It's time to go to bed traduction Turc
97 traduction parallèle
- It's time to go to bed.
- Eve gidip yatma zamanı, Bayan Traherne.
It's time to go to bed.
Yatma vakti.
I think it's time for you to go to bed.
Artık gidip yatsana Teddy.
It's time for Miss Pamela to go to bed.
Bayan Pamela'nın yatma zamanı geldi.
Don't you think it's time to go home to bed and get some sleep?
Sence artık eve gidip, biraz uyuma vakti gelmedi mi?
I get up in the morning, then suddenly it's time to go to bed.
Sabah kalkıyorum, sonra bir bakmışım yatma vakti gelmiş.
It's time for you to go to bed, Arliss.
Yatma zamanın geldi Arliss.
It's also time for us to go to bed.
Bizim de yatma vaktimiz.
Dimitry, don't you think that it's time for the children to go to bed?
Dimitry, çocuklar için yatağa gitme zamanı değil mi?
Anyway, it's time for you to go to bed.
Neyse, yatma zamanı geldi.
It's time to go to bed.
Git yat.
It's time to go to bed.
Yatma vakti geldi.
Now it's time to go to bed.
Artık yatma zamanı.
It's been agony for me when it was time to go to bed.
İki, üç gündür yatağa giderken bu fikir beni dehşete düşürüyor.
- # He was her man - I think I'll go to bed. - I think it's time to turn in.
- Ben gidip yatacağım.
It's time to go to bed, darling.
Yatma vakti, hayatım.
It's time to go to bed!
Yatma vakti.
Time to go to bed, it's past ten.
Sızlanma, geç oldu.
It took me a really long time to get her away from that way of thinking, It took me many years, and that`s why it was very hard for me to go into her room and find these books under her bed, knowing you had gotten them.
Onu öyle düşünmekten vazgeçirmem gerçekten çok zamanımı aldı senelerimi aldı, ve bu yüzdendir ki onun odasında, yatağının altında senin ona temin ettiğin bu kitapları bulmak benim çok zoruma gidiyor
It's time to go to bed.
Yatağa gitme vakti.
All right, and now it's time to go to bed.
Yatağa girme vakti geldi.
It's time to go to bed.
Uyuma vakti.
It's time to go to bed.
Yatağa gitme vakti geldi.
It's time for you to go to bed, little lady.
Uyku vakti geldi.
Right now, the king says it's time for the prince to go to bed.
Şimdi kral, prensin yatma vakti olduğunu söylüyor.
It's time for you to go home, go to bed and get up and see your grandma.
Eve dönme zamanı. Şimdi uyu, sabah kalkınca anneanneyi göreceksin.
That means that it's time for you to go to bed.
Yani, uyku zamanın geldi.
Before, I thought it would be a big party. Everybody will dance and have a good time. And then we'd go home, take aspirin, go to bed, and that's that.
Önce büyük bir parti olacak herkes dans edip, iyi vakit geçirecek ve sonra eve gidip, birer aspirin alacak ve her şey bitecek sanmıştım.
Okay, Bart. Now it's really time for you to go to bed.
Pekâlâ, Bart. Yatma vaktin çoktan geldi.
It's time for you to go to bed, Elling.
Yatağa gitme zamanın, EIIing.
I mean do I pray for him to make it, to sit up in his bed tell us we've been here long enough and it's time to go home or do I pray for him to die?
Yani bunu atlatsın diye mi dua edeceğim? Burada yeterince kaldık eve gidelim desin diye mi?
Oh, ok. Kirby, it's time to brush your teeth and go to bed. No.
Pekala Kirby, dişlerini fırçalayıp yatma vakti geldi.
It's really not a good time, we're about to go to bed.
- Müsait değilim, yatmak üzereydik.
Anyway, it's time to go to bed.
ZAten yataga girme saati geldi.
Come on, baby, it's time to go to bed.
Haydi bebeğim, yatma zamanı.
It's time for you to go to bed.
Senin için yatağa gitme zamanı.
So we made out for a little while on the couch... and I said, "Okay, I'm gonna go to bed now, so it's time for you to leave."
Bu kadar. Biraz kanepede takıldık ve dedim ki : "Benim uyuma zamanım, senin de gitme zamanın geldi"
It's "like..." It's already after 3 and I think it's about time we go to bed.
Saat üçü geçiyor. Bence yatma vaktimiz geldi.
And by the time you go to bed, It's gotta be boned dry.
Ve yatma saatin gelene kadar şişenin dibini görüyorsun.
- I think it's time for y'all to go to bed.
- Pekâlâ hanımlar, artık doğru yatağa.
Boys, it's time to go to go to bed
Çocuklar, artık yatma vakti geldi tamam mı?
It's time to go to bed, oh, my silly, little Lily Time to rest your little head
It's time to go to bed, oh, my silly, little Lily Time to rest your little head
All right, sweet pea, it's time for you to go to bed.
25 Yıl Önce Pekala tatlım, artık uyuma zamanı.
'Cause it's time to go to bed.
Çünkü uyuma vakti geldi.
Hear the rhytm, now is the time to time It's time to go to bed It's time to call it a day
İşte ritim ve işte geldi Yatma zamanı İşte günün anlamı Yıldızlara ulaşabilirsin- -
For Japanese people it's time to go to bed.
- Japonlar için şimdi yatma saati.
Amy, it's time to go to bed.
Amy, yatma vakti geldi.
Now, I think it's time for all good cowgirls to go to bed.
Şimdi, sanırım bütün iyi kovboy kızları için yatak vakti geldi.
Nope, it's time for teddy... to go to bed.
Hayır, Teddy için uyku vakti geldi.
Oh my dear puppy come to momma It's time to go to bed!
Ah canım küçüğüm, hadi uyku zamanı, annene gel.
- It's time to go to bed. It's time.
Yatma vakti.