Juster traduction Turc
7 traduction parallèle
Juster Pelkey is, uh... how about taking some chickens home?
Mesela, Juster Pelkey - Eve iki tavuk götürmeye ne dersin?
Cousin Jessica, you're going to go live at Juster's house.
Kuzen Jessica, artık Juster'ın evinde yaşayacaksın.
There's no reason to pay Juster when I got a good, strong boy like you.
Senin gibi iyi, güçlü bir oğlum varken Juster'a para ödemenin bir gereği yok.
There, the works of life are tried by a juster judge than here.
Orada hayatta yaptıklarınızı daha adil bir yargıç yargılar.
And now, I'd like to take a magical journey through a little something I like to call The Phantom Tollbooth, by Norton Juster.
Şimdi sizleri benim "hayali kulübe" olarak adlandırdığım Norton Juster tarafından yazılmış bir kitapla büyülü bir yolculuğa davet ediyorum.
And Trooper Juster is like family to me, so it's personal for all of us.
Ve Memur Juster benim ailem gibiydi, o yüzden bu hepimiz için kişisel.
Sorry, Juster.
Özür dilerim, Juster.