Jette traduction Turc
35 traduction parallèle
I figure you'll be on the jet in an hour.
Bir saat içinde o jette olacaksın.
" Regarde, il se jette dans l'autobus.
( "Bak, otobüse atlıyor. )" Regarde, il se jette dans l'autobus.
Now, I want the two of you on a jet back to New York today.
İkinizi de bugün New York'a geri dönen jette görmek istiyorum.
Recovering from the grande jette you just did there.
Az önceki bale hareketinin şokundan kurtulacağım.
Roca is on a private jet right now.
Roca şu anda özel bir jette.
I flew with him on a private jet to the Super Bowl recently, and I found him very entertaining.
Özel jette birlikte uçtuk. Çok eğlenceli biri.
He looks the way you did when I tried to hold your hand on the jet.
Jette elinizi tutmaya çalıştığım zamanki haliniz gibi.
Unfortunately, your teacher Miss Jette has come down with a bad case of Salmonella poisoning and will be away for several weeks.
Maalesef, öğretmeniniz Bayan Jette gıda zehirlenmesinden dolayı durumu oldukça kötü bu yüzden birkaç hafta gelemeyecek.
I'm asking if she's a real teacher like Miss Jette, or we won't learn as much because she hasn't had proper teacher training.
Eğer o kişi Bayan Jette gibi gerçek bir öğretmen değilse ve adamakıllı formasyon yapmış biri değilse bir şeyler öğrenemeyiz.
- Jette and Vagn are atheists.
Jette ve Vagn ateistlerdir.
You've proclaimed the end was near countless times. - Jette...
Defalarca kez dünyanın sonunun yakın olduğunu ilan ettiniz.
- That's what I call brainwashing.
- Jette... - Ben buna beyin yıkama diyorum.
Well, you did get to fly on a private jet.
Özel bir jette uçtun.
Okay? You could fly a jet at Mach 3 speeds for, like, 72 hours with a plastic tube up your cock, but you can't go talk to two dental hygienists
Bir jette 72 saat boyunca, sikinin üstünde plastik bir tüple uçabiliyorsun, ama gidip şu iki dişi bembeyaz kızla 10 saniye...
No, you may be surprised, but most jets come with one.
Ama hayır. Şaşırabilirsiniz ama çoğu jette öyle bir oda vardır.
Jette Stick.
Jette kæp.
I have a witness who saw them board a private jet, tail number CLM...
Onları bir jette gören bir tanığım var. - Kuyruk numarası CLM- -
You know what you can do on a private jet?
Özel bir jette neler yapılabilir biliyor musun?
"Special skills- - Once flew in a jet piloted by John Travolta."
"Özel yetenekleri- - bir keresinde jette bulunmuş John Travolta'nın kullandığı."
Me, Drake, and the T-mobile girl were playing baccarat on a private jet.
Ben, Drake, ve T-mobile kızı * özel jette bakara * oynuyorduk.
He's on the jet, half an hour from Teterboro Airport.
- Teterboro Havaalanını'na yarım saat uzaklıkta bir jette.
I'm sitting in a jet on a runway.
Uçak pistindeki bir jette oturuyorum.
Souvent, une petite chose jette une grande ombre.
Souvent, une petite chose jette une grande ombre.
Like officially, he died on a private jet.
Yani resmi olarak özel jette öldüğüne dair mi?
You're in decompression on a jet back to the mainland.
Anakaraya giden bir jette, basınç azaltma birimindesin.
Ah, ah, ah! When Caesar says'Jette' It means discard everything!
Sezar kaldırın derken her şeyi kaldırın demek istedi.
I'll head on to the city in the quinjet with Bobbi, Mack, and Fitz-Simmons.
Ben şehre gidenlerin başında olacağım. Jette Bobbi, Mack, ve Fitz-Simmons ile beraber.
You'll fly in a private jet and you're the pilot.
Özel jette gideceksin ve sen kullanacaksın.
There is plenty of room on the jet.
Jette bolca yer var.
- Ah, being cooped up in a jet isn't exactly conducive to blood flow.
- Bir jette hapis kalmak. ... kan akışını çok da desteklemiyor.
I appear to be on a venezuelan jet somewhere over the atlantic.
Görünüşe göre Venezuela'ya ait bir jette Atlantik üstünde bir yerdeyim.
Yeah, there isn't another spot on this private jet, is there?
- Bu özel jette başka bir yer daha yoktur, değil mi?
Why are we not on a private jet to Saint-Tropez?
Neden Saint-Tropez'e giden özel bi jette değiliz?
- We've been over that, Jette.
Biz o kısımları geçtik Jette.
- Don't mind Jette.
Jette'yi kafana takma.