It doesn't matter now traduction Turc
536 traduction parallèle
It doesn't matter now.
Şuanda onun önemi yok.
It doesn't matter to me. That's all over now.
Her şey çoktan bitti.
I think you'd better have it from now on because now that we're both... as they say, one, it really doesn't matter which one of us keeps it, does it?
Sende kalsın daha iyi. Madem, dedikleri gibi "bir" oluyoruz hangimizde kalırsa kalsın, fark etmez, değil mi?
But it doesn't matter now.
Ama artık fark etmez.
It doesn't matter now.
- Artık bunun önemi yok.
It doesn't matter now that you've spoiled everything.
Her şeyi bozduğuna göre bunun pek bir önemi yok.
But it doesn't matter now, anyway.
Ama şimdi bunu bir önemi yok.
I never had the courage to discuss it with you before... but it doesn't matter now.
Bunu seninle konuşacak cesaretim yoktu, o zaman ama artık önemi kalmadı.
Now it doesn't matter.
Ama artık bir önemi yok.
We could be evicted any day now. I guess it doesn't matter anymore.
Yakında evi boşaltırlar, ama artık bunun pek önemi yok.
- It doesn't matter now.
- Artık önemi yok.
It doesn't matter now whether I was right or wrong in what I did, it's too late.
Yaptığımın yanlış ya da doğru olup olmadığının da bir önemi yok, artık çok geç.
I don't know what they want with you... but it doesn't matter now... because... you're not here anymore.
Senden ne istediklerini bilmiyorum. Ama önemi yok, çünkü sen artık burada değilsin.
It doesn't matter now.
Artık fark etmez.
Now he's dead, so it doesn't matter.
Artık o öldüğüne göre sorun kalmadı.
- Oh, it doesn't matter now.
- Artık bir önemi yok.
Now it doesn't matter so much.
Şimdi pek bir anlamı yok.
It doesn't matter now, Father
Artık bir önemi yok, Baba.
It doesn't matter now
Artık önemi yok.
Now, it doesn't matter to me.
Artık aldırdığım yok.
No, not now, but it doesn't matter.
Hayır, şu an anlayamazsın, ama önemli değil.
Now it doesn't matter anymore if it is war or peace on earth.
Savaş şimdi artık önemli değil ya da yeryüzündeki barış!
It doesn't matter now.
Boşver. Artık bir önemi kalmadı.
It was, but it doesn't matter now.
Öyleydi ama artık bir önemi kalmadı.
Whatever you like, it doesn't matter now.
Ne istersen. Artık önemli değil.
In fact, I was on my way to warn you... but it doesn't matter now.
Aslında tam sizi uyarmak için geliyordum ama artık bir önemi yok.
It doesn't matter now.
Artık bir önemi yok.
It doesn't matter now.
Şu anda bunun önemi yok.
It doesn't matter now.
Bir önemi yok.
Doesn't matter now, does it?
Artık bir önemi yok, değil mi?
Still, it doesn't matter now.
Ama şimdi önemli değil.
It doesn't matter now, but I have to tell you.
Artık farketmez fakat sana söylemeliyim.
Now that it doesn't matter any more, doc... Why is there a bullet missing in your gun?
Artık fark etmediğine göre silahında neden bir kurşun eksik?
Now it doesn't matter any more, doctor, you can tell me that you were together.
Artık sorun değil Doktor birlikte olduğunuzu, bana söyleseniz de olur.
We've got some difficult days ahead... but it doesn't really matter with me now... because I've been to the mountaintop.
Zor günler bizi bekliyor ama artık bir önemi yok. Çünkü dağın zirvesini gördüm.
Oh, it doesn't matter, they're all the same now.
Hiç önemli değil, hepsi aynı zaten.
Well, it doesn't matter now.
Her neyse artık önemli değil.
We've got some difficult days ahead... but it really doesn't matter with me now.
Önümüzde zοrlu günler νar... ama artιk benim için önemli değil.
It doesn't matter now what I believed the other day.
Geçen gün neye inandığımın artık bir önemi yok.
All that doesn't matter now, does it, Father?
Bunların şimdilik hiçbir önemi yok, değil mi baba?
It doesn't matter. Not now.
Hiçbir önemi yok. şimdi de yok.
I don't think you realize how long it takes to do the menu, it doesn't matter, I'll hang the picture now.
Sanırım bir menüyü yapmanın ne kadar zaman alabileceğinin farkında değilsin henüz. Hiç fark etmez, ben asacağım bu resmi şimdi.
- It doesn't m-matter now.
- Şimdi önemi yok bunun.
It doesn't matter now.
- Önemi yok.
The funny thing is, now that it's happening, it really doesn't seem to matter, except for my baby.
Komik olan, şimdi bunun olması... bebeğim dışında, gerçekten fark etmiyor.
It doesn't really matter now.
Şu an bunun önemi yok.
Now it doesn't matter who's the Plum Blossom Bandit.
Ama şimdi Erik çiçeği eşkiyasının kim olduğunun bir önemi yok
It doesn't matter now I'll send word around excusing us.
Kendisine özürlerimi ileteceğim.
It doesn't matter now, I might as well enjoy myself.
Artık fark etmez, keyfini çıkarabilirim.
Now it really doesn't matter from whom Capt. Hunt had his instructions.
Hangi konuşma Yüzbaşı Hunt'tan Teğmen Morant'a nakledildi?
Well, it doesn't matter now.
Peki madem. Artık önemi yok.
it doesn't matter 3827
it doesn't hurt 114
it doesn't fit 43
it doesn't exist 124
it doesn't make sense 437
it doesn't suit you 52
it doesn't even matter 37
it doesn't bother me 71
it doesn't work 306
it doesn't matter to me 71
it doesn't hurt 114
it doesn't fit 43
it doesn't exist 124
it doesn't make sense 437
it doesn't suit you 52
it doesn't even matter 37
it doesn't bother me 71
it doesn't work 306
it doesn't matter to me 71