Johnny's traduction Turc
3,135 traduction parallèle
But when Johnny stops paying alimony she tells him it was only a love ceremony ; That it's not legally binding and that she's taking him to court.
Ama Johnny nafaka ödemeyi bıraktığında Julie bunun sadece bir sevgi töreni olduğunu yasal bir bağlılığı olmadığını söylüyor ve mahkemeye veriyor.
And here's the pitch from Johnny Sain.
Ve işte Johnny Sain topu gönderiyor.
Okay, but Johnny's just an excuse for the greasers to act all gangster.
Tamam, ama Johnny sadece Grease *'teki gansterler gibi davranabilmek için bir bahane.
- It's you, Johnny.
- Sensin, Johnny.
Like you, he's named Johnny.
Senin gibi aynı, adı da Johnny.
We call it "Johnny's Bananas."
"Johnny'nin Muzları" olacak ismi de.
Okay, so Johnny's ex-wife is a nasty little black widow spider monkey named Julie.
Tamam, Johnny'nin eski karısı Julie isminde pis küçük siyah ve dul bir örümcek maymunu.
- That's what Johnny will do when he gets angry.
- Ne yapıyorsun Billy? - Johnny kızdığında böyle yapıyor.
I'm in a bind now. The studio wants to know when we can get "Johnny's Bananas" moving and I'm embarrassed to tell them that I may not even be able to deliver.
Stüdyo "Johnny'nin Muzları" nı ne zaman başlatacağımızı soruyor ve ben de onlara hiç başlatamayabiliriz demeye utanıyorum.
Here's the thing, Johnny - - you take that information, and I'm gonna need a little favor in return.
Şöyle bir mesele var, Johnn. Eğer bu bilgiyi istiyorsan karşılığında ufak bir ricam olacak.
Johnny's back.
Johnny geri döndü.
The name's Johnny.
Adım Johnny.
Michael, as much as I like seeing you all sweaty and greasy, Rivera's expecting to see Johnny. You got to go.
Michael, her ne kadar seni, bu şekilde ter ve yağın içinde görmekten hoşnut olsam da Rivera karşısında, Johnny'yi görmeyi bekliyor.
If there's no car, there's no Johnny.
Araba yok ise Johnny de yok.
You know, my Johnny's single. And he gives excellent backrubs, I can assure you.
Biliyorsun, benim Johnny's bekar, ve mükemmel sırt masajı yapar,
Your father was supposed to meet bo crowder at Johnny's bar tonight and in light of current events, maybe we should give some thought to how to proceed.
Babanın bu akşam Bo Crowder ile Johnny'nin barında buluşması gerekiyordu. Son yaşanan olaylar doğrultusunda, nasıl davranmamız gerektiğini düşünmemiz gerekebilir.
Where's Johnny?
Johnny nerede?
There's Johnny Torrio.
Johnny Torrio var.
My son, Johnny, is seven and he's constantly acting out.
Oğlum, Johnny, yedi yaşında ve sürekli aşırı davranıyor. "
Well, it sounds like Johnny's a bit of a handful.
- Bana öyle geliyor ki Johnny ele avuca sığmaz bir çocuk.
It's Johnny Ricketts.
Johnny Ricketts.
Dude... That's Johnny Ricketts.
Ahbap, bu Johnny Ricketts.
But first, can you tell us anything about this nasty Johnny Ricketts business?
Ama önce bu sıkıcı Johnny Ricketts işi hakkında ne söyleyebilirsin? - Kim?
Jaime Emerson is the ghost. Not Johnny Ricketts.
Hayalet, Jaime Emerson'mış, Johnny Ricketts değil.
It's supposed to look like Johnny Ricketts.
Johnny Ricketts'a benzemesi gerekiyor.
To keep the memory of Johnny Ricketts alive to the people they blame for his death.
Johnny Ricketts'ın anısını onun ölümünden sorumlu olan insanları hafızasında canlı tutmak için.
Oh, he's Johnny All-American.
Tam bir Amerikalı.
Thank God Tommy's brother, uh... Johnny.
Johnny.
Johnny's old partner has covered your asses in terms of the shooting.
Johnny'nin eski ortağı vurulma olayında hepinizin kıçını korudu.
Johnny's a perfectly normal name.
Johnny kesinlikle normal bir isim.
I am finally going to throw a drink in Johnny's face.
Yıllar sonra sonunda Johnny'un yüzüne içki fırlatacağım.
Oh, there's Johnny.
Johnny geldi.
Johnny, the one who's getting the bat.
Johnny, beyzbol sopasını alacak olan çocuk.
Helen, if you want answers, you must talk to old Johnny.
Helen, eğer cevap istiyorsan, yaşlı Johnny ile konuşmalısın
Look, Johnny and I may detest each other, it's true, but with me no longer being a vampire, and him still being a stone cold killer, well, I really wasn't in a position to negotiate.
Bak, Johnny ve ben birbirimizi sevmeyiz, doğru, ama ben artık vampir olmadığım için ve o hala kalpsiz bir katil olduğundan ötürü, müzakere edemeyecek bir durumdaydım.
Johnny Fat's kid.
Johnny Fat'in çocugu?
- Oh, for fuck's sake, don't wear a johnny.
- Allah aşkına sakın kondom takma.
Not "Ryan." "Johnny?" Hey, where's the goldfish?
Yakın bir zamanda, Marshall işinden istifa edip Tabi Kaynakları Koruma Konseyi'nde çalışmaya başlayacak ve dünyayı kurtaracak.
I know it's irregular for the Crown Prosecution Service to do this, but if Jimmy and Johnny Kray find out people are talking, they'll have them killed.
Bunu yapmak Kraliyet Savcılık Servisi için ters bir şey ama ancak Jimmy ve Johnny Kray insanların konuştuklarını öğrenince onları öldürecekler.
He's part of Jimmy and Johnny's firm.
- Jimmy ve Johnny'nin ekibinden biri.
Well, when a kid like Johnny acts up in my class...
Johnny gibi çocuklar sınıfımda yaramazlık yapmaya başladığı zaman...
Nipper Read. No doubt Jimmy and Johnny Kray will have copied their father and set up a Fort Vallance at their mum's.
Jimmy ve Johnny Kray, babalarının bir kopyaları oldu ve annelerinin evinde bir Vallance Hisarı kurdular.
Jimmy and Johnny, mercenaries in the Congo ten years ago.
Jimmy ve Johnny, on yıl önce Congo'da paralı askerlik yapmış.
Where's my brother?
- Kardeşim nerede? - Johnny burada.
Johnny's here.
Yanındaki hücrede.
But that is Johnny rook's lot in life.
Ama Çizgili Karakara'nın hayatta payına düşen de bu işte.
And for Johnny rook, the wait is over... because some of the world's greatest wanderers are heading his way.
Çizgili Karakara daha çok beklemeyecek. Çünkü dünyanın en muhteşem göçmenlerinden bazıları ona doğru geliyor.
Johnny rook, otherwise known as the striated caracara, has waited through a brutal winter for this bounty.
Çizgili karakara, bu av için sert geçen kış boyunca bekledi.
An egg tumbled from a nest is fair game for Johnny rook.
Yuvadan yuvarlanmış bir yumurta, Çizgili Karakara için kolay bir av.
Tell you what, Johnny, someone's making sheep's eyes.
Sana ne diyeceğim Johnny, birileri koyun gözü yapıyor.
Johnny, what's got into you?
Johnny ne oluyor?