English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / It's so cute

It's so cute traduction Turc

364 traduction parallèle
And that's all right with me, only let's not get so cute about it.
Bu benim için hiç sorun değil ama bu konuda yanlış anlaşılmalara izin vermeyelim.
- Oh, it's so cute.
- Çok güzelmiş.
It's so cute.
Çok şeker.
I don't see what's so cute about a congestion just cos it's yours.
Buna neyin neden olduğunu hiç bilmiyorum.
It's a drag to be so cute and so sad.
Bu kadar şirin ve üzgün olmak çekilir şey değil.
It's so cute.
Çok şirin.
Yes. It's very cute. There's so much you can do with it.
Evet, çok şirin ve çok şeyler yapabilirsin.
It's so cute and I heard you say skunks are your favourite animals.
Çok şeker, kokarcaları çok sevdiğini söylemiştin.
It's so cute!
Ne hoş! Çok şeker!
It's, like, you're so cute and runty and he's so cute and sickly.
Yani, Sen çok tatlı ve sıska ve o ise çok tatlı ve hastalıklı gibi.
It's so cute I could scream.
Çok hoş. Çığlık atabilirim.
Jesse, it's so cute!
Ah! Oh Jesse, çok şirin!
- It's so cute.
- Çok şirin.
It's just, I got to walking in the park... and it was so beautiful, and I, I found this cute little guy and he was lost.
- Selam Rose. - Geç kaldım, biliyorum. Parkta yürüyüşe çıkmıştım.
But it`s so cute.
Ama o kadar güzel ki.
Olivia Honey. They think it's so cute!
Çok sevimli olduğunu düşünüyorlar.
I love it you gotta save the girl, it's so cute.
Kızı kurtarmak istemene bayıldım, çok hoş bir şey bu.
You know, it's true. When we were married, he was so cute.
Aslında doğru, evlendiğimizde Al pek bir şirindi.
Nadine, what I'm here to say to you is... Seeing how you're with Mike now... It's so cute the way you get embarrassed.
Nadine, şimdi sana söyleyeceğim Mike'la nasıl olduğunuzu gördükten sonra...
It's so cute.
- Çok havalı. Çok seksi.
It's so cute!
Çok sevimli!
- Yeah, it's so cute.
- Evet, çok güzel.
little sausage people on it. It's so cute.
Bu çok hoş.
Oh, you look wonderful. I don't know what your mom's talking about, I love your hair that way. It's so cute.
Bazı Amerika yerlilerine göre hayat kurtarmak ya da hayır işleri insanlık görevidir.
It's so cute. "
Çok sevimli. " demeleri.
It's so cute.
Ne sevimli.
It's so cute.
Öyle sevimli ki.
- Isn't it? - That's so cute!
- Çok şirin!
I suppose it's because I spend so much time, you know where I do. Yeah, I've heard that about cute doctors.
Tabii, yakışıklı doktorlar hakkında böyle şeyler duymuştum.
It's so cute what she does.
Yaptığında çok tatlı oluyor.
It's just, they're so small, and they're so cute and they're so adorable.
Çok küçük, çok tatlı ve tapılası şeyler.
It's so cute.
Minik yüzünü sevdim. Çok sevimli.
Just this baby. It's so cute.
Ama işte bu bebek öyle şirin ki.
I love this song. It's so fucking cute.
Bu şarkıya bayılıyorum!
It's just so cute.
O çok sevimli.
It's so cute.
Çok şirinsin.
It's just so cute.
Ama çok hoş.
Look! Oh, it's so cute.
Çok tatlı.
It's so darn cute.
Bu çok şeker.
Oh, it's so cute. Honey. H- - honey!
Tatlım, tatlım!
- It's cute you're trying so hard.
- Beni etkilemeyi denemen çok güzel.
Oh, it's so cute.
Oo, Bu oldukça şirin.
They thought it was so cute, they took a collection of last night's tips.
Çok hoş olduğunu düşündüler, dün akşamın bahşişlerini topladılar.
It's so cute. You must be very proud.
Onlarla gurur duyuyor olmalısınız.
Oh, it's so cute.
Çok şeker.
It's just, he was so cute and....
Ama ne bileyim. Adam çok tatlıydı ve- -..
- It's so cute.
- Çok tatlı.
It was so cute, like Victoria's Secret gone crystal meth.
Siyah lateks bir sütyen. Çok tatlıydı. Victoria Secret sütyene amfetamin verilmiş gibiydi.
I love it when you get angry... you're so cute.
Sinirli halini çok seviyorum çok yakışıklı oluyorsun.
It's so cute.
Ne şirin.
And to see Butch with her crown on. It's so cute.
Butch tacıyla çok sevimli görünüyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]