English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / It's very complicated

It's very complicated traduction Turc

266 traduction parallèle
What it's telling us, Aubrey, is that these rocks have a very long and very complicated history a very long time ago, and had to be explained in completely different ways to the rocks we see out in the oceans.
Bize anlattığı şey, Aubrey bu kayaların çok uzun ve çok karmaşık bir tarihinin olduğu. Çok uzun zaman önce ; ve bu tamamen farklı biçimlerde açıklanmalı bu kayaların okyanuslarda olduğunu anlatıyor.
- Yes, it's very complicated.
- Evet, çok karışık.
It's not very complicated.
Çok zor bir iş değil.
There's nothing very complicated about it, Candy.
Ortada çetrefilli bir durum yok Candy.
It's very complicated.
Çok karmaşık duruyor.
I don't know, it was very complicated.
Bilmiyorum, çok karışık.
It's a very complicated situation, but the war years have taught us that we must approach these complicated situations unequivocally.
Bu, çok karmaşık bir durum. Ama savaş yılları bize... bu karmaşık durumlara doğrudan yaklaşmamız gerektiğini öğretti.
It's for business reasons, it's very complicated.
İş gerekçeleriyle, çok karışık bir şey.
It's very complicated, but Mr. Brossard, this new lawyer, is... -... trying to get it through probate. - Only it won't go through probate.
Çok karmaşık bir durum ama şu yeni avukat Bay Brossard vasiyetnameyi onaylatmaya çalışıyor.
It's rather complicated and not very secure.
Birazdan açıklayacağım. Oldukça karışıktır ve pek güvenli değildir.
It's all very complicated.
Çok karışık bir şey.
- It's very complicated.
- Çok karışık.
It was very complicated until Tetsutaro won out.
Tetsutaro galip gelene kadar durum oldukça karışıktı.
- It's very complicated.
- Çok karışıktı.
It's all very complicated, Winston.
Çok karmaşık, Winston.
Love is very different for a woman, it's a complicated phenomenon.
Aşk kadın için çok farklıdır, karmaşık bir olgu.
First of everything, it is very rare. Later, if he is extremely dangerous, as it is in a dictatorship, still more it is complicated, because all people likes its life.
Herşeyden önce, bu çok sıradışı ve insan hayatının sudan ucuz olduğu bu ortamda fazlasıyla tehlikeli bir durumdu.
After closing time, it's very complicated.
Kapattıktan sonra işlem çok karışık.
It's a very complicated situation, Cousin Sonja.
Çok karmaşık bir durum, kuzen Sonja.
- It's very complicated :
- Çok karışık.
It's very complicated.
Biraz çetrefilli.
Well, it's a very complicated case, Your Honour.
Bu çok karmaşık bir dava, Sayın Yargıç.
That's not very complicated, is it?
Bu çok da karmaşık olmasa gerek.
It's a computer, it's very complicated.
O bir bilgisayar, bu çok karışık bir şey.
It's very complicated.
Bu çok karışık.
It's very complicated.
ilişki kadar çok karışık.
It's very complicated.
Çok zor, Nacha.
It's very complicated.
Çok karmaşık bir şey.
Well, it's... it's just a very complicated thing.
Evet... Bu biraz karmaşık oldu.
It's very complicated.
O, çok karmaşıktır.
It's very complicated.
Biraz karışık.
Oh, it's all very complicated, ducks.
Çok karmaşık şeyler cicim.
It's very complicated.
Bu çok karmaşık.
It's very complicated.
Bu karmaşık bir şey.
Well, it's not very easy to describe the plot exactly'cause it's quite complicated.
Konuyu açıklamak o kadar da kolay değil, karışık çünkü.
It's, uh, it's very complicated, and it's, uh...
Bu, biraz karmaşık ve gerçekten.
I mean, it's really very complicated.
Çok karmaşık bir şey.
Look. It's just, Jack is very complicated.
Sadece, Jack çok karmaşık birisi.
You could, but it's a very complicated procedure and would be very expensive,... especially to produce the quantities for a clinical trial.
Olabilir ama bu çok karmaşık bir süreçtir ve aşırı pahalı olabilir,..... özellikle de kliniklerde kullanılacak derecede çok olursa.
But I can't really blame them, becuase it's very complicated.
Onları suçlayamam zira karmaşık bir iş bu.
Now, it's very complicated.
Şimdi her şey çok karışık.
It's a very complicated area.
Çok karışık bir alan.
But once you start thinking about how he's toying with that... and how he's shoving it in your face... you start to think about your attitudes... and you start to think about the stereotypes - how they came about. You know, it gets very complicated.
Ancak bunu nasıl kurcaladığını ve başınıza kaktığını düşünmeye başladığınızda o zaman tavırlarınızı gözden geçirmeye, klişelerin nasıl ortaya çıktığını ve nasıl o kadar karışık bir hal aldığını düşünmeye başlarsınız.
It's a very complicated situation.
Bu oldukça karışık bir durum.
It's a very complicated procedure requiring months of intense robbery prevention training.
Bu aylarca süren yoğun soygun önleme eğitimi gerektiren karışık bir prosedür.
It's a very complicated move.
Çok karmaşık bir pozisyon.
Oh, it's a very complicated story.
Bu çok karışık bir hikâye.
- Oh, it's very complicated, huh? - That's right. Complicated or not, life moves on.
Tavsiye için teşekkür ederim ama neler yaşadığımı bilmiyorsun.
It was a very complicated delivery.
Çok karışık bir doğumdu.
It's very complicated.
Çok karışık.
Listen, it " s very complicated.
Bak, bu çok karışık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]