Just a little bit longer traduction Turc
193 traduction parallèle
- Rest with me just a little bit longer.
- Biraz daha benim kalıp, dinlenin.
The incredible just takes just a little bit longer.
İnanılmaz sadece biraz daha uzun sürer.
And about that job, I know I can get you clerical work in accounting... but if you can hold on just a little bit longer... I heard a better job was gonna open in Public Affairs.
Ve şu iş hakkında, muhasebe kaleminde bir iş ayarlayabilirim... ama birazcık daha beklerim dersen... halkla ilişkiler bölümünde açılacak yeni bir yeri de ayarlayabilirim.
I had to wait just a little bit longer.
Benim ise biraz daha beklemem gerekti.
Just a little bit longer All right.
- Birazcık daha. - Pekala.
We have to hang on just a little bit longer, then this will be over.
Biraz daha dayanmak zorundayız, sonra tüm bunlar bitecek.
Hold on just a little bit longer!
Biraz daha dayan!
Just a little bit longer.
Sadece, birazcık daha.
Okay, just a little bit longer.
Tamam, birazcık daha.
Just a little bit longer.
Biraz daha kavrulsun.
Hold on just a little bit longer.
Biraz daha dayan.
I'm also gonna have to ask you wait just a little bit longer here.
Ayrıca burada biraz daha beklemenizi istemek zorundayım.
Can't you turn your blind eye just a little bit longer?
Birazcık daha görmezden gelemez misin?
Keep those gladiators busy just a little bit longer. I'll get the Scooby Snacks.
Siz gladyatörleri biraz daha oyalayın Bende Scooby bisküvisini alıyım.
Come on, just a little bit longer, please? .
Hadi, Biraz daha kalalım lütfen?
Just a little bit longer, okay?
Sadece biraz daha sabret, tamam mı?
So just a little bit longer, ok?
Biraz daha bekleyince, tamam mı?
Well, as it turns out, I'm going to be scared just a little bit longer.
Şey açıkçası o korku hâlâ biraz devam ediyor.
Just a little bit longer.
Bu mentollü kas gevşetici kremdeki..
How do you feel about staying in debt just a little bit longer?
Şu borcunu sonra ödemeye ne dersin?
You know, keep Piper around just a little bit longer?
Sadece biraz daha uzun etrafında Piper tutmak, biliyor musun?
Can't you wait just a little bit longer?
Biraz daha bekleyemez misin?
- Just a little bit longer, and you'll be done.
- Susadım. - Bir dakika sonra işimiz bitecek.
The runway's just a little bit longer here.
Alt tarafı pist biraz daha uzun.
- Just a little bit longer.
- Birazcık daha.
Hey, listen, can you stay here just a little bit longer?
Dinle. Biraz daha burada kalabilir misin?
Just wait a little bit longer.
Biraz daha bekle.
And don't be damn fool enough not to call me because it'll just take a little bit longer and then they'll get him.
Sakin beni aramama aptalligini yapma çünkü onlarin onu ele geçirmesi sadece biraz daha zaman alir.
* oh, won't you stay * * just a little bit longer * * now, please, please, please * * i know where you're going to * * I know Kosnov from the old days.
Kosnov'u eskiden beri tanırım.
then a little longer and just a bit longer
Sonra biraz daha... Sonra biraz daha...
Now, you just grit your teeth a little bit longer.
Şimdi, bir süre daha dişlerini sıkmaya devam et.
You can do the same sort of calculation, by the way, for ourselves, or for elephants, as Charles Darwin did, and it just takes a little bit longer, but the same idea is there.
Aklıma gelmişken, benzer bir hesaplamayı kendimizle ya da Charles Darwin'in yaptığı gibi fillerle yapabilirsiniz. Biraz daha zaman harcarsınız fakat yine aynı mantığı esas alır.
I know you've been through hell, but I'm just asking you... to be patient a little bit longer and just trust me, okay?
Çok zor anlar yaşadığınızı biliyorum, tek istediğim... biraz daha sabredip bana güvenmeniz, tamam mı?
I'm just gonna work here a little bit longer.
Ben de biraz daha çalışacağım burada.
I just want to give him a little bit longer.
Ona biraz daha süre vermek istiyorum.
You thought you were so cool, hiding your Halloween candy, eating just a little bit so it would last longer than mine.
Cadılar Bayramı şekerlerini saklarken kendini çok akıllı zannederdin. Azıcık yerdin ki benimkinden daha uzun dayansın.
I just kind of know it's going to take a little bit longer than a month.
Ama bir aydan daha uzun zaman alacağını biliyorum.
We just have to hold on a little bit longer.
Sadece biraz daha dayanmalıyız. Bu zaman zarfında
Maybe I'll just hang out a little bit longer.
Ben biraz daha takılacağım.
Can't we just stay for a little bit longer?
Biraz daha bekleyemez miyiz?
Just so I don't have to be there a little bit longer?
Orada kalma sürem azalmış olur.
Look, I just wanna to talk to him for a little bit longer, alright?
Bakın, sadece onunla biraz daha konuşmak istiyorum, tamam mı?
You guys, just, please, a little bit longer.
Çocuklar lütfen, birazcık daha.
Can you hold out just a little longer and listen a bit more?
Biraz daha sabredip, geri kalanını dinleyebilir misin?
Well, you'll just have to stomach me for a little bit longer
Bana biraz daha katlanacaksın.
I have to work a little longer. Just a bit.
Kısa bir süre için...
Eric just needs to stay in it a little bit longer.
Eric'in biraz daha içerde kalması gerek.
So if you could just hang on a little bit longer.
Biraz daha dayanman yeterli.
The reason was they needed longer time to convince old lady, you know... to — to move just a little bit, maybe... away from, you know, the area.
Çünkü ortalığın durulmasını beklemeleri gerekti. Mesela ihtiyar bir kadın vardı, onu 10 dakika mesafedeki bir başka yere taşıyamadılar.
I swear to God, if Fruit Stripe just kept its damn flavor a little bit longer, I wouldn't be in this mess.
Tanrı şahidim olsun ki, eğer bu sakız tadını biraz daha korumuş olsaydı, bunların hiçbirisi başıma gelmezdi.
Just wait a little bit longer, okay, Miss?
Lütfen biraz daha sabırlı olun, Hanımefendi.