Kala traduction Turc
1,648 traduction parallèle
I'm two exams short of finishing first year.
İlk yılı bitirmeme iki sınav kala bıraktım.
What is the whole idea of calling me a few hours before the joint ceremony?
Törene birkaç saat kala beni çağırma amacınız neydi?
But do you think that any of these Wildcat legends became legends by getting involved in musical auditions just days before the league championships?
Ama bu Yaban Kedisi efsaneleri... lig şampiyonluğuna birkaç gün kala... müzikal seçmelerine katılmışlar mıydı?
- The wedding day.
Düğüne 4 gün kala yapılacak iş mi?
With only ten minutes to go, ten, nothing more... Ghiggia, Uruguay's right-fielder... scored another goal... giving the victory to Uruguay.
Bitime on dakika kala, on, daha fazla değil Uruguay'ın sağ açığı Ghiggia Uruguay'a zafer getiren ikinci golü attı.
Two minutes before I was ready to go into a courtroom... they offered me a plea agreement, and I went to jail for two years.
Duruşmaya iki dakika kala bana pazarlık teklif ettiler. İki yıl hapis cezası aldım.
Four days from the big day?
Büyük güne 4 gün kala mı?
Nice to meet you, Kala.
Tanıştığımıza mutlu oldum Kala.
I understand what you've been through, Kala.
Neyle karşı karşıya olduğunu biliyoruz Kala.
Who is Joe, Kala?
Joe kim Kala?
Are you afraid, Kala?
Korkuyor musun Kala?
What did he do to you, Kala?
Sana ne yaptı Kala?
Tell us, Kala.
Anlat bize Kala.
Is Joe a bad man, Kala?
Joe kötü adam mı Kala?
- Are you...
- Siz kala...
You left her at 10 minutes to 8 : 00.
Ondan 20 : 00'ye on kala ayrıldınız.
Only Allah knows, who will live, who will die!
Kim öle, kim kala!
Well, Buster's in what we call a light-to-no coma. In layman's terms, it might be considered a very heavy nap.
Pekâlâ, Buster bizim deyimimizle "komaya az kala" uykusunda... ve meslekten olmayanların deyişiyle bu "çok ağır bir şekerleme" olarak düşünülebilir.
I was hired just a week before being laid off from my old job.
Eski işimden kovulmama bir hafta kala istihdam edildim.
9 seconds left and crazy Rick tosses me that screen pass.
9 saniye kala çılgın Rick bana o süper pası atmıştı.
Three men in Johnny Cash masks, half-hour before opening, they overpowered the security guard.
Johnny Cash maskeli üç adam açılışa yarım saat kala güvenliği saf dışı etti.
Road agents... ambushed us a couple of miles out!
Yol eşkıyaları! Kampa birkaç mil kala bizi pusuya düşürdüler!
Ten minutes to 10.
Ona on kala.
Don't know, but you're stuck with me.
Hayır. Kala kala bana kaldın.
Quarter to.
- Çeyrek kala.
To go after a couple of Royce's money men four weeks before a primary election?
Seçimlere 4 hafta kala, Royce'un para kaynaklarının... peşine düşmeyi mi istemedin?
We've got a scoreless game, and Xavier has great field position but they're in a race against the clock with only 25 seconds till halftime.
Golsüz bir oyun oluyor, Xavier'in sahada konumu harika ama yarı bitimine 25 saniye kala zamana karşı mücadele halindeler.
And Marshall grabs the lead right back, 9-6 with eight seconds remaining in the third quarter.
Ve Marshall üçüncü çeyreğin bitimine sekiz saniye kala yeniden 9-6 öne geçiyor.
And with the extra point, Xavier has taken the lead back from Marshall 13-9 with one minute left to play.
Ve ekstra puanlar, Xavier'i oyunun bitimine bir dakika kala 13-9 öne geçiyor.
They flew out to Guyana, six hours before that article was going to hit.
Yazının yayınlanmasına altı saat kala Guyana'ya uçtular.
Four weeks before the Baltimore City primary, you hand me a stack of drug-money subpoenas that hit a dozen key political figures.
Baltimore yerel seçimlerine dört hafta kala elime bir düzine kilit politikacıyı hedef alan uyuşturucu parası bağlantıları mı tutuşturuyorsun?
Two days before the election and they smear me?
Seçime 2 gün kala bana iftira mı atıyorlar?
With only two days left before the primary, campaign officials traded charges today over a controversial flier distributed in some African-American neighborhoods.
Seçime sadece 2 gün kala, seçim kampanyası yetkilileri, Afrika-Amerikalı mahallelerde dağıtılan gerçek dışı... el ilanları nedeniyle birbirlerini suçladılar.
Commissioner Burrell had a visit first thing this morning from State's Attorney Demper himself, asking why one day before the primary our detectives were trying to writ out a jailhouse snitch.
Eyalet savcısı, Emniyet müdürü Burrell'i... Ofisinde ziyaret edip... Neden dedektiflerimizin bir hapishane muhbirini... seçime bir gün kala konuşturmak istediklerini sormuş.
If Braddock was killed because he was a witness and we break the case one day before the primary,
Eğer Braddock davada şahit olduğu için öldürülmüşse ve biz bu davayı seçime bir gün kala çözersek,
With three years left in his term, why would he leave?
Dönemini doldurmasına 3 yıl kala, neden istifa etsin?
- Yeah, but barely.
- Evet, ama az kala.
Another 3 by Nathan, and just like that, the Ravens trail by 3, with 35 seconds left.
Nathan'dan bir üç sayılık daha. Bitime 35 saniye kala Kuzgunlar sadece 3 sayı geride.
Two days before the EU election the candidates have started profiling themselves.
AB seçimlerine iki gün kala adaylar kendilerini tanıtmaya başladılar.
It's 3 and 11.
- Üçe 5 kala pozisyonunda bantla.
About five minutes into the trial, one of the gallery members got sick.
Duruşmaya beş dakika kala üyelerden biri rahatsızlanıp kustu.
With five seconds left, the score still stands in Oakhaven's favor 17 to 14 over the Eagles.
Beş saniye kala, skor hala Oakhaven'ın lehine, Eagles'ı 17-14 yeniyorlar.
So with a few seconds left in the first half, the Giants were gonna take a three-touchdown lead, but after an Eagles interception, we've got a 14 to 7 football game.
İlk yarının bitmesine saniyeler kala, Giants farkı açacak gibiydi, ama Eagles'ın çabalarıyla skor 14-7 oldu.
With less than two minutes left, the Giants stand on the verge of their fourth straight consecutive state title.
İki dakika kala, Giants art arda dördüncü şampiyonluğun eşiğine geldiler.
With two seconds left, the Eagles have got a shot at this football game.
İki saniye kala, Eagles'ın eline son bir şans geçti.
I don't understand, but with two seconds left, the Eagles are putting the game in the hands of a 145-pound backup kicker.
Anlamıyorum, ama iki saniye kala, Eagles, maçı 65 kiloluk bir yedek şutöre teslim ediyor.
I'll wait for you, Mr. Virgil.
İkiye çeyrek kala bekliyorum sizi.
A quarter to 2 then.
İkiye çeyrek kala.
You cheated on me two weeks before the wedding.
Düğünümüze iki hafta kala beni aldattın.
Who's covering?
Nöbetinin başlamasına 15 dakika kala haber verdi.
I knew it.
Ayrılmana üç gün kala bu şahane çocukluklarını öğreniyorum.