English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / It would be nice

It would be nice traduction Turc

1,409 traduction parallèle
I thought it would be nice to try fish and chips.
Balık ve cips denemek iyi olur diye düşündüm.
It would be nice if you managed to clip her nails.
Tırnaklarını ve şu çıkıntılarını halledebilirsen çok iyi olur.
It would be nice to think me son were happy then.
O zamanlar baba oğul mutlu olduğumuzu düşünmek hoş olurdu.
I thought it would be nice if the three of us rode out to the party together.
Bu gece üçümüzün de partiyi karla bitireceğini düşünüyordum.
And it would be nice if somebody enforced them.
Bir de onları uygulayacak birisi çıksa, iyi olurdu.
It would be nice if there was....
Bu hoş olurdu, eğer burada kalabilseydik.
I just thought it would be nice for us to be together as a family on my birthday.
Ben sadece doğum günümde bir aile olarak birarada olmamızın güzel olacağını düşündüm.
It would be nice if my only sister had no temper.
Eğer tek kardeşim sen olmasaydın bu kadar üzülmeyecektim.
Well... It would be nice to buy a computer hook up the internet and all that
Şey... bir bilgisayar alıp Internet'e bağlanmak falan... hoş olabilirdi.
I thought it would be nice if I...
Eğer onlarla tanışsayd...
With the right person it would be nice to open up, to tell her something about yourself... that you've never said before...
Doğru insana açılması da iyi geliyor ona kendinden bahsedebilmek. Kimseye söyleyemediğin, kendine bile söyleyemediğin şeyleri anlatmak.
It would be nice if Mia builds something.
Seni bücürün bücürü pislik... Hadi. Ateş et...
It would be nice if this filled with blooming flowers.
Burası çiçekle dolunca, çok güzel olur.
It would be nice to have my own car someday.
Keşke bir gün benim de arabam olsa.
No, it would be nice, but I really need some sleep.
Yok iyi olurdu ama bu gece uyuyayım biraz.
Well, if you need a second chair, it would be nice for Paul Lewiston to know that I exist. – Denny Crane.
Eğer ikinci avukata ihtiyacın olursa Paul Lewiston'ın burada olduğumu bilmesi iyi olur.
Mia's doing a great job. It would be nice if someone other than me said so.
Mia işi çok iyi yaptı, bunu ona benden başkası söylemiş olsaydı çok iyi olurdu.
Well, it would be nice if you charged it first.
Önce pilini doldursaydın güzel olurdu.
I'll be honest, it would be nice.
Dürüst olmam gerekirse, bu çok güzel olur.
It would be nice to hear it with words sometimes during the day... when I have clothes on.
Bunu bazen söylemen güzel olur. Gün esnasında üzerimde elbise varken.
And you know what? It would be nice if you could stop for one second and think about me here.
Hem bir saniye durup beni düşünebilsen ne güzel olurdu.
Okay, forget the drumroll, although it would be nice. / Hey!
- Tamam, boş ver. Ama iyi olurdu. DNA tutuyor.
And it would be nice if Uncle Shaun could be here.
Shaun Amca da burada olsa iyi olurdu.
But it's a nice offer. And it would be nice if my friends could be happy for me... especially when I've always been happy for them.
Ama bu güzel bir teklif ve dostlarımın benim için mutlu olması çok hoş olur.
And it would be nice to have someone here I can beat up.
Ve incitebileceğim birisinin olması harika olacak.
Yeah kinda, I mean it would be nice.
Evet. Yani iyi olurdu.
Well it would be nice to do something that bares some relation to what Lisa would have wanted.
Lisa'nın istediği şeye yakın bir şey yapmamız güzel olur.
I mean, since my heart attack, I've realized at life is short, and it would be nice to know my grandkids before I go.
Yani, kalp krizi geçirdiğimden beri, hayatın kısa oluğunu farkettim, ve bu iyi olurdu, ben gitmeden önce torunum olması.
It would be nice to have someone to share the responsibility with.
Sorumluluğu paylaşacak birinin olması güzel olurdu.
It would be nice if you took a little responsibility for Jake's problems.
Charlie, Jake'in sorunları karşısında biraz sorumluluk alsan hiç fena olmayacak.
Yeah, it would be nice.
- Bu güzel olurdu.
When I put the ring on my fiancée's finger, it would be nice if my secretary was not attached!
Yüzüğü nişanlımın parmağına taktığımda... sekreterim de yüzüğe yapışık olmazsa sevinirim.
It would be nice to know what you're thinking.
Neler düşündüğünü bilmek güzel olurdu.
I thought it would be nice to have your father out here where I can see him, instead of tucked away in the living room where I hardly ever see him.
Oturma odasında gözden ırakta duracağına, babanın burada onu görebileceğim bir yerde olması daha iyi olur diye düşündüm.
What a nice present it would be to give her her letters back.
Ona mektuplarını geri vermek hoş bir hediye olacaktı.
- It would be a nice reprieve.
- Hoş bir tatil olurdu.
It would just be nice to know I was in with a chance. that's all.
Şansımın olduğunu bilmem güzel olurdu hepsi bu.
It would be really nice.
Çok güzel olur bu.
You know what I'm talking about and you know wouldn't it be nice, as you would say, Mr. Beach Boy if I didn't have any of my words changed this time.
Neden bahsettiğimi biliyorsun ve şöylesi daha iyi olmaz mıydı, senin gibi konuşuyorum, Bay Beach Boy şarkı sözlerim değiştirilmemiş olsa bu defa.
I guess just to make it through the night would be nice.
Herhalde, bu geceyi geçirebilmek iyi olurdu.
How nice would it be if I could buy her heart?
Eğer onun kalbini satın alabilseydim, ne kadar güzel olurdu?
How nice would it be if there was a time limit on fighting, huh?
Kavgalarda bir zaman sınırlaması olsaydı ne güzel olurdu, değil mi?
Well, it would be really nice if you could be friends with Doris.
Affedersiniz.
It needs serial numbers. Or a purchaser would be nice.
Seri numarası, parti numarası.
It would be a nice 10th anniversary present for me.
Benim için güzel bir onuncu yıl dönümü hediyesi olurdu.
If Bill comes, I'm gonna move you to that nice pallet over there, only'cause he's far too big for it and so too would I be.
Bill gelirse... seni şuradaki... mindere taşıyacağım.
Susan had started to think how nice it would be to have a man in her life, even one who would make fun of her cooking.
Susan, hayatına bir erkeğin girmesinin iyi olacağını düşünmeye başlamıştı. Aşçılığıyla dalga geçen biri olsa bile.
There have been times when, yes, it would have been nice... to actually be with the father of my kid, but not now.
Hep onu beklemedim. Beklediğim zamanlar oldu, evet. Çocuğumun babasıyla birlikte olmak hoş olurdu ama şimdi değil.
I know that we're not together anymore... but it would've been nice to be neighbors.
Artık birlikte olmadığımızı biliyorum ama komşu olmak güzel olurdu. Sadece bilmeni istedim.
- Henry, that would be nice, wouldn't it?
- Henry, bu çok güzel olurdu, değil mi?
Actually, it would be a really nice bike ride.
Aslında, çok hoş bir bisiklet sürüşüyle olabilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]