It's too risky traduction Turc
574 traduction parallèle
You see that it's too risky for me to go to Tom's Hat by daylight, so what do you do?
Ee ne yapacaksın?
It's too risky for a white lady, Miss Julie.
Beyaz bir hanımefendi için bu bu çok fazla riskli Bayan Julie.
Sam feels it's too risky taking you.
Sam seni almayı çok riskli buldu.
It's too risky now.
Bu şu an çok riskli.
It's too risky. We have to think about the bridge.
Biz de gidersek, köprü işi ne olacak?
You shouldn't have come, it's too risky.
Buraya gelmemeliydiniz, çok tehlikeli.
I'm not gonna stay here. It's too risky.
Buralarda daha fazla kalamam, çok riskli.
It's too risky.
Çok riskli.
I know, baby, I know, but it's too risky for you.
Biliyorum bebeğim, biliyorum ama bu senin için çok riskli.
It's way too risky.
Gereğinden fazla riskli.
But now I think it's all too risky.
Ama artık çok riskli olduğunu düşünüyorum.
It's too risky.
O çok tehlikeli.
It's much too risky.
Hayır diyorum. Bu çok riskli.
No, it's too risky.
Hayır, çok riskli.
- It's too risky for you.
- Senin için çok riskli.
- Let me watch too. - Too many of you here. It's risky.
Bu kızların nesi var bugün böyle?
- It's too risky.
- Çok riskli.
It's too risky.
Nicole bunu göze alamayız.
- Negative. It's too risky.
- Üzgünüm çok riskli
It's too risky.
Bu çok riskli.
Sorry. I love you like a brother, but it's too risky.
Seni kardeş gibi severim ama çok riskli.
It's too risky.
Riske girmeyelim.
No, it's too risky.
Hayır, çok riskli olur.
It's too risky to go there now.
Oraya gitmek çok riskli.
It's getting too risky.
Çok tehlikeli olmaya başladı.
Run! It's too risky.
Bunu senin için yapmıyorum, şapşal.
It's been rejected as too risky.
Aşırı riskli olduğu için reddedildi.
It's too risky. And you don't want a partnership.
İş çok riskli ve sen ortak istemiyorsun.
It's too risky
Bu çok riskli.
I've already figured it out, but it's too risky for you.
Ben bir yolunu buldum bile, ama senin için fazla riskli.
Perhaps that's why you don't eat, it's too risky.
Belki de bu yüzden yemiyorsun, çok riskli.
Yes, but a long way from being able to fly a real mission. it's too risky.
Evet, ama gerçek bir görevde uçabilmeleri için uzun zaman gerekli. Bu çok riskli.
It's too risky now.
Artık çok riskli.
It's too risky.
Çok riskli bir şey.
It's too risky.
Bu çok riskli birşey.
But your mother would lose a grounder in the sun. It's too risky, Bud.
Fakat annen yine topa vuramaz.
I'm just saying that it's too risky.
Öyle demedim. Çok riskli sadece.
It's all too risky.
Bu iş çok riskli.
Look... we'll bring you your drugs tomorrow. It's too risky to touch it today.
Malını yarın geri vereceğiz, sadece bugün ona dokunmak birazcık riskli.
It's too risky.
Devam edelim.
Pass. It's too risky a call.
Riskli bir karar.
Can't do that. It's too risky.
Bunu yapamazsın, çok riskli.
I know it's a little risky... and it's going to be a lot of hard work... but it's going to be a lot of fun too.
Biliyorum biraz riskli bir hayli yorulacağım da.. ... ama aynı zamanda eğlenceli de olacak.
No, no, it's too risky.
Olmaz, çok riskli.
What if he... What if he decides it's too risky for me to be alive?
Ya benim hayatta kalmamın tehlikeli olacağına karar verirse.
It's too risky to go to my apartment or to the job.
Ne eve ne de işe gidebiliyorum.
It's too risky.
Fazla risklidir.
It's too risky for you to stay here.
Bak, burada kalman senin için çok riskli.
It was too risky for him to take me across the border.
Sınırdan geçmek çok tehlikeliymiş.
Forget it. it's too risky.
Unut. Çok riskli.
It's too risky.
Riskli.
it's too late 1593
it's too late for me 32
it's too late now 142
it's too much 352
it's too loud 51
it's too expensive 49
it's too cold 57
it's too easy 69
it's too early 104
it's too late for that 233
it's too late for me 32
it's too late now 142
it's too much 352
it's too loud 51
it's too expensive 49
it's too cold 57
it's too easy 69
it's too early 104
it's too late for that 233