It's not safe here traduction Turc
443 traduction parallèle
It's not safe here.
Burası güvenli değil.
It's not here, but in a safe place.
Burada değil, ama güvenli bir yerde.
- He's trying to tell you that it's not safe to come here.
- Sana söylemeye çalıştığı şey buraya gelmenin güvenli olmadığı.
Have a doctor come here? It's not safe.
Buraya doktor çağırmak tehlikeli olmaz mı?
It's not safe for you to stay here.
Burada kalmanız güvenli değil.
Now, the jewelry, when it's not in the bank, lives in an ingeniously hidden safe somewhere here in the study.
Bankada olmayan mücevherler bu çalışma odasına bir yere ustalıkla gizlenmiş olmalı. Sen olsan nereye koyardın?
- It's not safe to stay here.
- Burada kalmak güvenli değil.
It's not safe here.
Emin değiliz.
I guess it's not safe to have me around here, is it?
Ortalıkta dolaşmam artık hiç güvenli sayılmaz, değil mi?
It's not safe here anymore. You hear?
Duyuyor musun?
C'mon, it's not safe to remain here.
Hadi, burası güvenli değil.
It's not safe here, let's go!
Burada güvende değliz, gidelim!
It's not safe here.
Burası güvenli değil!
It's not safe here, take him back.
Burası güvenli değil, götürün onu.
It's not safe to stay here.
Burada kalmak güvenli değil.
It`s not safe to peddle here.
Burada satıcılık tehlikelidir.
It's not safe here anymore.
Annem biliyor. Burası artık güvenli değil.
I know it's not safe for you here.
Burasının senin için güvenli olmadığını biliyorum.
You want everyone going under the assumption it's safe here. It's not.
İnsanların burasının... güvenli olduğunu düşünmesini mi istiyorsunuz?
It's not safe here, Colonel!
Burası güvenli değil, Albay.
It's not safe for you here anymore.
Burası senin için güvenli değil artık.
It's not safe out here. It's wondrous, with treasures to satiate desires both subtle and gross.
Belki her tür arzuyu doyuracak... hoş ve bakir hazinelerle dolu.
Come on. We can't talk here. It's not safe.
Gel, burada konuşamayız.
IT'S NOT SAFE UP HERE.
... İiyi, sen buradan çıkarsın!
It's not safe here, you shouldn't be hiding inside
Burası hiç güvenli değil, burada kalamazsınız.
- Peterson, listen. It's not safe for you to be here alone.
- Peterson dinle burada yalnız kalman güvenli değil.
Now, listen, I think it's gonna happen real soon, and I don't think we should be in here when it happens because it might not be safe.
Sanırım, çok kısa zaman içinde gerçekleşecek, ve gerçekleşirken burada olmamız gerektiğini hiç sanmıyorum... çünkü emniyetli olmayabilir.
Even here, it's not safe.
Burası bile güvenli değil.
STEVEN : Let me bring you up to speed. It's not safe in here, either.
Haberin olsun, burası da pek güvenli sayılmaz.
It's not safe here.
- Senin neyin var?
I really wanna keep you but it's not safe here.
Seni gerçekten beslemek istiyorum ama burası hiç güvenli değil.
You know, with everything that's been going on recently, I'm not sure how safe it is for a girl like yourself to be here. Alone.
Biliyor musun, son günlerde yaşanan olaylardan sonra... senin gibi bir kızın burada tek başına olmasının ne kadar emniyetli olduğundan emin değilim.
- It's not safe here.
Burada güvende değiliz.
It's not safe here for either one of you.
Burası ikiniz için de tehlikeli.
Brenda, it's not safe here.
Orası daha iyi.
It's not very safe for you here.
Burada güvende değilsin.
And it's not real safe around here, so ifyou, you know, walk back to your dorm...
Seni yurduna bırakayım istersen.
- It's not safe for you to be here.
- Burası senin için güvenli değil.
It's not safe for you here.
- Burası senin için güvenli değil.
It's not safe out here.
Burası hiç güvenli değil.
It's not safe around here.
Buralar güvenli değil.
It's not safe for you here.
Burası senin için güvenli değil.
- No, it's not safe out here.
Hayır, burası güvenli değil.
As long as the Initiative is in operation, it's not safe for you here.
Bu operasyon sürdükçe, burada güvende olmayacaksın.
It's not safe here. We'll keep going.
Burası güvenli değil gitmeliyiz.
It's not safe for you to be here.
Burada olmanız emniyetli değil.
Come on, it's not safe for man or beast out here.
Hadi ama, tatlı şey. Dışarısı insan ve hayvanlar için güvenli değil, biliyorsun.
Not here, it's not safe.
Burada değil ama, burası güvenli değil.
It's really not safe for you here, is it?
Burası senin için gerçekten güvenli değil, değil mi?
Where's safe? - It's not in here.
Burası değil.
It's really not safe up here, Miss Page.
Burası hiç güvenli değil, Bayan Page.
it's not fair 795
it's not 5855
it's not that difficult 19
it's not bad 367
it's not your fault 1412
it's not that good 18
it's not funny 753
it's nothing 2788
it's not mine 359
it's not a big deal 561
it's not 5855
it's not that difficult 19
it's not bad 367
it's not your fault 1412
it's not that good 18
it's not funny 753
it's nothing 2788
it's not mine 359
it's not a big deal 561
it's nothing fancy 21
it's nothing i can't handle 24
it's nothing new 26
it's not like that 768
it's nothing personal 210
it's not that bad 484
it's not my fault 634
it's not really my thing 26
it's nothing special 39
it's not important 386
it's nothing i can't handle 24
it's nothing new 26
it's not like that 768
it's nothing personal 210
it's not that bad 484
it's not my fault 634
it's not really my thing 26
it's nothing special 39
it's not important 386