English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / It doesn't hurt anymore

It doesn't hurt anymore traduction Turc

59 traduction parallèle
It doesn't hurt anymore.
Artık beni incitmiyor.
And my elbow doesn't hurt anymore, which means I am now hitting it right.
Dirseğim de ağrımıyor artık. Demek ki artık doğru atıyorum.
It doesn't really hurt anymore.
Artık pek acıdığı söylenemez.
It doesn't hurt anymore.
Artık acımıyor.
- It doesn't hurt anymore.
- Artık acıtmaz.
It doesn't hurt anymore.
Acıtmıyor.
It doesn't hurt anymore.
Artık ağrımıyor.
But it just doesn't hurt so bad anymore.
Ama artik eskisi kadar aci vermiyor.
Gnaghi, it doesn't hurt anymore!
Artık ağrımıyor.
- It doesn't hurt anymore.
- Hiçbir yerim ağrımıyor.
It doesn't hurt anymore, Father.
Artık acımıyor, Baba.
it doesn't hurt to think about it anymore.
Artık düşünmek bile acıtmıyor.
It doesn't hurt anymore.
artık acımıyor.
It doesn't hurt anymore, Lilybet!
Artık acımıyor Lilybet!
I mean, she used to say : "Mummy hurt me, so she doesn't live here anymore" over and over, but... it soon stopped.
Eskiden, annem benim canımı acıttı o yüzden burada bizimle yaşamıyor derdi.
It doesn't hurt anymore.
ağrımıyor.
It doesn't hurt anymore.
- Artık acımıyor.
That hurts, it hurts, and... It doesn't hurt anymore.
Acıdı, acıyor ama artık acımıyor.
It doesn't hurt anymore.
Artık canım acımıyor.
It doesn't hurt anymore.
- Canın daha fazla yanmayacak.
I know I love you, but I can't settle anymore. I can't sit there, buried in a book, pretending that it doesn't hurt me when you're taking someone else to bed.
Seni seviyorum ama artık burda oturup, herşeyi görmezlikten gelemem
- It doesn't hurt as much anymore.
Artık çok acımıyor.
Mommy. It doesn't hurt anymore.
Anne, artık acımıyor.
Yeah, with Ellie, sometimes I do pretend it doesn't hurt anymore.
Evet, bazen düzelmese de söz konusu Ellie olunca düzelivermiş numarası yapıyorum.
It doesn't even hurt anymore.
Artık acımıyor bile.
No, it doesn't hurt anymore.
Hayır, artık acımıyor.
It doesn't hurt as much anymore.
Artık o kadar acımıyor.
It's been five years, so it doesn't hurt anymore
5 yıl oldu, artık sorun değil.
- It doesn't hurt anymore.
- Artık ağrımıyor.
Second way doesn't hurt, but it will mean next time you screw up, I'll have to take that as a sign that you don't respect me anymore.
İkinci seçeneği seçersen canın yanmayacak fakat bir daha işleri batırırsan bunu, artık bana saygı duymuyorsun olarak yorumlayacağım.
It doesn't hurt anymore, but it feels a little swollen on the left side.
Artık zarar vermez, ama biraz hissediyor Sol tarafta şişmiş.
It doesn't hurt anymore.
Artık acı vermiyor.
It doesn't hurt anymore.
Acımıyor artık.
You know, my face doesn't even hurt anymore, now that I know that it's an accident.
Şimdi kazayla olmuş öğrendim ya yüzüm acımıyor bile.
It doesn't hurt anymore, Baa.
Artık acımıyor, Baa.
I didn't tell you because I didn't wanna hurt you, and, now, it doesn't matter anymore.
Çok uzun zaman önceydi. Seni incitmek istemediğim için söylemedim ve zaten artık bir önemi yok.
It doesn't hurt anymore, does it?
Acımıyor, değil mi?
No, no, it's healing and doesn't hurt anymore.
Yok, düzeliyor ve artık canımı da yakmıyor.
It doesn't hurt anymore.
Artık canımı acıtmıyor.
Dad, it doesn't hurt anymore.
Baba, artık canım acımıyor.
It doesn't hurt much anymore.
Artık fazla acıtmıyor zaten.
It doesn't hurt anymore.
- Artık canım acımıyor.
Ad after opening up over and over again until it becomes ragged, that's how his heart is ripped apart, and they endure that ripping until it doesn't hurt anymore.
Eğer yırtık pırtık olana kadar tekrar tekrar açarsan bu şekilde kalpler parçalanır. Kalp parçalandığında da hissizleşene kadar ilgilenmeye devam edersin.
My leg, it doesn't hurt anymore.
Bacağım, artık ağrımıyor.
You know, so it doesn't hurt anymore.
Böylelikle artık acı çekmemiş oluyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]