English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / It's over here

It's over here traduction Turc

1,613 traduction parallèle
It's over here.
İşte şurada.
I think it's great that prick comes over here every thursday for dinner.
Bence Patrick'in her perşembe akşam yemeği için buraya gelmesi çok iyi.
It's too damn funny... I need a paramedic team and a chopper over here.
Gittikçe eğlenceli oluyor... burada helikopter ve sağlık ekibine ihtiyacım var.
And I want you to put it all in Tricky Dick's bag right over here.
Her şeyi, Tricky Dick'in çuvalına koyun.
[It's pretty famous over here,]
Burada oldukça popüler bir ajans.
Callie said she was bringing her stuff over, and, uh... it's all here.
Callie eşyalarını götürüyor olduğunu söylemişti, ve... hepsi burada
It's all right. He's all right. Come over here.
Tamam, o iyi buraya gel, buraya gel
I know it's not definite or whatever, but do you know who's coming over here from Scranton?
Biliyorum henüz kesinleşmedi ama, Scranton'dan buraya kimlerin geleceğini biliyor musun?
What are we still doing here? It's over.
Ne yapıyoruz hala burda biz, herşey bitti.
But now it's more dangerous than ever over there, and he's going back, and I'm here, and my mother- - my mother, who is so strong- - she is so heartbroken...
Ama şimdi orası her zamankinden daha tehlikeli ve... Justin geri gidiyor ve ben burada ve annem... o kadar güçlü olan annem çok üzgün.
It's, um... it's right here, over here.
O.. O da burada.
Oh, good, because it's total chaos over here.
Ah, güzel, çünkü burası tam bir karmaşa. İple çekeceğim bir şeylere ihtiyacım var.
Over Here, It's In The Window. Everyone Can See It.
Ama pencereyi kapatır.
Hawkes, cocaine's on it's way over here.
Hawkes, kokain buraya getirilmek üzere yolda.
it gets thinner and thinner, like ice on a lake when the weather warms... you step on it here and it cracks, but then it cracks over here, too, and then it starts cracking everywhere, until there's nothing solid left.
ve gittikçe inceliyor, havaların ısındığında ki, bir buzlu göl gibi.. - eğer oradan üzerine basarsan kırılır, ama bu tarafı da kırar, sonra da heryerde kırılmalar başlar, taa ki, elle tutulur hiçbir şey kalmayayocaya kadar.
It's all bargain over here.
Paralık payı da veriyorum.
Yeah, but we're stuck over here by the portable shitters, man. It's kinda lame.
Burada portatif tuvaletlerin yanına sıkıştık.
Anywho, I could explain what I said, which would be boring, or Marcy over here, who is an incredible actress, could act it out for you, which I think will give you a better idea what you have in store for you tonight.
Söylediğimi açıklayabilen sıkıcı birisi olan ben veya oradaki yetenekli aktristimiz Marcy bu gece başına gelecekleri daha iyi anlaman için sana gösterebilir.
I think it's the guy over here.
Bence şuradaki eleman.
Yeah, it's going nuts When I went over here by the window.
Evet camın yanına gidince deli gibi yanmaya başlıyor.
After everything I did to screw him over, here Raja was fighting for an idea he didn't believe in, and was pretty sure I didn't either, just because he knew what it meant to me.
Ona bunca şey yaptıktan sonra sırf benim önemsediğimi düşündüğü için... kendisinin de inanmadığı bir fikri savunuyordu, ki benim de bu fikre inandığım söylenemez.
It's actually right over here, so...
Onlar aslında bu tarafta kalıyor ama...
- It's Casey, get over here.
- Benim, Casey. Hemen buraya geliyorsun.
What is it? Chief, there's a group of catorce members messing with miguel torres in an alley over here.
Amirim, Miguel Torres bir grup Catorces dar bir yolda yürüyor.
* feel the weapon's sensation on your back... * if Natalie Kimpton's gonna be here all night with Ryan Casdale, this place is over before it even began.
Eğer Natalie Kimpton tüm gece boyunca burada Ryan Casdale ile olacaksa burası açılmadan batmış demektir. )
why is it that bubblegum's collar moves around every time i come over here?
Buraya her gelişimde Ciklet'in tasması neden yer değiştiriyor?
When I come over here to see you and I see this guy saying he is your boyfriend. It's not like that okay! We're just friends.
Seni görmeye geldim ve o sevgilin olduğunu söylüyor
There's not one Easy dividing line it's not Where you move From being a planet over here
Arada çok basit bir ayrım yok. Konu gezegen olmaktan çıkarılma gezegen olma ya da, gezegen olmama değil.
Well, given the many hours you've spent here, their distribution over the past many weeks- - I mean, it's highly doubtful that you could be maintaining your official duties as well.
Burada geçirdiğin saatleri düşünürsek bunu da son kaç haftadır yaptığına göre resmi görevlerini de devam ettirebildiğin hayli şüpheli.
This is B-15 So what we see here is the white cliff It's about 150 feet tall, so that means that there's over 1,000 feet of ice below the water line
Bu B-15. Bu gördüğümüz Beyaz Kayalık. Yaklaşık 46 metre yüksekliğinde, yani suyun altında 300 metre derinliği uzanan buz kütlesi var.
Sounds like it's coming from over here.
Sanırım sesler şuradan geliyor.
We can't just sit here ; it's been over an hour, and those guys aren't going anywhere.
Burada böylece oturamayız, bir saat oldu, bu adamların bir yere gideceği yok.
- It's coming from over here.
Buradan geliyor.
It's over here.
Bak, burada iste.
But it's nothing compared to what's happened here over Earth's lifetime.
Ancak bu, Dünya tarihi boyunca burada olanlarla kıyaslanamaz bile.
Oh, it's, uh... over here next to the tribal chieftain photo op.
İşte burada, kabile reisinin fotoğraf kulübesinin yanında.
It's just- - take care of yourself, because afterwards, after all this is over, there might not be as much room for you here as you think.
Ben kendine dikkat et diyorum. Çünkü ortalık durulduktan sonra burada sandığın gibi isteneceğini pek sanmıyorum.
It's over here!
Bu tarafta!
Now it's up to you to work your way over here.
Şimdi burada işini yapıp yapmayacağına karar ver.
It was an awesome spectacle here an hour ago when over 40 C-17 s lifted off of this very base.
40 C-17'nin bu alandan kalkmasından bir saat evvelinde harika bir görüntü vardı.
Well, come over here, drop it like it's hot, girl.
O zaman buraya gel de ateşini göster, kızım.
It's the one thing I miss being over here.
Burada olduğumda özlediğim tek şey odur.
- Look, I appreciate - you coming here, but it's over.
- Bak, buraya geldiğine teşekkür ederim, ama her şey bitti.
Anyhoo, I could explain what I said, which would be boring, or Marcy over here, who is an incredible actress could act it out for you, which I think will give you a better idea of what you have in store for you.
Ne söylediğimi anlatabilirim ama bu çok sıkıcı olur. Belki de harika bir oyuncu olan Marcy ne yapman gerektiğini bize gösterebilir. Senin de böylece neyle karşı karşıya olduğun konusunda daha net bir fikrin olur.
It's over here.
Burada.
Come here. It's over. It's over.
Gel buraya, geçti işte, geçti.
Ladies, let's take you over here where it is nice and safe.
Bayanlar, sizi daha iyi ve güvenli bir yere alalım.
You know, it's always been my dream to come back here and take over.
buraya dönmeyi ve bu işi devralmayı hep hayal ettim biliyorsun.
It's right over here.
Hemen şurada.
I'm over here writing, plus one, not guilty, guilty let's be civilized, let's do it again.
Buraya yazıyorum, artı bir, suçsuz. Suçlu hadi biraz medeni olun, tekrar oylayalım.
Unless you tell me what our little team here is about to do... this whole thing's going to be over before it began.
Bana bu küçük takımının burada ne yapmak üzere olduğunu söylemezsen o şeylerin hepsi tekrar olacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]