Kalen traduction Turc
59 traduction parallèle
Now, by the by, what direction is this castle of yours?
Bu, senin kalen hangi yöndeydi?
Your rook checks my king.
Kalen benim şahımı mat eder.
- That's your castle, man.
- Orası senin kalen dostum.
Soon your slick little castle will be as dark as mine.
Yakında senin hasta küçük kalen en az benimki kadar karanlık olacak.
# Then you go home to your castle #
# Sonra kalen olan evine gidiyorsun #
- It's your castle!
- Burası senin kalen!
- You're my queen, it's your castle!
- Sen benim kraliçemsin. Burası da senin kalen
We should work on the mud fort tomorrow, you want to?
Yarın çamur kalen üzerinde çalışabiliriz ister misin?
Dr. Prestopnick diagnosed him for hypertension prescribed Calan, but his vital signs have yet to stabilise.
Dr. Prostopnic yüksek tansiyon teşhisi koydu, reçetesine Kalen yazdı, yaşam belirtileri sabit tutulmalı.
But the castle crumbled And you're left with just a name
Ama kalen harap oldu ve sadece isminle kaldın
But the castle crumbled And you're left with just a name
Ama kalen harap oldu ve sadece isminle kaldın..
But that castle crumbled And you're left with just a name
Ama kalen harap oldu ve sadece isminle kaldın.
kalen will tire you if you let him.
İzin verirsen Kalen seni yoracaktır.
And I need to ask will you take kalen with you?
Sana bir sorum var. Kalen'i yanında götürür müsün?
kalen!
Kalen!
We must get kalen.
Kalen'i bulmalıyız.
- kalen!
- Kalen!
There must be a leader. kalen, listen!
Bir liderleri olmalı. Kalen, dinle!
Your castle is strong, my son.
Kalen sağlam, oğlum.
Now watch as your last line of defense is ripped to shreds before your eyes.
Son kalen de gözlerinin önünde yıkılacak.
Well, your dad calls it your fortress of solitude.
Baban, inziva kalen diyor.
He shot Detective Josh Kalen in a drug deal in 1994.
1994'te, bir uyuşturucu işinde detektif Josh Kalen'i öldürdü.
I did to Josh Kalen.
Josh Kalen'e borçluyum.
Josh Kalen?
Josh Kalen?
You mean Detective Josh Kalen?
Detektif Josh Kalen'i mi kastediyorsun?
Kalen took care of me for a lot of years.
Kalen uzun yıllar benimle ilgilendi.
! I don't want to be another Kato Kalen.
Kato Kalen gibi olmak istemiyorum.
Oh, my god, Kalen.
Paul!
I'm so sorry.
Aman Tanrım, Kalen.
Your Fortress of Solitude.
Yalnızlık Kalen.
What is this, Gordon, your fortress?
Burası ne Gordon, kalen mi?
Make love your fort, my dear.
Aşkın kalen olsun, sevgilim.
The plough's gonna come through and destroy your fort.
Karı kürüdüklerinde kalen de yok olur.
This is your door, and the ball is the opponent. Do not let it go in, you understand?
Bu senin kalen, top da yabancı onu buradan geçirme, anladın mı?
Your castle?
Kalen mi?
Your castle?
Kalen?
You have a castle?
Bir kalen mi var?
How's the pillow fort going?
Yastık kalen nasıl gidiyor?
Surrender. You, your arms, your castle, and I will spare the populace.
- Teslim ol sen, askerlerin, kalen ben de halkını bağışlayayım.
Your castle fucking sucks.
Kalen bok gibi olmuş!
That stronghold of yours.
Senin bu kalen.
This is your castle.
Burası senin kalen.
This castle is yours, so you feel free to luxuriate and maybe take your pants down and masturbate in the parlor room if you're so inclined.
Burası senin kalen, onun için çekinme, Lüks içinde yaşa, pantolonunu indir ve, Istersen salonun ortasında mastürbasyon yap.
Make it home!
Kalen yap orayı!
We're gonna go to Café Kalen and get some dessert if you wanna come with.
Cafê Kalen gidip tatlı yiyeceğiz, eğer bize katılmak istersen...
Okay, so the final four forts in the first annual best fort ever contest, or "fort off," are Fort Knox, Fort Ticonderoga, Fort Sumter and...
Tamam, ilk yıllık gelmiş geçmiş en iyi kale yarışmasında "kalan" dört kale ya da "kalen" dörtlü şunlar Knox Kalesi, Ticonderoga Kalesi, Sumter Kalesi ve Rahat McBattaniye Kalesi.
Castle a little drier?
Kalen biraz daha kuru mu bari?
Well, sandcastle is pretty impressive.
Kumdan kalen oldukça etkileyici duruyor.
Why would Kaleb send another cop's home address to anyone?
Kalen neden bir polisin ev adresini rastgele birine göndersin?
Your castle's pretty well-defended.
Kalen baya iyi korunuyormuş.
Mrs. Kalen, you're gonna have to come with me.
Bayan Kalen, benimle gelmeniz gerekiyor.