It's been a year traduction Turc
885 traduction parallèle
Her dad's been doing it to her for a year.
Babası bunu ona bir yıldır yapıyormuş.
It's been a year already.
Neredeyse bir yıl oldu.
It's been almost a year since he last saw Bang Shil.
Bang Shil'i en son bir yıl önce gördü.
It's been almost a year since Rie died.
Rie öleli neredeyse bir yıl oldu.
It's been almost a year since you escaped.
Kurtulduğundan beri neredeyse bir yıl olacak.
It's the first time you've been of use to me in a year.
Son bir yılda ilk defa bir işe yaradın.
But, you know, it's been a year!
Ama bir yıl oldu!
It's been a long year, too.
Hem de çok uzun bir yıl.
Of course, that boat's been underwater for over a year, and the tide's been knocking her against the ridge, but it seemed to me the'oles looked as if she'd made'em from the inside.
Elbette, tekne bir yılı aşkın süredir denizin dibinde ve akıntı onu sürekli çıkıntılara vurmuştur ama delikler bana içeriden açılmış gibi geldi.
It's just that I've been up the Amazon for a year, and they don't use perfume.
Ben bir yıldır Amazon'dayım da. Orada hiç parfüm kullanmazlar.
It's already been a year since Mr Toda passed away.
Bay Toda öleli 1 yıl oldu bile.
- Well, it's been a 40-year run, remember.
- 40 yılı devirdik, bunu unutma.
Yes, Madame, but it's been a year since I was last there.
Öyle Madam, lakin oradan ayrılalı bir yıl oldu.
- It's been built a year.
- Bir yılda tamamlandı.
- It's been a long year, Charlie. - Yeah.
- Uzun bir yıl oldu, Charlie.
- It's been a year.
- Bir yıl olduğuna inanmak zor.
It's been a year I didn't see you.
Seni görmeyeli çok oldu.
Well, it's been almost a year.
Neredeyse bir sene oldu.
Let's see, it's been a year since your mother and father were- -
Annen ve baban buradan gideli bir yıl oldu - - Üvey annem ve babam.
And it's a year since you've been in the insurance office?
O ofise bir sene önce mi gittiniz?
It's been my ambition for over a year. Yes, ever since Helen.
Bu şekilde gerçekten daha mutlu musun?
You said yourself it's been a year, Mom.
Sen kendi söyledin, daha bir yıl oldu, Anne.
Yeah, you've been saying that for a year now, Ben, and it's no closer than it ever was.
Evet, bunu bir yıldır söylüyorsun, Ben, daha yakınımıza bile gelmedi.
I know it's natural to be bitter and to want to strike back, but this has been going on for a year.
Üzüntü verici olmasının ve buna karşı tepki vermek istemenizin doğal olduğunu biliyorum, fakat bu bir yıldır süren bir olay.
Frankly, it's been a year since I picked up a girl.
Açıkçası, yaklaşık bir aydır kız arkadaşım yok.
It's been a year now, Singhji
Bir yıl oldu artık Singhji.
It's been a year since we last danced together.
Son kez dans ettiğimizden bu yana bir yıl geçmiş.
Lassiter,... it's been almost a year since your wife and your daughter... No no, you listen Don't you think I know what it means to a man come home and find his wife and child dead?
Lassiter,... Karın ve kızın öleli nerdeyse bir yıl oldu...
But it's been almost a year.
Ama hemen hemen bir yıl olmuş.
- Everyday. It's been a year.
Bir seneden beri her gün geliyorum.
It's been a whole year that we're fighting.
Öğren. Aylardır savaşıyoruz.
Nellie, it's been a long year without you.
Uzun bir sene oldu. Seni hiç daha iyi görmemiştin.
We haven't found a mum and it's been a year.
Bir yıldır dolaşıyoruz ama hâlâ bir anne bulamadık.
Well, it's been a year since I've had a drink!
Bir yıl oldu içmeyeli neredeyse!
It's been more than a year.
Bir yıldan fazla oldu.
It's been a year or two, hasn't it?
İki veya üç yıl oldu, değil mi?
It's been a year.
Bir yıI oldu.
It's been over a year.
Bir yıldan fazla oldu.
It's been a year now.
Tam bir yıl oldu.
It's been quiet over most of the country as people went back to work after the warmest July weekend for nearly a year.
Yaklaşık bir yılın en sıcak temmuz hafta sonundan sonra insanlar işe giderken ülkenin büyük kısmı sakindi.
It's been a year that they died.
Onlar öleli bir yıl oldu.
It's been beautiful for a year and a half.
Güzel bir 1.5 yıl geçirdik. - Peki.
I don't know, but it's been exactly a year and a day... since that made news.
Bilmiyorum, ama bu uydurma haberden bu yana tam olarak bir yıl bir gün geçti.
No wonder, your cough. It's been a year I've heard a lot about what happened here so I came back and see
öksürüğünden anlamalıydım... yaklaşık 1 sene oldu... ve burada çok şeyin değiştiğini duydum!
It's been a year and I don't feel him around me anymore.
Bir yıl oldu ve artık onu yakınımda hissetmiyorum.
It's been over a year.
Bir yıl geçti.
- It's been a long year.
- Uzun bir yıl oldu.
It's been nearly a year now.
Neredeyse bir yıl önceydi.
It's been a year and we've kept our promises.
Bir yıl oldu ve sözlerimizi tuttuk.
It's been about a year, year and a half.
Bir, bir buçuk yıl kadar olmuştur.
It's been a year.
Bir yıl oldu.
it's been so long 173
it's been a while 672
it's been a long day 229
it's been a pleasure 97
it's been a long time 584
it's been forever 36
it's been a long time coming 29
it's been too long 172
it's been awhile 61
it's been ages 82
it's been a while 672
it's been a long day 229
it's been a pleasure 97
it's been a long time 584
it's been forever 36
it's been a long time coming 29
it's been too long 172
it's been awhile 61
it's been ages 82