Jawed traduction Turc
81 traduction parallèle
I think Sam is a heartless, mindless, slack-jawed cretin and he disagrees.
Bence Sam, kalpsiz, düşüncesiz, ağzı açık aptalın biri ve o buna katılmıyor.
If you mean that slack-jawed Leon, the word I got is he's done preceded all of us.
O gevşek ağızlı Leon'u diyorsan, duyduğuma göre hepimizden önce öbür tarafa göçmüş.
Bunch of slack-jawed faggots around here.
Burada bir sürü düşük çeneli ibne var.
See, the last time we jawed, you gave me the high-hat.
Son görüşmemizde bana saygısızlık yapmıştın.
I'll admit, since last we jawed, my stomach's been seizing up on me.
İtiraf edeyim ki, son konuşmamızdan beri, içim rahat değil.
Irresponsible, devil-may-care, waxy-eared, slack-jawed...
Sorumsuz, şeytan tohumu, kirli kulaklı, sarkık çeneli...
So don't you sit there Slack-jawed, buggy-eyed
Oturma orada... Çenen sarkık, gözün pörtlek...
That lantern-jawed look of concern for human life.
İnsan hayatına olan endişenin zayıf bakışı.
Yeah, well, you'd be grumpy too... if you were taken out of your natural habitat... and gawked at by a bunch of slack-jawed yokels.
Doğal yaşam ortamından alınıp bir avuç miskin hödük tarafından rahatsız edilseydin sen de huysuz olurdun.
Soiled dove and her square-jawed postal clerk.
Lekeli güvercin ve onun kare çeneli posta tezgahtarı.
But finding only slack-jawed gawkers, I gave up and collapsed on the sundial.
Fakat avanağın tekine denk geldim, pes ettim ve güneş saatinin üstüne yığıldım.
But finding only slack-jawed gawkers...
Fakat aval aval bakınan salak birini buldu...
A strong-jawed, athletic, rim-minded gym teacher like you?
Senin gibi güçlü çeneli, atletik, ortalama zekalı jimnastik öğretmeni mi?
Some folk'll never eat a skunk but then again some folk'll Like Cletus the Slack-Jawed Yokel
Bazı insanlar vardır ki kokarca gibi kokmaz ama Cletus çenesi düşük hödük gibilerse kokar.
Most folk'll never lose a toe and then again, some folk'll Like Cletus the Slack-Jawed Yokel
Bazıları vardır ki hiçbir şey kaybetmez ama Cletus çenesi düşük hödük gibilerse kaybeder.
You speak as if they were a gaggle of slack-jawed yokels.
Onlardan, dişlek köylüler gibi bahsediyorsun.
I mean, this morning you had that whole hung-jawed, woe-is-jen thing, but now look at you.
Daha bu sabah yüzünden düşen bin parçaydı. Bir de şimdi bak.
In Indonesia, the bloody-jawed man-eater is called Ragma. "
Ve Endonezya'da ağzında hala kan tutan bir insan avcısı Ragma var.
You gonna stand there like some slack-jawed simpleton, or do you want to learn something?
Orada öylece gevşek çeneli bir avanak gibi mi duracaksın yoksa birşeyler mi öğrenmek istersin?
I find your slack-jawed stare very attractive, Philip J. Fry.
Sıkıcı ve hımbıl bakışlarını çok beğendim, Philip J. Fry.
Curse you for breathing, you slack-jawed idiot!
Nefes aldığın için lanet olsun sana ahmak!
Even as I speak, millions of you slack-jawed couch potatoes are losing your grip on reality which in my opinion, is highly overrated anyway.
Ben konuştuğum esnada bile, siz milyonlarca kanepede yayılmış ayran budalaları gerçeklikle bağınızı kaybediyorsunuz. Gerçi bana göre gerçeklik fazla abartılan bir kavram.
Kate of the clenched-jawed Hepburns. Enchanting as always.
Meşhur Hepburn'lerden Kate Her zamanki gibi göz kamaştırıyorsun.
Stan, you lantern-jawed sasquatch.
Stan, seni uzun çeneli Koca Ayak.
You slack-jawed jackass.
Gevşek çeneli gerzek! .
Remember a few weeks ago, in the break room, when someone left the tin foil 2,2 00 : 00 : 05,653 - - 00 : 00 : 08,652 on their burrito and the microwave caught fire and the sprinklers went off 2,3 00 : 00 : 08,654 - - 00 : 00 : 12,998 and shorted out all the computers and we lost all our database for the last five years? Yeah, well, I just thought you might like to know who the "slack-jawed idiot" was.
Hatırladınız mı birkaç hafta önce dinlenme odasında, birisi yemeğini mikrodalgada unutmuştu, yangın çıkmıştı ve bilgisayarlar yanmıştı da, son 5 yılın tüm verileri yok olmuştu?
And then there's the other type which is more... kind of stronger jawed, more masculine looking... smaller eyes,... you know, King Kong is what we're talking about here.
Ve bir de diğer bir tip var, biraz daha güçlü çeneli, daha erkeksi bakışlı... daha küçük gözlü,... biliyorsunuz işte, bahsettiğimiz bu şey, King Kong.
My senior jawed me today
Üstlerim bugün ezdiler beni.
I give them pure magic... and they respond like a bunch of slack-jawed cattle.
Onlara saf bir sihir gösterisi sunuyorum ama onlar bana öküzün trene baktığı gibi bakıyorlar.
Not stand there slack-jawed, arguing about who fucked up.
orada durup'kim bok etti'diye çene çalmak işe yaramıyor.
Now is the time that you stare at me in slack-jawed amazement.
Şimdi ağzınız açık kalmış şekilde bana bakmanızın zamanı
You slack-jawed, mouth-breathing imbecile!
Gevşek ağızlı, ağzından nefes alan budala!
Your network led every report about the invasion of Iraq with a digital screen-sized flag, the square-jawed saluting Marine, and the bald eagle soaring to Aaron Copland.
Siz o konuyu sattınız. Kanalın tüm Irak istilasını verdi dijital ekran boyunda bayrak, selam durmuş deniz komandosu ve Aaron Copland'a doğru süzülen kel kafalı kartal eşliğinde.
Jawed khan and Aijaz ahmed, right down from the roof of Hotel in Baghdad, and Khurseed alam is poisoned in tea, they all were reporters of Al Juhara, and they all wanted to leave Al Juhara, but I'm regrets
Javiz khan ve İjad ahmet Bağdat'da otelin çatısından atıldılar ve Hurşit Alam, çayına zehir konuldu hepside aljohara gazetesinde çalışıyordu hepside aljohara yı bırakmak istedi ama maalesef hala burada takılı kaldılar burada şehitler geçidinde
People of Coolsville fix your slack-jawed gaze upon my dazzling powers.
Coolsville halkı göz kamaştırıcı güçleriminden kaçının.
Iron-jawed fire escapes.
Demir kıskaçlı yangın merdivenleri.
He knows I'm a stucker for a romantic gesture, so he got a fly away across the country and then, when he got here, he was this lock-jawed, tight-assed ever.
Romantik şeylere bayıldığımı bilir. O da o kadar yerden kalkmış gelmiş uçakla. Ama sonra ne konuşuyor ne birşey.
You really want these strong-jawed philanderers on your squad?
Gerçekten de bu boş konuşan kadın düşkünlerini takımında istiyormusun?
Well, if they think that we came to college to waste our time playing soldier to some slack-jawed, pituitary-pumping, testosterone-tweaking Neanderthal, then they... Are 100 % correct.
Eğer, askerlik oyunu oynayarak zaman harcamaya, bir grup geri zekalı, balgam üreten, testoreston hormonu salgılayan, mağara adamı olmak için üniversiteye geldiğimizi düşünüyorlarsa, o zaman... yüzde yüz haklılar.
- Huh. - Handsome, square-jawed, by-the-book.
Yakışıklı, köşeli suratı var, kitaplardaki gibi.
The heads of these big-jawed individuals... are not full of brain but brawn.
Bu büyük çeneli olanların kafası beyinle değil kasla doludur.
The big-jawed ants chop up the grass, covering it with an antibiotic saliva... that kills every kind of fungus except this one.
Büyük çeneli karıncalar otu keserken onu antibiyotik salyaları ile kaplar ve böylece bu mantar hariç tüm mantarları öldürür.
His square-jawed intensity and long-haired California cool soon made him a local celebrity.
Kare şeklindeki çenesi ve uzun saçlı Kaliforniya havasıyla kısa sürede ünlendi.
I'm the one that's got to put up with that dumb, slack-jawed look on your face.
Ben, düşük çenenle birlikte seni buraya getirmek zorunda olan kişiyim.
Wow. They'll just let any slack-jawed haircut be death these days.
Bu günlerde her kısa saçlıyı ölüm yapıyorlar.
No,'cause he had the same slack-jawed look that the two of you have.
Hayır. Çünkü o da aynı sizin gibi ağzı açık bakakaldı.
Standing there slack-jawed not even trying to rescue anyone.
Orada öyle ağzınız açık durup birini kurtarmaya bile çalışmadınız.
Today you finally talked to him After five years of slack-jawed gawking.
Sonunda tamam diyebiliriz
- And the rest of the time you sit in front of your screen slack-jawed, go watching yourself on meaningless trivalent.
- Diğer kalan zamanlarınızda da laçka laçka ekranın karşısına oturup kendinizi anlamsız bir üçgende izliyorsunuz.
You got all slack-jawed there for a minute.
Bir dakika öncesine kadar, ağzın açıktı.
This anonymous clan of slack-jawed troglodytes cost me the election, but if I had them killed I'd be the one to go to jail. Ironic.
Kaderin cilvesi.