Joliet traduction Turc
71 traduction parallèle
Joliet!
Joliet'te!
Pete Harris and me did a deuce together at Joliet.
Pete Harris ile birlikte Juliet'te zar atmıştık.
Continental 73, due to emergency, continue to hold at Joliet.
Continental 73, acil durum. Joliet'te devam edin.
From Joliet, he was doing a 10 years slide for murder too.
Joliet'ten, 10 yıl kaybolmak için cinayet işleyen hani.
- Go north, Joliet Station, fast!
- Kuzeye git, Joliet istasyonu, çabuk!
They found Mottola, drunk in a dive in Joliet.
Mottola'yı sarhoş halde Joliet'te buldular.
That's a Joliet badge, Snyder.
Bu bir Joliet rozeti Snyder.
Now, instead of Philadelphia, I'm going to Joliet.
Şimdi ise Philadelphia yerine, Joliet'e geri döneceğim.
O'Donnell here had 600 barrels coming in from Joliet Monday night.
O'Donnel'ın pazartesi gecesi Jolie ten gelecek olan 600 fıçısı vardı.
And I thought I had it bad in Joliet.
ve ben Joliet'te kötü oldugumu düsündüm.
- He just got outta Joliet.
- O daha yeni hapisten cikti.
- How was Joliet?
- Kodes nasildi?
Ray, it's me. Joliet Jake.
Ray, benim.Joliet Jake.
Won't you welcome from Calumet City, Illinois... the show band of Joliet Jake and Elwood Blues.
Ünlü show grubu Joliet Jake ve Elwood Blues'a Calumen Sehrinden sicak bir hosgeldin demiyecekmisiniz?
Occupants of vehicle. : one Joliet Jake Blues... one Elwood Blues.
aracin sahibi : bir JolietJake Blues... bir Elwood Blues
Joliet.
Joliet.
"1959 to 1976, Joliet State Penitentiary".
"1959'den 1976'ya kadar, Joliet Eyalet Hapishanesi".
Sentenced to four years in Joliet for computer fraud.
Joliet'de ( şehir ) bilgisayar sahtekarlığından dört yıl hüküm giymişsin.
Come to think of it, Joliet isn't really... the right environment for you.
Düşündüm de, Joliet senin için uygun bir ortam değil.
whisper in my ear or I turn him into Miss Joliet for the next three to five.
Ötmek ya da üç beş sene hapis yatmak.
Okay, Abdul Elijah's running the deal from Joliet.
Abdul Elijah bu işi kodesten yönetiyor.
So you can charge me 1, 000 an hour while I'm in Joliet for 30 years?
Beni Jolie hapishanesine 30 yilligina gonderirlerken, ikiniz birlesip benden saatine 1000 Dolar kopartmaya mi calisiyorsunuz?
Rudy you don't have the grades for Joliet Community, much less Notre Dame.
Rudy, Notre Dame'ı bırak senin notların devlet üniversitesine yetmez.
He's in Joliet.
Hapiste.
From Joliet, Illinois, right?
Joliet / Illinois'den, değil mi?
Come on, man, he did three years at Joliet.
Yapma dostum, adam üç yıl hapis yattı.
My name is Cynthia Hooper, and I'm originally from Joliet.
Adım Cynthia Hooper. Aslen Joliet'liyim. Bütün ailem orada.
I got my real ones knocked out in Joliet.
Gerçek dişlerimi Joliet'te döktüler.
- It made the drive from Joliet worth it. - Oh, right.
- Joliet'ten buraya sürmeme deydirtti.
I did time in Joliet with a Jack Taylor,
Onunla Joliet'te biraz vakit geçirmiştik.
I checked him on NCIC. He did 10 years for manslaughter at Joliet.
Suç kaydını kontrol ettim.Kasıtlı adam öldürmekten Joliet'te 10 yıl yatmış.
Why don't you just give it back to her then? Because I haven't seen her since I did my nickel up in Joliet, Jill!
Çünkü tercihimi senden yana kullandığımdan beri görmedim.
To create the realistic and terrifying world of Prison Break, the producers decided to film not on a Hollywood sound stage, but in an actual prison, the State Penitenciary in Joliet, Illinois.
Prison Break'in gerçekçi dünyasını oluşturmak için yapımcılar filmi Hollywood stüdyosu yerine gerçek bir hapishanede yapmaya karar verdiler. İlinois Joliet, Eyalet Hapishanesi.
For over 150 years, Joliet was one of the world's most notorious maximum security prisons, home to such infamous and cold-blooded criminals as public enemy number 1 :
150 yıl boyunca dünyanın en namlı ve yüksek güvenlikli olan Joliet hapishanesi, soğuk kanlı katillere ev sahipliği yaptı.
I feel very fortunate that we're here at Joliet because it's an incredible place with an incredible history in the news.
Burada Joliet de olmaktan dolayı gerçekten şanslıyız. Çünkü burası büyük bir geçmişi olan olağanüstü bir yer.
I like to think of Joliet as another character in the story, adding a certain authenticity and essence that we couldn't duplicate on a sound stage somewhere.
Joliet'i ben filmin başka bir karakteri olarak düşünüyorum. Hikâyeye belli bir samimiyet ve öz katıyor ki bunu başka yerde yakalamak imkansız.
Being here at Joliet, being here in an actual prison gives you a sure middle taste of what it's like to be there.
Joilet'de gibi gerçek bir hapishanede olmak size orada olmanın nasıl birşey olduğunu hissettiriyor.
Joliet State Penitenciary was declared no longer suitable to house prisoners and was decommissionned.
Joliet Eyalet hapishanesinin mahkumlara uygun olmadığı belirlendi ve tahliye edildi.
So, that ink on your arm, that's Joliet, right?
Kolundaki dövme... Joliet, değil mi?
When you walk into Joliet prison, first day, it looked so much like a castle.
İlk gün Joliet hapishanesinde yürürken burası bana bir şato gibi gözüktü.
Joliet, with its history - it was built in 1858 by the inmates from the local quarry - we fell in love with it immediately.
Joliet, 1858'de yerel bir taş ocağında çalışan mahkumlar tarafından inşa edilmiş. Görürgörmez bayılmıştık.
Joliet has a 150-year history that's very rich and dark.
Joliet'in çok zengin ve karanlık olan 150 yıllık bir tarihi var.
Joliet's a very depressing kind of place, it's actually a shithole.
Joliet çok depresif bir yer, gerçekten korkunç.
We didn't sleep in Chicago and shuttle every morning to Joliet.
Chicago'da hiç uyumadık, her sabah Joliet'e gidip geliyorduk.
We stayed in Joliet, in that town.
O şehirdeyken, Joliet'te kaldık.
I'm really looking forward to that, and I'm not gonna miss Joliet.
Ben tamamen buna odaklandım ve Joliet'i özlemeyeceğim.
Call my mom in joliet- - edna bellick.
Annemi ara. Joliet Edna Bellick.
Except His Brother Was Killed In Joliet.
Ama kardeşi Joilet'te öldürülmüş.
Soledad, sing sing, joliet.
"Tenha", "Şarkı söyle", "Joliet".
I did 2 1 / 2 years at Joliet, and my cellmate's name was
Joliet'de iki buçuk yıl yattım. - İlk kiralık adam öldürüşün 13 Kasım 1999 Hücre arkadaşımın adı
What Joliet?
Ne Joliet'i?