It turns me on traduction Turc
155 traduction parallèle
It turns me on even more!
Böyle ekşitme suratını. Beni çok tahrik ediyor.
It turns me on, too.
Beni çok tahrik ediyor.
It turns me on!
Ve beni taciz ettiğini!
It turns me on.
Bu beni azdırıyor.
It turns me on.
Bu beni daha da azdırıyor.
It turns me on to put it inside of you!
Bunu sana sokmak beni de açıyor.
I mean, it turns me on.
Beni tahrik ediyor.
But I think what you did was very sweet and to tell you the truth, it turns me on.
Ama bence yaptığın çok sevimliydi. Ve doğruyu söylemek gerekirse, bu beni çok tahrik etti.
Sitting there like some soulless, money-grubbing snob because you know it turns me on.
Orada ruhsuz, paragöz bir züppe gibi oturuyorsun çünkü bunun beni tahrik ettiğini biliyorsun.
It turns me on.
Azdırıyor beni.
It turns me on.
Bu beni heyecanlandırıyor.
-... it turns me on and frightens me.
- Ne zaman böyle konuşsan beni tahrik ediyorsun.
Yeah, it turns me on.
Evet, beni baştan çıkarıyor.
It turns me on.
Bana doğru dön.
And I must say that, in a sense, the thing It turns me on...
İşte bu da, bir bakıma beni tahrik ediyor.
It turns me on.
Beni ateşliyor!
It turns me on!
Beni ateşliyor!
It turns me on.
Beni coşturuyor.
It turns me on.
Beni heyecanlandırıyor.
It turns me on.
- Beni heyecanlandırıyor. Öyle mi?
IT TURNS ME ON.
Bu beni tahrik ediyor. Tamam mı?
It turns me on.
Oh, siktir et.
You know how it turns me on.
Ne kadar tahrik olduğumu biliyorsun.
It actually turns me on to see you switch between flip-flops and fancy things, elegance and vulgarity.
Zarafet ve kabalık bilmişlik ve yanardöner tavırların arasında mücadele vermeni görmek beni çok heyecanlandırıyor.
Forgive me for saying it but your skin turns me on! It's the chemistry.
Uyuma bağlı.
But it's not often that a strange man turns me on.
Fakat genellikle yabancılar bende cinsel arzu uyandırmazlar.
- Yeah, it turns me on.
Beni baştan çıkarıyor.
It turns out my buddy played a trick on me.
Arkadaşım bana ufak bir oyun oynamış.
It just turns me on.
Beni tahrik ediyor.
Well, actually, it turns me on.
Aslında, beni tahrik ediyor.
It turns me on.
Beni tahrik ediyor.
It actually kinda turns me on.
- Aslında benim hoşuma gider.
It kind of turns me on.
Hoşuma gidiyor.
Because the world is round It turns me on Because
ALTYAZILAR by "E S C A P E"
It just really turns me on.
Sadece beni havaya sokuyor.
It definitely turns me on doing it.
Beni heyecanlandırıyor.
Well, it turns out, he went out with me because somebody else I went out with told him that he'd get laid on the first date.
Çıktığım başka biri, ilk randevuda benimle yattığını söylediği için... ... benimle çıktığı anlaşıldı.
This guy turns around, he's got no shirt on, he's sweating, he's built like a brick shithouse, pulls out a knife, it's 12 inches long, and then starts running at me as fast as he can, going,
Herif dönüyor, üstünde tişört yok tabii terliyor, yapılı, b.ktan bir evin tuğlası gibi bıçağını çekiyor, 30 cm. uzunluğunda ve bana doğru olabildiğince hızlı koşmaya başlıyor.
I love it when you sing, honey, it really turns me on.
Şarkı söylemen beni çok tahrik ediyor canım. Sahi mi? Alışverişe nereye gidelim?
It turns out Mom left me some, and, while I was dead, it got squandered on luxuries like food and clothing.
Anlaşılan o ki annem bana biraz bırakmış, ve o da ben ölüyken yemek ve kıyafet gibi lükslere harcanmış.
Today they do a test on me and it turns out I'm not brain-dead.
Bugün bir test yapıyorlar ve beyin ölümü yaşamadığımı farkediyorlar.
So, I'm up in the bleachers, I'm fighting with this skank, she pushes me, I fall on this boy, and it turns out this boy is Doug.
Tribünde dikiliyordum. Sürtüğün tekiyle kavga ediyordum. Kız beni itti, çocuğun birinin üstüne düştüm.
Colombiana asked me just to intervene on her behalf... and just stop before it turns into something.
La Colombiana, onun namına işe el atıp... mesele büyümeden durdurmamı rica etti.
But it turns out you've been lying to me from the first day I laid eyes on you.
Ama sen bana, tanıştığımız ilk günden beri, yalan söyleyerek karşılık verdin.
Not right away, so I made up this story about warts and went to Rachel, who I thought was a podiatrist but it turns out, joke's on me.
Bu yüzden siğillerle alakalı bu hikâyeyi uydurdum ve pediatrist olduğunu sandığım Rachel'a gittim ama her şey ters gitti.
How does he know... it both scares me and turns me on?
Nereden bilecek ki... beni hem korkuttuğunu hem de azdırdığını.
If you tell me what most turns you on... it'll be water and anything else you want.
En çok neden tahrik olduğunu bana söylersen su da olur, dilediğin başka bir şey de.
Actually, it really turns me on.
Açıkçası.. ... beni gerçekten tahrik eder.
Oh, that's too bad'cause it really turns me on.
Oh, çok kötü, çünkü bu beni gerçekten azdırdı..
It kinda turns me on that I'm helping you become more of a man.
Sana yardım etmek beni de dönüştürüyor.
When you get all hot and bothered like that, it really turns me on.
Böyle rahatsız olup kızınca beni çok tahrik ediyorsun.