Kabob traduction Turc
44 traduction parallèle
Duck-kabob!
Kurbanlık lazımdı!
Does the word "turtle-kabob" mean anything to you?
"Kaplumbağa kebabı" kelimesi sana bir şey ifade ediyor mu?
- Cop kabob!
- Polis kebabı!
A little kabob, chicken schwarma in just the right mix.
Biraz köfte kebap, tavuk shwarma, ve tam doğru bir karışım.
I THINK IT WAS THE SHISH KABOB. I'M JUST KIDDING.
Sadece şaka yapıyorum.
- Ooh, pedro kabob!
Ooh, pedro kebap!
- Toolah foo kabob!
Toolah foo kebap!
How's the kabob?
Kebap güzel mi?
And... there was Tony, falling asleep from the heat and ouzo,... and me eating my shish kabob.
Ve... tony, sicakdan uykuya daliyor, ve ben sis kebabimi yiyorum.
Me or my people ever see you boosting... in our territory again, mate... I'm gonna snip your hampton clean off... and serve it as a shish kabob.
Adamlarım bir daha bölgemde hırsızlık yaptığını görürse, seni kıyar, temizler ve şiş kebap, niyetine servis ederim.
Did you hear this thing with the shish kabob?
Şiş hakkındakileri duydun mu?
Shrimp kabob?
Karides kebap? 2 tanesi ne kadar?
Lamb kabob.
Kuzu kebap.
Right now I'm gonna get me a lamb kabob and a wine cooler.
Ama şimdi kuzu kebabı ve meyveli şarap alacağım.
You ever been to Kabob Kingdom?
Hiç "Kebap Krallığına" gittin mi?
How do you tell a kabob to be quiet?
Bir kebaba sessiz olmasını nasıl söylersin?
Kabob.
Kebap.
- You forgot your kabob.
Kebabını unuttun.
You going to eat your [inaudible] kabob?
Hara Bhara kebabını yiyor musun?
Guy wakes up a big shot, ends up a shish kabob.
Adam, günü patron olarak başlayıp, şiş kebap olarak bitirmiş.
I got you the lamb kabob.
Sana kuzu şiş aldım.
- Kabob'd the bastard, huh?
- Şiş kebap, he?
Are there any kabob carts nearby?
Etrafta herhangi bir yemek standı var mı?
In fact, I did. Yes, you, chicken kabob.
- Evet, senin tavuk kebabın.
So, then shish-kabob guy down there, our victim...
O halde aşağıda şiş kebap olmuş adam, kurbanımız da...
Ah, shish kabob.
Şiş kebap adına!
No kitty kabob for dinner tonight!
Bu gece kedi kebabı yapmak yok!
Oh. Well, there's a kabob cart out front if you want to get something to eat first.
Aslında ön tarafta güzel bir kebapçı var eğer bir şeyler yemek istersen.
This kabob's some kind of tasty.
Bu kebap çok lezizmiş.
Like a kabob of sorts.
Kebap gibi bıçaklanmış.
Kabob....
Kebap...
Like a kabob with seepage.
Sızıntı yapan kebap gibi.
Chicken kabob?
- Tavuk şiş alsam?
Anybody hungry? 'Cause I'm gonna shish kabob open. Huh?
- Aç olan var mı?
Just Khalid, the kabob shop owner in my old neighborhood.
Eski mahallemdeki kebapçı Khalid'den alıntı yapıyorum.
Two kabob. He's paying.
İki porsiyon kebap, o ödüyor.
Says the guy with the razor-sharp French toast and the sausage kabob.
Dedi elinde keskin Fransız tostu ve şiş kebap olan adam.
Play some Space Kabob.
Space Kabob oynayalım mı?
- Quickie Kabob.
- Çabuk kebap.
- Quickie Kabob...
- Çabuk kebap.
I need a map of where the Quickie Kabob food truck has been over the past week.
Çabuk Kebap yemek kamyonunun geçen hafta gittiği yerlerin haritasını çıkar.
Nora and Eugene confirmed they also ate from the Quickie Kabob truck.
Nora ve Eugene de Çabuk Kebap kamyonundan yemek yemişler.
No, I ran into Bald Marcia from that weird yogurt kabob place four times yesterday, and I don't want to have sex with her.
Dün kebapçıda Kel Marcia'yla dört kez karşılaştım ama onunla seks yapmak istemiyorum.
Shish kabob skewer.
Şiş kebap şişi.