bir haftadır orada duruyor.
I DON'T THINK IT'S BEEN A WEEK.
Bir hafta olduğunu sanmıyorum.
That'd be great, but, you know, it's been a rough week for me.
Oh, bu harika olur ama biliyorsun, benim için zor bir haftaydı.
So it's been a week.
Demek bir hafta oldu.
It's been a week. Last week, we went for a ride in the car.
Geçen hafta arabayla dolaştık, hatırlıyor musun?
It's been a week.
Bir hafta oldu.
It's been over a week now.
Bir hafta oldu.
It's been almost a week, and I still ain't recovered from that.
Neredeyse bir hafta oldu hala bunu atlatamadım. - Ben de öyle.
See, he was alone when they found him, and they couldn't be sure how long he'd been there... Or if he'd been in a battle, which battle, because there were three in the area that week. It could have been in any of'em, they said.
Bulduklarında yalnızmış ve ne kadar süredir orada olduğunu kestirememişler ya da bir çatışmada mı olduğunu, hangi çatışma olduğunu çünkü o bölgede aynı hafta üç çatışma olmuş.
Well, it's been almost a whole week since we've been together.
Birlikte olalı bir hafta oldu.
It's been a week we are eating the same thing.
Bir haftadır evde aynı yemek pişiyor. Yeter.
It's been almost a week.
Neredeyse bir hafta oldu.
It's been like that for a week. What is it?
- Bir haftadır bu şekilde.
It's only been a week.
Daha bir hafta oldu ama.
I hate it already and it's only been a week.
Şimdiden nefret ediyorum ve daha bir hafta oldu.
Dad, it's been a week.
Baba bir hafta oluyor.
It's been a bit over two weeks. He came Friday morning stayed exactly one week.
İki haftayı geçiyor, cuma sabahı gelmişti Tam bir hafta kaldı.
It's been sort of a dull week.
Bu hafta canım çok sıkıldı.
It's only been a week Since she broke up with l-Loyd.
L-Lyod'dan ayrılalı sadece bir hafta oldu.
It's been... It's been almost a week.
Neredeyse bir hafta oldu.
Then, after a week passed... you know, it was like a great weight has been lifted from my shoulders.
Bir hafta geçtikten sonra, omuzlarımdan çok büyük bir yük kalkmış gibiydi.
It's been a week since you quantum leaped.
Zamanda atlamanın üzerinden bir hafta geçti.
- Lovely to have you. - It's been a cow of a week.
Bu iş sonuna yaklaştı.
It's been almost a week now.
Neredeyse 1 hafta oldu.
BUT, I MEAN, SAMMY, IT'S BEEN OVER A WEEK, AND SHE KEEPS ON ASKIN'OVER AN OVER WHERE YOU'RE AT.
Fakat Sammy bir haftadan fazla oldu, ve sürekli nerede olduğunu sorup duruyor.
Well, it's been a week.
Şey, bir hafta oldu.
Listen, it's been a pleasure taking care of your dog for a week but if you don't mind....
Dinle, bir haftalığına köpeğine bakmak gerçekten bir zevkti ama artık sakıncası yoksa....
Listen, it's been a pleasure taking care of your dog for a week but if you don't mind...
Dinle, bir haftalığına köpeğine bakmak gerçekten bir zevkti ama artık sakıncası yoksa....
I quit smoking about a week ago it's been like boring a wild hair up my ass.
Sigarayı bırakalı bir hafta oldu. İçmemek için kendimi zor tutuyorum.
It's been almost a week, you know what I mean?
Neredeyse bir hafta oldu, Ne demek istediğimi anlıyor musun?
- It's been almost a week.
- Neredeyse 1 hafta olacak.
It's been a slow week.
Yavaş bir haftaydı.
it's been so long 173
it's been a while 672
it's been a long day 229
it's been a pleasure 97
it's been a long time 584
it's been forever 36
it's been a long time coming 29
it's been too long 172
it's been awhile 61
it's been a year 51
it's been a while 672
it's been a long day 229
it's been a pleasure 97
it's been a long time 584
it's been forever 36
it's been a long time coming 29
it's been too long 172
it's been awhile 61
it's been a year 51