Juror traduction Turc
553 traduction parallèle
You know, as a juror at your trial?
Malum, duruşmanızda jüriydim.
Mr. Lincoln should know that the mere fact... that a prospective juror knows counsel for the State... does not disqualify him.
Bay Lincoln şu gerçeği bilmelidir ki jüri adaylarının Eyalet Dava Vekilini tanımaları onları adaylıktan çıkarmaz.
You swear to truthfully answer all questions... put to you to challenge your competence... as an impartial juror in this proceeding... between New York and Doris Attinger, so help you God?
Doris Attinger'e karşı açılan amme davasında... tarafsız bir jüri üyesi olarak... size sorulacak tüm sorulara... doğru cevap vermeye Tanrı huzurunda yemin eder misiniz?
- The juror is acceptable to the People.
- Jüri üyesi kabul edilmiştir.
The defendant challenges this juror for cause.
Savunma bu jüri üyesini gerekçeli olarak reddediyor.
You swear to truthfully answer all questions... put to you to challenge your competence... as an impartial juror in this proceeding... between New York and Doris Attinger, so help you God?
Doris Attinger'a karşı açılan amme davasında... tarafsız bir jüri üyesi olarak... size sorulacak tüm sorulara... doğru cevap vermeye Tanrı huzurunda yemin eder misiniz?
- Who's gonna talk to that juror?
- Jüriyle kim konuşacak.
The juror said homicide by recklessness. Sentenced to 7 years.
Ve 7 yıl boyunca sürgüne yollamış.
Mr. Miller will you answer the juror? He asks, might not the cotter pin have been defective?
Kamalı pim defolu olabilir mi diye soruyor?
Think carefully now! Remember our juror came across one just last week.
Unutmayın ki jürimizin başına daha geçen hafta gelmiş.
The court will rule on what is proper evidence, Mr. Juror.
Kanıtın uygunluğuna mahkeme karar verir.
Not after what that juror said, no.
Jüri üyesinin söylediğinden sonra, hayır.
Mr Drummond, is the defence ready for the selection of the next juror?
Bay Drummond, savunma sıradaki jüri üyesinin seçimine hazır mı?
The 11th juror... I thought I made myself plain.
- Onbirinci jüri üyesi seçilmişti- -
Let us proceed with the selection of the final juror.
Son jüri üyesinin seçimine devam edelim.
- Sure! As a juror I'd give me five years.
Jüride olsam kendime beş yıl verirdim.
The juror had never seen the letter.
Jüri üyesi mektubu asla görmemişti.
Unfortunately, the fact that my client was captured the night of the robbery... traipsing around a museum in a guard's uniform... might seem to an uninformed juror slightly more than circumstantial evidence.
Maalesef, soygun gecesi bekçi elbisesiyle... müzede dolaşırken yakalanmış olduğu gerçeği... bilgisi olmayan bir jüriye, tesadüften daha fazlası gibi gelebilir.
Figured he'd need a little help, so he... bribed a juror.
Biraz yardıma ihtiyacı olduğunu düşünüyor, ve bir jüri üyesine rüşvet veriyor.
As a juror, you will be asked to disregard this disability unless it is shown to have a direct bearing on the case.
Jüri üyeleri olarak, davayla doğrudan ilgisi olmadığı sürece... davalının bu durumunu göz ardı etmeniz gerekmektedir.
The juror is entitled to a thorough examination of the evidence.
Jüri üyelerinin kanıtları incelemeye hakkı vardır.
A juror must have left this glove.
Jüriden biri bu eldiveni unutmuş.
- Juror number 6?
- 6 numaralı jüri?
- Juror number 7?
- 7 numaralı jüri?
- Juror number 10?
- 10 numaralı jüri?
- Juror number 11?
- 11 numaralı jüri?
- Juror number 12?
- 12 numaralı jüri?
It is your responsibility, as a juror, to deal with truth.
Jüri olarak sizin sorumluluğunuz, gerçekleri bulmak.
- You can convict John Gotti... - You see Juror Number 5?
Jurinin 5 numarasını görüyor musun?
- You're a juror. Open that door.
- Seni görmeliyim.
When a juror visits a judge, it can have serious consequences. If you still have a problem, and you want to talk about it, -
Bir jüri üyesi hakime giderse bu çok ciddi sonuçlar yaratabilir.
You know that juror lady...
Buraya gel. - Tebrikler Louie. - Muhteşem.
"Juror Brings Tampering Charges Against Buffano." A great story.
Nereden? - Aydaki adamdan. Basın bize yardım ettiğinizi duydu diyelim...
Until this juror woman...
Ta ki bu jüri üyesi kadın... Bu sabah.
One juror who doesn't believe he did it.
Onun yapmadığına inanan bir jüri üyesi.
One juror with a kid who looks into that face...
Onun yaşında bir çocuğu olan bir jüri onun yüzüne bakarsa...
You're not gonna get away with this, especially not with juror number two leaving a trail of tamale hots from the food court.
Bu yanınıza kalmayacak. Özellikle de iki numaralı jüri üyesinin restoranların birinden Meksika yemeği aşırması hiç kalmayacak!
- - Promised juror?
- Söz mü?
- - Promised juror.
- Söz.
Do you think, as a juror you'd be able to set aside any prior opinion you might hold about the savings and loan industry?
Bir jüri üyesi olarak tasarruf ve borç endüstürisi hakkındaki daha önceki görüşlerinizi bir tarafa koyabileceğinize inanıyor musunuz?
- That's a defendant's juror.
- O davalının jürisi.
One juror thought he should've grown a beard.
Bir jüri üyesi, bıyığının gereğinden kısa olduğunu ve sakal bırakması gerektiğini düşünüyordu.
I had a communication with a juror.
Jüri üyesiyle iletişimim oldu.
He's gonna forfeit an acquittal because some horny juror tries to hit on you?
Azgın bir jüri üyesi sana asıldı diye beraatinden vazgeçecek değil ya.
As soon as I learned he was a juror, I shut him down.
Jüri üyesi olduğunu öğrenir öğrenmez adamı susturdum.
If he turns it down, what that juror said is meaningless.
Eğer reddederse jüri üyesinin dediği hala anlamsız.
A juror told me in the elevator there's no way you'd be convicted.
Asansörde bir jüri üyesi bana suçlu bulunmanın mümkün olmadığını söyledi.
- A juror.
Jüri üyesi.
Kenny, communication with a juror is pretty much an automatic mistrial.
Kenny, bir jüri üyesiyle iletişim direk hatalı duruşma demek.
Tell the juror Mr. Miller.
Daha önce de söylediğim gibi çok basit bir işlem bu.
- Sure, you're the juror lady.
- Ne istiyorsunuz?