It's been two years traduction Turc
355 traduction parallèle
He's got the layout I've been looking for, for two years... and the sap lays it right in my lap.
Bu adam, benim iki yıldır peşinde koştuğum işi yapıyor... ve armut piş ağzıma düş misali hepsini önüme koyuyor.
It's been two years.
İki yıl oldu.
It's been more than two years.
Burada ne yapardın?
It's been two years I've been waiting for one like that.
Tam iki yıldır, böyle bir şeyin olmasını bekliyordum.
It's been, after all, two years since the conditioning took place.
Ne de olsa, koşullandırmadan bu yana 2 yıl geçti.
It's been two long years.
İki koca sene.
Boss, it's been two years.
Patron, iki yıl oldu.
It makes it worth some of the thinking I've been doing about you, the past two years.
Geçen iki yıI senin hakkında yapmış olduğum bazı düşüncelerim oldu.
- It's been almost two years.
- Neredeyse iki yıl oldu.
It's been a long two years.
Uzun bir 2 yiIdi.
It's only been two years, but it's seemed longer to me.
Yalnızca iki yıl oldu. Ama bana daha uzun gibi geldi.
It's been two years, one nugget. $ 38.
İki senede tek bir küçük külçe. 38 dolar.
Look, it's been two years since I saw you last, and that was on business, and so was the time before that.
Seni en son 2 yıl önce gördüm, onda da görevdeydik o da aynı böyle başlamıştı.
We've had two years of crop shortages, as you know and it's been hard on the peasants.
İki yıldır kıtlık çekiyoruz hasattan, biliyorsun ve bu köylüler için de çok ağır oluyor.
It's been two years since they last beat the drums.
Davullarını son kez çalmalarının üzerinden iki yıl geçti.
It's been two years since they took my apartment building.
Daireme el koyduklarından bu yana iki yıl geçti.
It's been two years now.
Şimdi iki yıl oldu.
But he isn't. Dad, it's only been two years, and you have forgotten how he looks?
Baba, sadece 2 sene oldu hemen unuttun mu yoksa onu?
It's been two whole years!
Tam iki yıl oldu!
... it's been two years since I've been able to find any.
... o cins pamuğu iki yıldır kullanıyorum.
It's two years today he's been off the booze.
İçkiyi bırakalı bugün tam 2 yıl oldu. - Selam.
Forget Alice Ancelin, it's been two years... with expiration today.
Alice Ancelin'i boşver, iki yıl oldu bugün süresi doldu.
I know that it's been two years.
Evet biliyorum, iki yıl oldu.
I know it's only two years but I feel like I've been away for ever.
Salt iki yıl oldu, ama sanki yıllar geçmiş gibi.
It's been almost two years.
Neredeyse iki yıl olacak.
It's been quiet for years, until two weeks ago.
Senelerdir sakindi, iki hafta önceye kadar.
It's been two years since I touched a man.
İki yıldır bir erkeğe dokunmadım.
Every morning for two years, I've been coming out here, and you see it's like this rock and me have kind of an agreement.
İki yıldır her sabah buraya geliyorum ve anlarsınız ya... sanki ikimizin arasında bir rekabet var.
It's been at least two years since I did that story on him.
Onunla ilgili hikayeyi yazalı en az iki yıl oldu.
It's been closed down the past nine months, but two years ago, it was completely retooled.
9 ay önce kapandı ancak iki yıl önce, tamamıyla yenilendi. Size söylüyorum, çok iyi durumda.
It's been going on for two years and I'd like to get it over with.
Bu iki yıldır devam ediyor ve artık bitmesini istiyorum.
It's been open for two years.
2 yıldır açık.
It's been buried in here for 70 years, two months, and 13 days.
70 yıl, iki ay ve 13 gündür burada gömülü.
It's been on four years, two months.
4 yıl, 2 aydır açık.
It's been almost two years but even after all this time I'm still hung up on Alex.
Neredeyse iki yıl geçti ama geçen tüm zamana rağmen, hâlâ aklım Alex'te.
Anyway, it's been two years.
Neyse, iki yıl oldu.
An exciting two years I'll bet it's been, hanging around this place, fixing up poor little doggies.
İki heyecan verici yıl olduğundan eminim. Her taraftan, zavallı ufak köpeklerden izlenmişinizdir.
- Johnny it's been two years.
- Johnny iki yıl oldu.
It's been nearly two years.
Nereyse iki yıl oldu.
For two years, it's been just me and Ben.
İki yıI boyunca, sadece Ben ve ben vardık.
I have had this plant for two years and it has never been in direct sunlight.
Bu bitkiye iki yıldır bakıyorum asla direk güneş ışığını sevmez.
It's been a long time, Cork. Five years, two months and sixteen days.
- Uzun zaman oldu Cork.
It's been under restoration for the past two years.
İki yıldır restorasyon nedeniyle kapalı.
It's been two years.
İki yıl.
It's a long story, but suffice it to say, we've been stranded here for the past two years.
Uzun bir hikaye, fakat son iki yıldır,... burada olduğumuzu söylememiz yeterli.
You can see it from the north wing, but that's been closed for two years.
Kuzey kanattan görünür, ama orası yıllardır kapalı.
It's been two years now.
İki yıl oldu.
It felt like for the last two and a half years, I'd been carrying an enormous amount of weight - I mean tons.
Son iki buçuk yıldır, sanki sırtımda kocaman, tonlarca kilo yük taşıyormuş gibi hissediyordum.
It's been mine for over two years.
İki yıldır benim.
- It's been two years, and you've never asked her out
İki yıl oldu ve ona hiç çıkma teklif etmedin.
It's been in the water approximately two years.
Yaklaşık 2 yıldır sudaymış.
it's been so long 173
it's been a while 672
it's been a long day 229
it's been a pleasure 97
it's been a long time 584
it's been forever 36
it's been too long 172
it's been a long time coming 29
it's been awhile 61
it's been a year 51
it's been a while 672
it's been a long day 229
it's been a pleasure 97
it's been a long time 584
it's been forever 36
it's been too long 172
it's been a long time coming 29
it's been awhile 61
it's been a year 51