Jeong traduction Turc
1,331 traduction parallèle
Na Jeong-ju made our company look bad.
Na Jeong-ju şirketimizi utandırdı.
Na Jeong-ju!
Na Jeong-ju!
Jeong-ju, give me Tae-hoon's phone number!
Jeong-ju, bana Tae-hoon'un telefonunu ver.
! Jeong-ju, why didn't you call?
Jeong-ju, neden aramadın?
Hey, Na Jeong-ju!
Hey, Na Jeong-ju!
I'm so glad to see you, Jeong-ju!
Seni gördüğüme çok sevindim Jeong-ju!
Jeong-ju, don't worry about anything now.
Jeong-ju, hiçbir şeyi kafana takma.
Jeong-ju seems to be interested in him these days.
Jeong-ju bugünlerde ona ilgi duyuyor.
But you know Jeong-ju.
Ama Jeong-ju'yu bilirsin. Aklı biraz havadadır.
Hold on, Jeong-ju, being single is okay.
Ama sana ikizler burcundan...
When I'm even near Jeong-ju, everything goes dark. And my heart pounds in my chest.
Kalbim güm güm atıyor.
Jeong-ju.
Gezelim mi?
Jeong-ju, take it easy, okay?
Tamam, fondip yok.
What's your name? Na Jeong-ju, 11th grade.
Na Jeong-ju, 11. sınıftayım.
You can't with Jeong-ju but you can with me?
Jeong-ju ile öpüşemezsin ama benimle öpüşürsün öyle mi? Ama sen yaşlısın.
My first kiss will be with Jeong-ju.
Bu hiç iyi değildi.
I will be your guide today.
Bendeniz Na Jeong-ju.
What are you saying?
Ben Jeong-ju'nun erkek arkadaşıyım! Ne diyorsun sen?
He's a rascal.
Jeong-ju, sen karışma.
Please don't fight, please! Stay back, Jeong-ju.
Lütfen kavga etmeyin, lütfen!
Stop seeing her. I like Jeong-ju.
Ona daha fazla zarar vermeden onunla görüşmeyi kes.
I'm sure you do.
Jeong-ju'dan hoşlanıyorum.
You like Jeong-ju the way you like Han Song-yi.
Eminim öyledir. Jeong-ju'dan da Han Song-yi kadar hoşlandığından eminim.
Jeong-ju is going to see him. I'll call out your name.
Jeong-ju onu izlemeye gidecek.
Get up there, Jeong-ju is crying!
Ne yapacaksın? Jeong-ju ağlıyor, sahneye çık!
Don't tell Jeong-ju yet.
Jeong-ju'ya söyleme olur mu?
I'm Jeong-ju aged 30.
Ben 30 yaşındaki Jeong-ju'yum.
How could I give him up, Jeong-ju?
Ondan nasıl vazgeçebilirim Jeong-ju?
Jeong-ju!
Jeong-ju!
Jeong-ju...
Jeong-ju...
Hey Jeong-ju, Na Jeong-ju!
Hey Jeong-ju, Na Jeong-ju!
Seon-mi.
Seon-mi. Jeong-ju, iyi misin?
Jeong-ju, how are you feeling?
Gelmemi ister misin?
Jeong-ju, Jeong-ju!
Jeong-ju, Jeong-ju!
Oh, and Jeong-ju.
Jeong-ju.
You fancy Jeong-ju, right?
Jeong-ju'dan hoşlanıyorsun değil mi?
Na Jeong-ju?
Na Jeong-ju?
Well, you will never hurt Jeong-ju.
Bence sen Jeong-ju'yu asla incitmezsin.
I can't.
Yapamadım. Jeong-ju'nun yanındayken her şey kararıyor.
Na Jeong-ju, come on out!
Na Jeong-ju, pencereye gel! Ne yapıyorsun sen orada?
You know perjury is a serious offense. What have you done for Jeong-ju?
Sen Jeong-ju için ne yaptın?
Shall I go get him?
Jeong-ju, biraz yavaş ol.
It's strange.
Jeong-ju'nun da aynı yerinde bir yara var.
Jeong-ju also has a scar in the same place.
Az daha unutuyordum.
Jeong-ju, close your eyes.
Jeong-ju, gözlerini kapat.
My Jeong-ju will fall in love soon, right?
Benim Jeong-ju'm da yakında aşık olacak değil mi?
Who the hell are you? I'm Jeong-ju's boyfriend!
Sen de kimsin?
Stop seeing Jeong-ju. I know you don't care for her.
Jeong-ju'nun peşini bırak.
I like Jeong-ju, not Young-ah.
Onu seviyorum.
Here, Jeong-ju!
Jeong-ju!
Jeong-ju.
Jeong-ju.