Jabbar traduction Turc
466 traduction parallèle
Me, you and Jabbar.
Ben, sen ve Jabbar.
You're Kareem Abdul Jabbar.
Sen Kerim Abdül Cabbar'sın.
I remember your gom jabbar.
Sizin Gom Jabbar'i hatırlıyorum. Şimdi siz benimkini hatırlayın.
From the Los Angeles Lakers, the all-time scoring champion of the NBA, Kareem Abdul-Jabbar.
NBA'de tüm zamanların en skoreri Kareem Abdul-Jabbar.
- And Jabbar?
- Ve Jabbar?
- Jabbar!
- Jabbar!
Hello! Jabbar! Ok!
Selam Jabbar.
Kareem Abdul-Jabbar's last season.
Kareem Abdul-Jabbar'ın son sezonu.
I ain't Kareen Abdul-Jabbar!
Ben Kareem Abdul-Jabbar değilim!
I hold the Gom Jabbar at your throat, young Atreides.
Zehirli iğneyi boynunda tutuyorum genç Atreides.
You've finally met the Atreides'Gom Jabbar.
Nihayet Atreides'lerin zehirli iğnesiyle tanıştın.
How you feeling over there, Satan Abdul-Jabbar?
Kendini nasıl hissediyorsun, Satan Abdul-Jabbar?
Before long, word is out concerning Lee's art and he begins to attract the attention of America's top martial artists as well as many prestigious Southern California actors and athletes Steve McQueen, James Coburn and Kareem Abdul-Jabbar among them.
Çok geçmeden, Lee'nin sanatı dillere düşer ve Amerika'nın en iyi dövüş sanatçılarının yanı sıra, aralarında Steve McQueen, James Coburn ve Kareem Abdul-Jabbar'ın da bulunduğu Güney Kaliforniya'daki pek çok aktör ve sporcunun ilgisini çekmeye başlar.
that's easy for me... And kareem abdul-jabbar.
Ben ve Kareem Abdul-Jabbar için çok kolay.
Kareem has the sky hook, but Philip J. Fry has the space hook.
Kareem Abdul Jabbar'ın çengel atışı varsa Philip J. Fry'ın da uzay atışı var.
So, Granddaughter... you finally meet a spiritual gom jabbar.
Evet, torunum... sonunda ruhsal gom jabbar ile karşılaştın.
Elvis Jagger Abdul-Jabbar.
Elvis Jagger Abdülcabbar.
Hello. I'd like to speak to Elvis Jagger Abdul-Jabbar.
Elvis Jagger Abdülcabbar ile görüşebilir miyim?
Yeah. Kareem Abdul-Jabbar.
Kareem Abdul-Jabbar.
We were actually more towards the middle, then two people, and I'm pretty sure it was Brigitte Nielsen and Kareem Abdul-Jabbar,
Daha ortalardaydık. Sonra iki kişi ki onların Brigitte Nielsen ve Kerim Abdül Cabbar olduğundan emin olduğum iki kişi önüme oturdu.
Mrs. Wilk, I remember how much you like basketball, so I got you a DVD of the NBA's Greatest Centers of All Time signed by Kareem Abdul-Jabbar.
Bayan Wilk, basketbolu ne kadar sevdiğinizi hatırlıyorum. Size Kareem Abdul-Jabbar imzalı, NBA'de tüm zamanların en iyi pivotlarının DVD'sini aldım.
Mr. Abdul-Jabbar is on my dad's flag football team.
Bay Abdul-Jabbar babamın futbol takımında oynuyor.
Either him or Kareem.
Ya o ya da Kerim Abdül Jabbar.
You have to go back, I think, to Lew Alcindor, Kareem Abdul-Jabbar now, who got that kind of attention as a high school player before their senior season.
Geçmişe baktığımızda Kareem Abdul Jabbar olarak bilinen Lew Alcindor'da * üst düzey sezonu öncesi, lisedeyken tüm dikkatleri üzerinde toplamıştı.
Kareem Abdul-Jabbar, he wrote a book.
Kareem Abdul-Jabbar bir kitap yazdı.
Is that why I've waited all these years for Hareem Jabbar?
Yıllardır beklediğim şey Hareem Jabbar mı?
My name is Hareem Jabbar.
İsmim Hareem Jabbar.
Major Jabbar Pratap Singh.'
Binbaşı Jabbar Pratap Singh.'
- Major Jabbar Pratap Singh.
- Binbaşı Jabbar Pratap Singh.
For the past 55 years, no bullet has been able to even scratch Major Jabbar Pratap Singh.
Geçen 55 senede, binbaşı Jabbar Pratap Singh, hiç bir mermide çizik bile almadı.
Doctor, Major Jabbar Pratap.
Doktor, ben binbaşı Jabbar Pratap.
Major Jabbar Pratap Singh's luck is with him.
Binbaşı Jabbar Pratap Singh'nın şansı onunla.
'Major saved his wife, and retained his title...''... of lucky Major Jabbar Pratap Singh.'
'Binbaşı eşini kurtardı, ve sıfatını korudu.' '.. şanslı binbaşı Jabbar Pratap Singh.'
That's Jabbar.
Jabbar.
His name is Jabbar.
Adı Jabbar.
Crosby, Jabbar is starting to get to that age where he's asking about his dad.
Crosby, Jabbar babası hakkında sorular soracağı yaşa doğru ilerliyor.
I'm supposed to go with Katie to this incredible spa in Napa, and then Jasmine asked me if I can bond with Jabbar.
Katie'le Napa'daki şu süper spaya gitmem lazımdı. Sonra da Jasmine, Jabbar'la biraz vakit geçirmemi rica etti.
Okay, did you at least tell Katie about Jabbar?
Bari Katie'ye Jabbar'dan bahsettiğini söyle. Hayır.
Adam, you knew about this whole Jabbar thing? You didn't tell him to get a paternity test?
Adam, Jabbar olayını bilmene rağmen neden babalık testi yaptırmasını söylemedin?
Hey. Um, Jabbar is actually out at a sleepover Right now.
Jabbar bu gece yatıya başkasında kalacaktı.
I want to get a paternity test, You know, for Jabbar.
Jabbar için babalık testi istiyorum.
Jabbar and I- - Are Jabbar and I still on for the zoo tomorrow?
Jabbar'la yarın hayvanat bahçesine gidiyor muyuz hâlâ?
You want me to set up an appointment With my guy for you and Jabbar?
Şu tanıdıktan randevu almamı ister misin?
Because thanks to you Telling me how to live my life, Jasmine now thinks I'm a giant jackass
Zira eksik olma, hayatımı nasıl şekillendireceğimi söylediğin için Jasmine hıyarın teki olduğumu ve Jabbar'ın yanına bir daha yaklaşmamı söyledi.
And doesn't want me anywhere near Jabbar. Oh, and Katie's going off the pill tomorrow, too,
Katie de yarın korunmayı bırakıyor.
Cros, just find something That has Jabbar's DNA on it.
Cros, Jabbar'ın DNA'sının olduğu bir şey bul.
Listen to me. He has a five-year-old boy named Jabbar.
Baş yaşında bir çocuk, adı da Jabbar.
His name's Jabbar.
Adı Jabbar.
I hold at your neck the gom jabbar.
Senin boynunu tutuyorum, Gom Jabbar.
Goodbye, Grandfather. You've finally met the Atreides'Gom Jabbar.
Onu fırtınaya atın!
Jabbar?
Jabbar mı?