Joycie traduction Turc
33 traduction parallèle
You are getting a wonderful woman in Joycie.
Joyce ile şahane bir kadın alıyorsun.
- Half a cup of black, Joycie.
- Yarım fincan sütsüz kahve.
You hear, Joycie?
Duydun mu, Joycie?
Joycie, have you given any thought to redecorating, you know?
Joycie, evi yeniden dekore etmeyi düşündün mü hiç?
So our side of the family gives up a seat for one cantor and Joycie's side gives up a seat for the other cantor.
Bizim taraf bir kantora yer ayırıyor Joycie'nin tarafı da diğer kantora.
It'll be a great honor to you and Joycie.
Sen ve Joycie için büyük bir onur olacak.
I've just seen Joycie coming up the pathie.
Joycie'nin geldiğini gördüm.
And I'd rather that, you know, Joycie and Lenore didn't find out about it.
Joycie ve Lenore bunu öğrenmese daha iyi olur açıkçası.
What? Spit it out, mate, she's almost here.
Çıkar ağzından baklayı oğlum, Joycie geldi sayılır.
Look sharp, Joycie.
Dikkat et, Joycie.
Load, Joycie, load.
Doldur, Joycie, doldur.
Joycie, turn the radio on.
Joycie, radyoyu aç.
"Joycie".
"Joycie."
- Joycie, let me handle this.
- Joycie, bırak ben halledeyim.
Joycie, you don't get to be salesman of the year by giving up after a couple of rejections.
Joycie, birkaç kez reddedildin diye pes ederek yılın satıcısı olamazsın.
Xander, honey, let Joycie in.
Xander! Hayatım! Joycie'ni içeri al.
Hon, let Joycie in.
Hayatım, Joycie'ni içeri al.
Hello, Joycie.
Joycie.
Is Joycie all right?
Joycie nasıl?
So, on Sunday... you and Joycie got to come over for your tea.
Pazar günü Joycie'yle birlikte bize çaya gelin.
- You tell Joycie?
- Joycie'ye söyler msin?
Not Brenda, not Ellie, not even Joycie.
Brenda, Ellie ve hatta Joycie'ye bile.
Tell Joycie a secret between you and me?
Joycie'ye ikimiz arasındaki bir sırrı anlatmak mı?
Before we go on, I'd like to thank my beautiful wife, Joycie for this special dinner that she prepared.
Başlamadan önce, güzel karım Joycie'ye teşekkür etmek istiyorum. Bu özel akşam yemeği için.
Come on, Joycie... you know, after 20 years I know where you're going before even you do.
Hadi ama, Joycie birlikte geçirdiğimiz 20 yıldan sonra artık ne demeye çalıştığını anlayabiliyorum.
Has anyone seen my Joycie?
- Joyce'u gören oldu mu?
Joycie?
Birinci sınıf?
You're Joyce Chevapravatdumrong?
Joycie? Sen Joyce Chevapravatdumrong musun?
Hello, Joycie.
- Merhaba Joycie.
Joycie?
Joycie?
And he loved Joycie, so I'm not saying anything... nothing.
Bu yüzden hiçbir şey söylemeyeceğim. - Charmain?
- Well, Joycie, what do you think?
- Joycie, nasıl buldun?
- That's right.
Ve Joycie'yi sever.