It all makes sense now traduction Turc
168 traduction parallèle
It all makes sense now.
Bunların hepsi mantıklı.
You know, it all makes sense now.
Şimdi olay aydınlandı.
It all makes sense now, the nausea, the ocular migraines, the change in pigmentation.
Her şey yerli yerine oturuyor şimdi. Oküler migren, pigmentasyon değişikliği. Bulantı yapar.
It all makes sense now.
Şimdi hepsi mantıklı gelmeye başladı.
It all makes sense now, you know. You hated my TV. So now you wished it into the corn field and it's gone.
Televizyonumdan nefret ediyordun mısır tarlasına gitmesini istedin ve gitti.
It all makes sense now, doesn't it?
Artık bir anlam ifade ediyor, değil mi?
It all makes sense now
Şimdi durum anlaşılıyor (!
I should have known. It all makes sense now.
Evet, Tahmin ediyordum, şimdi eminim.
It all makes sense now.
Şimdi herşey anlaşılıyor.
It all makes sense now.
Şimdi anlıyorum.
It all makes sense now.
Anlamaya başlıyorum.
It all makes sense now.
Her şey şimdi mantıklı geliyor.
- It all makes sense now.
- Şimdi hepsi anlam kazandı.
It all makes sense now.
Şimdi her şey yerli yerine oturdu.
You know, Lex, it all makes sense now.
Biliyor musun, Lex, her şey bir anlam kazandı artık.
Of course, it all makes sense now.
Tabi ki, şimdi anlıyorum...
It all makes sense now - When you said you Were Lying to protect someone you Cared about, I thought you meant Jase.
Şimdi anlaşıldı. "Değer verdiğim birini korumaya çalışıyorum." dediğinde Jase'ten bahsettiğini sanmıştım.
It... it all makes sense now.
Şimdi hepsi mantıklı hale gelmeye başladı
It all makes sense now.
Şimdi anlaşıIdı...
It all makes sense now.
Şimdi anlaşıldı.
It all makes sense now.
Bu her şeyi açıklıyor.
It all makes sense now.
Şimdi mantıklı olmaya başladı.
It all makes sense now. Doesn't it?
Şimdi oldukça mantıklı geldi, değil mi?
Now it all makes sense.
Şimdi herşey anlaşıldı.
I admit, I didn't believe it when Tennessee told me before, but now I see it makes all kinds of sense.
İtiraf edeyim, Tennessee daha önce bana söylediğinde inanmamıştım, ama şimdi her türlü anlamlı görüyorum.
Now it all makes sense, everything.
Şimdi her şey yerine oturdu.
Now, if you think about it, that makes no sense at all.
Eğer düşünürsen, hiç mantıklı değil.
It all fucking makes sense to me now.
Şimdi bütün bu lanet şeyler bana mantıklı geliyor.
But now I think it all makes sense.
Fakat şimdi tamaman mantıklı bir plan olduğunu düşünüyorum.
Now it all makes sense.
Şimdi her şeyi anladım işte.
Now it all makes sense.
İşte şimdi anlaşıldı.
Now it makes all sense.
Şimdi her şey anlam kazandı.
I'll sue! [Yawns] Well, now it all makes sense.
Sizi mahkemeye vereceğim! Şimdi her şey anlaşılıyor.
See, now it all makes sense why you guys have been avoiding us.
Bizden neden kaçtığınız şimdi anlaşıldı.
Now it all makes sense.
Şimdi anlaşıldı.
Now it all makes sense.
Şimdi anlaşılıyor.
It all makes perfect sense now.
Şimdi her şeyi anlıyorum.
Well, well, now it all makes perfect sense.
Vay, vay, işte şimdi taşlar yerine oturdu.
Straight up. Now it all makes sense!
Şimdi her şey mantıklı gelmeye başladı.
You have to admit, it all kinda makes sense now.
Kabul etmelisin ki, şimdi hepsi mantıklı geliyor.
You can't understand right now, but it all makes sense. It makes sense.
Şu anda anlayamazsın ama bir anlamı var,
It all makes perfect sense now.
Şimdi herşey anlam ifade ediyor.
Now it all makes sense, except Dad isn't a dead sports star.
Ama babam ölmüş yıldız bir sporcu değil.
Now it all makes sense.
Şimdi anlıyorum. Nerede o?
It all makes sense now...
Şimdi anlaşıldı.
Now it all makes sense!
- Yanlış anlama. Carrie harika biri.
At first I thought it was the crabsticks, but now it all makes sense.
İlk başta sinirden sanmıştım ama şimdi hepsi mantıklı.
Now that your father's gone and Kaitlin's in boarding school, it's like we're all that's left of the family and it just makes sense for us to lean on each other.
Şimdi baban gitti ve Kaitlin yatılı okulda, aileden bir tek ikimiz kaldık ve birbirimize destek olsak çok akıllıca olur.
Now it all makes sense.
Her şey makul görünüyor.
I've been wondering why mike's been so cold to me. Now it all makes sense.
Mike'ın neden bana soğuk davrandığını merak ediyordum, şimdi ortaya çıktı.
The secrets, the sneaking around... now it all makes sense.
Tüm o sırlar, sinsice yapılan işler şimdi bir anlam ifade ediyor.