English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ J ] / Janko

Janko traduction Turc

99 traduction parallèle
Janko Electric, Model 220.
Janko Elektrik, Model 220. - Eskiden öyleydi.
There was a boy here some years ago. Janko was his name.
Birkaç yıl önce Janko adında bir çırak vardı.
What happened to Janko and the girl?
Onlara ne oldu?
First Janko, then Tonda... They were stupid enough to believe him.
Önce Janko, sonra Tonda ona inanacak kadar aptallardı.
Probably 1 2 years ago when you were fighting with Janko...
Herhâlde 12 yıl önce Janko ile kavga ederken...
OK, Janko?
N'aber, Janko?
Tell Janko to double his men. We'll pay.
Janko'ya söyle adamlarına iki kat ödeme yapacağız.
Listen, Janko...
Lanet Arnavutlar...
We can only pray Janko gets his ass into gear.
Tek yapabileceğimiz Janko'nun onu bir an önce bulması için dua etmek.
Yes, me too, yes.
Selam, Janko.
I can't guarantee there'll be another chance.
Başka bir şans daha çıkacağını garanti edemem. Kes şunu, Janko.
Drop it, Janko.
Konu nedir?
What do you want me to suggest, Janko?
- Ne önermemi istiyorsun, Janko?
I'm gonna ambush Senator Janko today.
Senatör Jankow'u basacağım bugün.
- Janko wants a deal. - What does she want?
- Bilgi almak istediğini söyledi
So, Janko's good for the grocery store murders,
- Yanko ve eşini onlar öldürmüş
Eddie Janko.
Eddie Janko.
Officers Reagan and Janko were first to respond.
Memur Reagan and Janko ilk gelenlerdi.
Officer Janko, sir.
Memur Janko, Efendim.
"pianko" and "janko."
Planko ve janko.
"Planko" is a spoon with food, "janko" is a spoon without food.
Planko, dolu kaşığa deniyor janko da boş kaşığa.
"Janko" is spelled with a silent "ptang."
Janko sessiz ptang ile okunuyor.
You will stay out of this, Officer Janko.
Sen karışma, olur Memur Janko.
But Officer Janko's continued on foot.
Ama Memur Janko. yaya olarak devam etti.
Congrats on your first felony arrest, Officer Janko.
İlk suç için tebrikler tutuklama, Memur Janko.
A concerned citizen e-mailed this to my office, thinking Officer Janko used excessive force.
Endişeli bir vatandaş e-postayla gönderilen bu ofisime, düşünme Memuru Janko aşırı güç kullandı.
Officer Janko told my ADA that she retrieved the stolen cell phone from the pocket of the defendant.
Memur Janko benim ADA söyledi o alınan çalıntı cep telefonu cebinden davalının.
You asked me to have lunch because you want to fire Officer Janko and you want me to sign off on it.
Bana seni sordu öğle yemeğine seni istiyorum çünkü yangın Memur Janko ve bana istediğiniz imzası.
She's recommending Janko's termination.
Tavsiye ediyor Janko sona ermesi.
But Officer Janko didn't lie.
Ama Memur Janko yalan söylemedi.
You're firing Officer Janko.
Ateş Memur Janko.
Kelly, I'm willing to sign off on your recommendation to terminate Officer Janko.
Kelly, imzalamak için hazırım senin tavsiyen üzerine Memur Janko, sona erdirmek.
I would love to go in with you as your backup, but Officer Janko walked down that alley alone.
Gitmek isterdim senin gibi yedekleme ile ama Memur Janko yürüdü o sokağa yalnız.
Officer Edit Janko shall remain a New York City police officer.
Memur Düzenlemek Janko kalacaktır New York City polis memuru.
It is the opinion of my office that Officer Janko exercised good judgment and responsible procedure in this matter within the latitude we'd allow any officer of the peace under such extraordinarily dangerous conditions.
Ofisime fikrini Memur Janko icra kararına ve sorumlu yordam bu konuda istediğimiz enlem izin içinde barış herhangi bir memur böyle olağanüstü altında tehlikeli koşullar.
While the inspector general and I are in complete agreement about Officer Janko, there is some blame to go around here, and it falls on me.
Bu süre müfettiş genel ve tam olarak aynı fikirdeyiz hakkında Memur Janko, bazı sakınca yoktur burada gitmek ve bana düşüyor.
In this case, our training failed Officer Janko.
Bu durumda, bizim eğitim başarısız Memur Janko.
My fourth son Janko could not be here but he sends best wishes from Poipet.
Oğlum Janko gelemedi ama sana Popiet'ten en iyi dileklerini iletiyor.
- And there's a fourth son Janko who runs the trafficking operations in South East Asia.
Güneydoğu Asya'da kaçakçılık operasyonlarını yöneten dördüncü oğlu Janko var.
Janko, your son.
Janko, oğlun.
Janko.
Janko.
Janko here, he has picked you to be in one of his movies.
Janko, onun filmlerden birinde oynaman için seni seçti.
Janko?
Janko?
- Where's Janko?
Janko nerede?
- No Janko. No Janko. No Janko.
Janko yok, Janko yok.
No speak English.
Janko yok, İngilizce konuşmak yok.
- Hi, Eddy!
- Selam, Janko.
It's about Marcus.
Dinle, Janko...
I've got something to ask you, Janko.
O piçi istiyorum...
I need to find Serge Lemoine.
Senden istediğim bir şey var, Janko.
Hi, Janko.
Beni ekarte etmeye çalışmazsanız, bu jestinize karşılıksız bırakmam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]