It's very sweet traduction Turc
217 traduction parallèle
It's a very sweet part, I admit.
Çok tatlı bir parçası, itiraf edeyim.
WELL, IT'S JUST THAT - WELL, AT THIS VERY MOMENT, MRS. WILBERFORCE, THERE IS WAITING AN INVALID, A DEAR, SWEET, LITTLE OLD LADY -
Bayan Wilberforce, tam şu an hasta, tatlı ve yaşlı bir bayan - sizin gibi onun da ilerde mekanı cennet olsun - korkacak hiç bir şeyi olmadan bir sükunet ama büyük bir umutla bekliyor.
And she turns the housekeeping over to the feeble-minded grandmother, who's a very sweet old lady, but who don't think it's necessary to pay the grocery bills as long as she's got money to play the numbers.
Evin idaresini yarım akıllı büyükanneye bıraktı ki aslında çok tatlı yaşlı bir hanımdır ama loto oynayacak parası olduğu sürece bakkal faturalarını pek kafaya takmaz.
It's very sweet of you, no.
Çok iyisiniz, hayır.
It's very sweet of you.
Çok naziksiniz.
It's very sweet of you and I appreciate it.
Çok hoşsun ve takdir ediyorum.
It's very sweet of you honey, but I'm too old to walk about with my girdle.
Çok tatlısın ama korsemle ortalıkta dolaşmak için çok yaşlıyım.
I think it's very sweet of Mr MacNamara.
Bence Bay MacNamara incelik gösteriyor.
But it's all very sweet!
Ama bu çok tatlı!
Dick's very sweet and we're very happy together but I guess it's just not the same thing.
Dick çok tatlı... ve birlikte çok mutluyuz... ama sanırım bu aynı şey değil.
It's very sweet and very light sherry.
Çok lezzetli, çok hafif bir şarap.
It was a very sweet thought, darling, but that's true.
Bu çok iyi bir fikirdi, aşkım, ama bu doğru. Lurch şüphesiz hayat dolu.
Really, Mr. Velasco, it's very sweet...
Gerçekten, Bay Velasco...
She doesn't Look it but... she's very sweet... and tender.
Hiç belli etmiyor ama çok tatlı biri ve sevecen.
It's very sweet to smell that is.
Çok güzel kokarlar.
It's very sweet of you.
Çok tatlısın.
It's very sweet and very good.
Çok şirin ve çok güzel.
It's very sweet of you to worry about me.
Benim hakkımda endişelenmen çok sevindirici.
It's very sweet of you to take so much trouble
- Bu kadar zahmete girmen çok hoş.
That's very sweet, Trillian, but do you really think it's wise?
Çok tatlısın, Trillian, ama sence akıllıca mı?
It's very sweet of you to pay a friendly call at 7 a.m.
Sabahın yedisinde dostça ziyarete gelmen büyük incelik.
Well, it's very sweet of you. But I'm sort of retired, you know.
Gerçekten çok iyisiniz ama biliyorsunuz ben artık emekli sayılırım.
It's very sweet.
Çok hoş.
You're trying to be nice and that's very sweet of you, but sir, please, I can take it, I was hopeless.
Nazik olmaya gayret ediyorsunuz, çok kibarsınız, ama efendim, dayanabilirim, kötüydüm.
That's very sweet, but it won't get you back on the track any faster.
Bu oldukça cazip görünüyor ; ama bu hızlı bir yarış çıkarmanı sağlamayacak.
Methought it was very sweet. To contract the time for my behove.
ama yıllar sinsi adımlarla sokuldu peşim sıra
It's very sweet and it rhymes.
Vada, çok güzeldi.
It's very sweet.
Bu çok şeker.
It's very sweet of you to come and see me again, Jack.
Buraya gelip, beni yeniden görmen çok hoş, Jack.
It's usually very sweet.
Genelde çok şekerli olur.
That's very sweet, but I won't be needing it.
Çok tatlı ama, buna ihtiyacım olmayacak.
I remember one said there were no sallets in the lines to make the matter savory nor no matter in the phrase which might indict the author of affectation but called it an honest method as wholesome as sweet, and by very much more handsome than fine.
Hiç unutmam, biri demişti ki, oyun boşa gitsin diye mısralara tuz biber ekilmemiş. Yapmacık sayılacak hiç bir şey katılmamış söze olgun bir eser diyordu. Hem sağlam hem güzel, süslü olmaktan çok soylu.
It's very sweet.
Bu çok güzel.
And the squirrel thought it just wasn't the right time in her busy squirrel life to be kissing any rabbits even though this particular rabbit was very sweet.
Ve sincap düşünmüş, taşınmış. Meşgul sincap yaşamında ne kadar tatlı da olsa, bir tavşanı öpmeye vakti olmadığına karar vermiş.
It's very sweet.
Bu çok hoş.
It's actually very sweet.
Aslında çok tatlıdır.
It's very sweet.
Çok tatlıdır.
It's the least we could do. That was very sweet.
Çok tatlısınız.
I guess in a way it is. Guys. that's really very sweet. but it's not a big deal.
Bu yaptığınız çok hoş ama büyütülecek bir olay değil.
You're very sweet, but believe me, it would never work out.
Çok tatlısın, ama inan bana, bu ilişki yürümez.
Trick or treat, it's very sweet.
Ya şaka ya şeker. Burnunu çeker.
It's very easy, my sweet.
Çok kolay tatlım.
You write me a poem, it's very sweet, but, unfortunately...
Bana şiir yazdınız, bu çok güzel ama maalesef...
It's very sweet Come on, try it
Çok tatlı. Hadi, tadın.
I'm saying it's very sweet of you to offer, but I'm not going to hide from the Castalians.
Diyorumki teklifin benim için çok tatlı ama Castalian dan kaçmaya niyetim yok.
It's very sweet.
Çok lezzetlidir.
Meghan, you're very sweet, and we had a good time, but I know my son, and he meant it.
Meghan, çok tatlısın, ve iyi vakit geçirdik, ama oğlumu tanırım, ve bence tam olarak öyle demek istedi.
That's very sweet of you, but I'm wondering... if you could make it sooner rather than later.
Çok naziksin, ama bunu bir an önce yapabilir misin?
You're very sweet, your Lordship. John, it's John.
Çok iyi birisiniz, Sayın Lord.
It's very sweet of him... but what am I gonna do all by myself on a boat?
Çok iyi biri fakat bir gemide yalnız başıma ne yapacağım?
It's a very sweet story.
Çok tatlı bir hikâyedir o.
it's very nice of you 19
it's very kind of you 45
it's very nice 212
it's very hot 34
it's very good 223
it's very expensive 38
it's very pretty 63
it's very beautiful 65
it's very cool 29
it's very funny 42
it's very kind of you 45
it's very nice 212
it's very hot 34
it's very good 223
it's very expensive 38
it's very pretty 63
it's very beautiful 65
it's very cool 29
it's very funny 42