It isn't you traduction Turc
8,272 traduction parallèle
I suppose that's what you learned here, isn't it?
Burada bunu öğrenmişsin galiba, değil mi?
It's what you truly want, isn't it?
Gerçekte istediğin bu, değil mi?
It sounds like problem isn't him, it's you.
Sanırım problem onda değil sen de.
Are you worried that it might change you? Change isn't always a bad thing.
Sahne ışıkları altında yaşamak oldukça zor olmalı.
And I didn't think anyone would have had the time to phone you and that's so impersonal, isn't it?
Kimsenin seni aramaya vakit bulamadığını düşündüm. Kişisel değildir tabi.
This really isn't fair for you to leave everything to Krystal, is it?
Her şeyi Krystal'a bırakmak haksızlık olur ama, değil mi?
It's you, isn't it?
Sensin, değil mi?
And I think you do know that data-mining isn't chill, because you snuck it into the 27th update of a 500-page user agreement.
Hem bana kalırsa kişisel veri toplamanın hiç de hoş olmadığını biliyorsun. Çünkü 500 sayfalık kullanıcı sözleşmesine 27 kere güncelleme çektiniz.
Isn't it great that you can still get crazy when you're a mom? Party in the bathroom stall, y'all!
Tuvalet kabininde parti!
Isn't that how you say it?
Siz de öyle demiyor musunuz?
Well, I don't know and I'm... this isn't about me or regrets, or anything, it's just I'm trying to share with you that we make decisions, they affect the rest of our lives.
Bilmiyorum. Benden veya pişmanlıklarımdan konuşmuyoruz şurada. Sadece sana kararlar verdiğimizi ve bu kararların hayatımızı etkilediğini anlatıyorum.
You know, once you know Santa Claus isn't real, it's all... downhill from there.
- Acele etme ama. Bir kere Noel Baba'nın yalan olduğun öğrenince daha düzelmez.
I mean, that is what you're doing, isn't it?
Yani, yaptığın şey bu, öyle değil mi?
It's none of my business, but you know that teardrop under her eye isn't real, right?
Üzerime vazife değil ama gözlerinden akan yaşların gerçek olmadığını biliyorsun, değil mi?
This is what you wanted, isn't it?
İstediğin bu değil mi?
I'm gonna do whatever I fucking want to you, and you're gonna lie down and you're gonna take it, because that's the way this works, isn't it?
Seninle ne istersem onu yapacağım sende uzanacaksın ve alacaksın çünkü bu işler böyle yürüyor, değil mi?
This is what you're begging for, isn't it?
Bunun için yalvarıyorsun, değil mi?
This is this is what you wanted. Isn't it?
Bunu istiyorsun, değil mi?
This is what you asked for, isn't it, Doggett?
Bunu istedin, değil mi Doggett?
Isn't it the truth, Mrs. Hume, that you were unhappy in your position at the Duncans'residence?
Duncanlar'ın konutundaki konumunuz yüzünden mutlu olmadığınız gerçek değil mi Bayan Hume?
This isn't about you. It is.
- Seninle ilgili değil.
You say that like it isn't obvious.
Çok açık değil gibi söylüyorsun.
And the second time we've seen you with Ms. Velasquez, isn't it?
Bu sizi Bayan Velasquez ile ikinci görüşümüz, değil mi?
This is actually about you, isn't it?
Aslında bunun senle alakası var.
This isn't about me, this is about you. You've been putting it all on me all night.
Benimle alakası yoktu.Bütün gece benim üzerimden prim yapmaya çalıştın.
- You're the one that's been thinking about this, isn't it?
- Tüm bunları düşünen sendin aslında.
This isn't about trying to make you like me. It's self-preservation.
Beni sev diye de uğraşmıyorum, kendimi korumak için diyorum.
- But when you go to Luis Vuiton, it isn't.
Ama Louis Vuitton'a gittiğinde öyle değil.
Isn't it true that "Officer Effectiveness Training Report" doesn't appear... anywhere on any official document, and this is a phrase that you created... to explain this incorrect abbreviation in your memos?
Subay Etkinlik Eğitim Raporu'nun esasında resmi belgelerde hiç bulunmadığı ve notlardaki bu yanlış kısaltmayı açıklamak için bu tabiri senin yarattığın doğru değil mi Mary?
Not that your song isn't terrible- - it is but how do you mention bats and leave out sonar?
Şarkın kötü değil diye demiyorum, berbat çünkü ama yarasalardan bahsedip de sonarı nasıl unutursun?
This isn't helping you, it's not helping me, so I'm appealing to you neighbor to neighbor about our noise pollution problem, okay?
Size yardımcı olmayacak, bana yardımcı olmuyor. Bu yüzden komşudan komşuya gürültü problemimiz için konuşmaya çalışıyorum.
This is a lovely room you have, isn't it?
Ne kadar güzel bir odan var.
Wow, she's hot. - Why do you get first pick? - It isn't fair, Elias.
- Neden ilk önce sen seçiyorsun?
For you this is personal isn't it?
- Senin için bu kişisel, değil mi?
It isn't handed to you.
Elinize verilmez.
Well, I'll pay you well, and at the very least, this sort of access is worth its weight in gold, isn't it?
Pekala, sana iyi para ödeyeceğim, ve en azından, bana yaklaşman oldukça değerli olacak, değil mi?
Isn't it the most beautiful thing you've ever seen?
Hayatında gördüğün en güzel şey değil mi?
The past always catches up with you. That's what people say, isn't it?
İnsanlar her zaman geçmişten kurtulamazsın demezler mi?
Isn't that why you keep it a secret?
O yüzden bunu bir sır gibi saklamıyor musun?
Isn't it amazing how these companies... they can just hook you up with someone in two seconds?
Bu şirketlerin sana 2 saniyede birini bulması harika, değil mi?
This is about you riding some dude's thigh like a rodeo cowboy, isn't it?
Burada mesele herifin birinin bacağında kovboy gibi rodeo yapmış olman, değil mi?
Well, that's what you're here for, isn't it?
Eee zaten bunun için burada değil misin?
That's how you would describe yourself, isn't it, Mr. Barrow?
Siz de kendinizi böyle tanımlardınız, değil mi Bay Barrow?
That's why you got transferred here, isn't it?
- O yüzden mi buraya atandın?
And how do you know it isn't?
Tek bildiğim suçsuz insanların ölmüş olduğu- -
I heard what they told you. It isn't true.
Sana ne söylediklerini duydum, doğru değil.
~ It isn't! Don't you see?
- Hayır, görmüyor musun?
It's all about you, isn't it, Trapper?
Konu hep seninle ilgili, değil mi Trapper?
It's what you all want, isn't it?
Hepinizin istediği bu, değil mi?
That's what you really wanna say, isn't it?
Gerçekte bunu söylemek istiyordun değil mi?
Yeah, you're lucky it isn't a police station.
- Evet, dua et karakola götürmedim.
it isn't your fault 26
it isn't 1519
it isn't worth it 21
it isn't real 27
it isn't possible 18
it isn't working 26
it isn't fair 52
it isn't much 21
it isn't easy 32
it isn't mine 27
it isn't 1519
it isn't worth it 21
it isn't real 27
it isn't possible 18
it isn't working 26
it isn't fair 52
it isn't much 21
it isn't easy 32
it isn't mine 27
it isn't here 19
it isn't me 34
it isn't over 20
it isn't safe 35
it isn't true 86
it isn't funny 18
it isn't enough 18
it isn't like that 22
it isn't right 41
it isn't that 69
it isn't me 34
it isn't over 20
it isn't safe 35
it isn't true 86
it isn't funny 18
it isn't enough 18
it isn't like that 22
it isn't right 41
it isn't that 69
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
yours 1007
your own 34
your hat 64
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
yours 1007
your own 34
your hat 64
you know that 5741
you tell 24
youn 21
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
youth 73
you tell 24
youn 21
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
youth 73