It ain't my fault traduction Turc
80 traduction parallèle
Eliza, it ain't my fault.
Eliza, benim suçum değil.
It ain't my fault.
Bu benim suçum değil.
- It ain't my fault, Joe.
- Benim suçum değil, Joe.
- It ain't my fault. He sold it to me.
Bu benim suçum değil.
Maybe it's my fault or not that there ain't much I can give her.
Ona verebileceğim çok şey olmaması belki benim hatamdır ya da değildir.
It ain't my fault.
Benim suçum değil.
Honest. It ain't my fault, Zim.
Gerçekten benim hatam değil Zim.
Well, you can at least tell me? it ain't my fault he don't phone.
En azından cevap verebilirsin.
It ain't my fault you married some damn squaw!
Kızıl deriliyle evlenmen benim suçum değil.
It ain't my fault he's got to move out early.
İşim bitmeden erken ayrılmak zorunda olması benim suçum değil.
It ain't my fault I stutter.
Kekeliyorsam suç benim mi?
It ain't my fault it broke. Oh right.
Onu kıran ben değildim.
It ain't my fault about your girlfriend.
Benim suçum değildi.
It ain't my fault the rabbit got himself in trouble.
Tavşan'ın başını belaya sokması benim suçum değil.
Hey, it ain't my fault.
Benim hatam değil.
It ain't my fault, Joey.
Bu benim suçum değil Joey.
You know, it ain't my fault.
Biliyor musunuz, hata benim değil.
It's a tragedy, but it ain't my fault.
Felaket ama benim hatam değil.
It ain't my fault! Petey was supposed to cap him.
Benim hatam değil!
It ain't my fault.
Benim yüzümden değil.
Daddy, it ain't my fault!
Baba, benim hatam değildi!
- It ain't my fault. I don't do nothin'.
Ben hiçbir şey yapmıyorum.
It ain't my fault.
Benim suçum değiIdi.
It ain't my fault.
Benim hatam değil.
It ain't my fault you took after your mama.
Annene benzemen benim hatam değil.
It ain't my goddamn fault!
Evet, zorluyorsun.
It ain't my fault!
Bu benim suçum değil.
It ain't my fault I'm scared, man.
Hata bende değil, korkuyorum dostum.
Nicky, it ain't my fault, all right? It ain't.
Nicky, benim hatam değildi, biliyorsun.
It ain't my fucking fault.
Bu bok, hızlı gitmiyor.
When your dad comes back and you're dead because you ain't ate nothin it ain't my fault.
Baban dönene kadar, açlıktan ölmüş olacaksın. Benim suçum değil.
It ain't my fault.
- Benim hatam değildi.
It ain't my fault!
Benim suçum değil!
It ain't my fault.
Benim suçum değil ki!
It ain't my fault, it's your fault.
Bu benim suçum değil, bu senin hatan.
It ain't my fault you always needed an operation, baby.
Her zaman bir ameliyata gerek duymanız benim hatam değildi, bebeğim.
But it ain't my fault she got a junkie boyfriend with bad credit and a soft spot for strays.
Fakat bilmeni isterim ki, kızın yoldan çıkmış ve keş erkek arkadaşı, benim suçum değil.
It ain't my fault that him and all his gimpy friends don't fit in with regular society.
O ve onun topal arkadaşlarının günlük hayatımıza uyum sağlayamaması... benim suçum değil bir kere.
It ain't my fault your dad overreacted.
Babanın aşırı tepki göstermesi benim hatam değildi.
It ain't my fault he didn't listen.
Onun dinlememesi benim hatam değil.
It ain't my fault your dad overreacted.
Babanın aşırı tepki göstermesi benim suçum değildi.
It ain't my fault.
Benim hatam değil!
Not to be disagreeing, but if we're talking about something floating around between this priest and my son, it ain't my son's fault.
Yanlış anlamayın ama, eğer Peder ve oğlum arasında bir şey varsa bu oğlumun suçu değil.
- It ain't my fault.
— Bu benim hatam değil.
It's gonna be your fault, not mine. He ain't my kid.
AMDA, Amerikan Müzikal ve Dramatik Akademisi'dir
It ain't my fault.
Hata bende değil ki?
Just because this place is going downhill it ain't my fault.
Çiftliğin batması benim suçum değil ya.
It ain't all my fault.
hepsi benim hatam değil.
It ain't my fault, Pinkie.
Benim hatam değil Pinkie.
It ain't my fault we're all hungry.
- Açsan, sıçasım var bak
It ain't my fault they're cheap.
Cimri olmaları benim suçum değil.