English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / It's your brother

It's your brother traduction Turc

1,018 traduction parallèle
You are the Queen, your husband's brother's wife. And would it were not so, you are my mother.
Kraliçe, kocanızın kardeşinin karısı ve olmaz olası annemsiniz benim.
Now tell me, how long has it been since you first noticed any peculiarity in your brother's actions?
Söyleyin bakalım, kardeşinizin davranışlarında gariplik olduğunu ne zaman fark ettiniz?
It's your brother!
Kardeşin!
Fan, it's Ebenezer, your brother.
- Fan, ben Ebenezer, kardeşin. - Beni tanıyor musun?
As for this stationery, your brother could have got it from Fabian's house at any time, not necessarily on the day of his death.
Bu kağıda gelince... kardeşiniz Fabian'ın evinden öldüğü gün değil... başka bir gün de almış olabilir.
I gotta make sure it's your brother Mickey.
Kardeşin Mickey olduğundan emin olmalıyım.
It's forgetting that every fellow down here is your brother in Christ.
Buradaki herkesin İsa'nın huzurunda kardeşiniz olduğunu unuttunuz.
If it's any comfort I can assure you your father and brother where given a decent Christian burials.
Belki bilmek istersin Clay, baban ve kardeşin için çok güzel bir tören düzenledik.
- It's your brother.
- O senin kardeşin.
Look, Dan, if it's about your brother, I didn't know anything about that.
Bak Dan, eğer kardeşinle ilgili bir şeyler öğrenmek istiyorsan, olanlar hakkında hiç bir şey bilmiyorum.
It's your brother Marty!
Ben kardeşin Marty!
I think it's gonna be rough on you if your brother's mixed up in this killing.
Kardeşin bu cinayete karışmışsa sanırım bu senin için hiç kolay olmayacak.
It's all that's left of your little brother.
Küçük kardeşinden tek kalan o.
It's your brother's notebook.
Ağabeyinin not defteri.
It's me, Arpel, your brother-in-law.
Alo? Hulot, siz misiniz? Ben Arpel, enişteniz.
You shouldn't call your brother a liar, Amos, it's all the money the
Kardeşine yalancı dememelisin, Amos, adamın bütün parası bu, herkese eşit dağıtıIdı.
When they hang in your arms like an old laundry bag... it's all over, brother.
Kollarınla sardığın zaman boş çuval gibi duruyorsa... o iş bitmiştir dostum.
The army thinks he was killed in action by the Germans... but I think they did it - Tex, Gideon, Scobie and your husband - because my brother wouldn't go along with their scheme to steal the gold.
Ordu onun Alman saldırısında öldürüldüğünü sanıyor. Bana göre onlar öldürdü. Tex, Gideon, Scobie ve kocanız- -
It's too close to the quarters occupied by your brother and the rest.
Kardeşiniz ve ötekilerin kaldığı konutlara çok yakındı.
First, your brother-in-law is going back to his old ways, and you know it.
Kayınbiraderin eski pis işlerine dönüyor. Senin de haberin varmış.
- Does your brother find it boring?
- Ağabeyin derslerde sıkılıyor mu?
If it's your dear brother you're looking for, he left, too.
Eğer sevgili kardeşini arıyorsan, o da gitti.
I'm sure it was my brother's fault, and I'm sure you had your reasons. But I don't care what they were.
Eminim ki bu kardeşimin suçuydu, ve eminim ki senin de sebeplerin vardı ama umurumda bile değil.
I know it's not enough to ease your mind about your dead brother, but please find it in your heart to forgive me. I beg you. I beg you.
Bunun, ölü kardeşini unutmak için yeterli olmadığını biliyorum ama lütfen kalbinde beni affedecek merhameti bul.
If you're in here, it's not because you covered for your brother, it's because you took over the water supply.
Seni mahpus damlarına Osman'ın adam vurup suçu senin üzerine yüklemesi düşürmedi. Esas sebep ; akan suya sahip çıkmanız.
It's for your brother.
Kardeşine verecektim.
How is it you see the speck of dirt in your brother's eye and are not aware of the beam which is in your own?
Neden kardeşinin gözündeki çöpü görürsün de,.. ... kendi gözündeki merteği farketmezsin?
- It's about your brother.
- Ne lazım dı?
First of all, it would be unbecoming for you to be your father's brother in law.
Herşeyden önce, babanın kayınbiraderi olman yakışık almaz.
No, it's about your brother.
- Hayır, kardeşin hakkında.
It's normal to look out for your brother, but talk some sense into your friend. This is his last warning.
Kardeşini gözetmen kadar normal bir şey yok ama dostunu makul konuşması konusunda uyar.
It's not your brother's navy.
Bu kardeşinin deniz filosuna benzemez.
Don't alert them ; it'll delay your brother's treatment.
Fark etmesinler, kardeşinin tedavisini geciktirir.
Our target is the Seven Stars Stone ; If we get diverted with the sword, it will delay your brother's treatment.
Hedefimiz yedi yıldızların taşı eğer kılıç yüzünden dikkatimiz dağılırsa kardeşimizin tedavisi gecikir.
Your brother passed it.
Oğlum sınavdan geçti.
It's the agreement your brother had with the railroad.
Bu kardeşinizin demiryolu ile yaptığı bir antlaşmaydı.
- I am your brother. - I'm beginning to doubt it.
Onu tekrar ruhunun ışığına kabul et.
It's your father who had sent your brother.
Baban kardeşini göndermiş.
- It's your brother again.
- Yine ağabeyin. - Jason mı?
You swear on your brother's life and on his everlasting spirit... may it rot in Hell for time eternal if you break your oath to me.
Kardeşinin hayatı ve ebedi ruhu üzerine yemin et. Yeminini bozarsan sonsuza dek cehennemde çürürsün.
Your brother's check, that $ 5,000 check, I meant to bring it out this afternoon.
Kardeşinin çeki, şu 5,000 $'lık çek, bu öğleden sonra getirmeye niyetlenmiştim.
- It's your brother.
- Benim, ağabeyin.
Aren't you ashamed of doing it with your husband's brother?
Kayınbiraderine domalırken utanmadın mı hiç?
( MURMURING ) It's a mellow afternoon, and I know you're out there grooving, you're funing and suning with your brother Rod McGrew on the big KGYS, playing the sounds that you want to hear on your Soul Support Station MAN ON RADIO :
Sıcak bir öğle sonrası, sizler de iyisiniz.
It's not for you. It's for your brother.
- Sen değil, kardeşin.
After all it is your brother who's screwing my wife, isn't it.
En nihayetinde, karımı beceren senin kardeşin değil mi?
It's not your brother Kalig again, is it?
Yine kardeşin Kalig değil mi?
Tadanaga, it's kind of you to protect your brother, but this is about what happened to your father.
Tadanaga. Kardeşini korumayı düşünmen büyük bir incelik ama bu, babanın başına gelenlerle alâkalı.
I'm afraid, it's for your brother.
Korkarım ki bu erkek kardeşiniz için.
If it weren't for Brother Cao I would have torched the place lt's not that simple it's not your own domain so you should leave quickly
Birader Cao olmasaydı... orayı yıkabilirdim! Lafta herşey kolaydır! Ama orası bizim bölgemiz değil, orda hiç olmamalıydınız!
I understand it was your brother's wife, but you don't create a scene like that.
Seni anlıyorum. Konu abinin karısıydı. Ama böyle birşey yapmamalıydın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]