Jaye traduction Turc
198 traduction parallèle
Mrs. Hortijaye just called, out at the cemetery.
Bayan Horti Jaye, mezarlığın oradan aradı.
This lady's name is Dr. Jaye Calder, honey.
Bu bayanın adı Dr Jaye Calder, tatlım.
Jaye, I want you home with me where it's safe.
Jaye, seni evde güven içinde yanımda istiyorum.
Jaye, you've been there hours.
Jaye, saatlerdir oradasın.
- Jaye!
- Jaye!
I left her with a Dr. Jaye Calder.
Onu Dr Jaye Calder ile bırakmıştım.
These people are strangers, Jaye.
Bu insanlar yabancı, Jaye.
Well, Jaye why don't you get me a copy of the book?
Pekala, Jaye neden bana dosyanın bir kopyasını getirmiyorsun?
It's McCaleb, Jaye.
McCaleb burada, Jaye.
Detective Jaye Winston?
Dedektif Jaye Winston?
I'll go with Jaye.
Ben Jaye'le gideceğim.
- You got anyone, Jaye?
- Biri var mı, Jaye?
Jaye's sister and I are both very active members of CLAW.
Jaye'in kız kardeşi ve ben aktif olarak BAKK'ın üyesiyiz.
That Jaye girl.
Jaye denen kız.
I thought it might've been Jaye.
Jaye olabilir diye düşündüm.
Now, on the subject of Jaye, we need to call her bluff.
Şimdi, Jaye konusuna gelirsek, onu blöfe çağırmalıyız.
Jaye Tyler doesn't like old ladies.
Jaye Tyler, yaşlı bayanları sevmez.
This can end anytime Jaye wants.
Jaye isterse bu sona erer.
Jaye isn't coming.
Jaye gelmiyor.
Jaye, I hope you're paying attention.
Jaye, umarım dikkat ediyorsundur.
Jaye, you used to tell me everything.
Jaye, eskiden bana her şeyi anlatırdın.
Jaye, this is Heidi, my wife.
Jaye, bu Heidi, karım.
- Jaye?
- Jaye?
- [Crying] - Jaye.
Jaye.
Jaye.
Jaye.
And not just Sharon, but Aaron and Jaye too.
Ve sadece Sharon değil, Aaron ve Jaye de.
And Jaye and I are probably not gonna be able to come to your anniversary dinner either.
Ayrıca Jaye ile beraber yıldönümü yemeğinize de gelemeyebiliriz.
Jaye, get the gun!
Jaye, silahı al!
- Touch it and you're dead!
- Ona dokunursan ölürsün! - Jaye!
- Jaye! - Give him heart.
- Ona kalbini ver.
Jaye?
Jaye?
I waited at your trailer. Jaye?
Seni karavanında bekledim.
- [Knocking]
- Jaye?
- Jaye? - Get rid of him.
- Ondan kurtul.
- He's gotJaye!
- Jaye onunla!
- Where's Jaye?
- Jaye nerede?
[Jaye] I want it to be over.
Bitmesini istiyorum.
[Jaye] You may be asking yourself, how did I get here?
Buraya nasıl geldiğini sorabilirsin!
[Jaye] I wanted to give this back to you.
Bunu size geri vermek istiyordum.
Jaye's mother. - Oh.
Jaye'in annesi.
You're not borrowing my monkey, Jaye.
- Maymunumu almıyorsun, Jaye.
Is my monkey talking to you now, Jaye?
Şu anda maymunum seninle konuşuyor mu, Jaye?
[Dr. Ron On Monitor] You're not borrowing my monkey, Jaye.
Maymunumu almıyorsun, Jaye.
Do you like your therapist, Jaye?
Terapistini sevdin mi, Jaye?
Do you like your therapist, Jaye?
- Terapistini sevdin mi, Jaye?
The police are looking forJaye!
Polis Jaye'i arıyor!
They issued an A.P.B. on Jaye!
Jaye için arama emri var!
I'm expecting a patient, Jaye.
- Bir hastayı bekliyordum, Jaye.
The police, Jaye.
Polis, Jaye.
Jaye.!
Jaye!
- [Humming Loudly ] - [ Jaye] Would you mind?
İzin verir misin?