English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ K ] / Kaplan

Kaplan traduction Turc

5,063 traduction parallèle
If we get away from the deer, the tiger will go to the deer.
Geyikten kurtulamazsak kaplan geyiğe gelecekti.
What do we know about siberian tigers?
Sibirya kaplanı hakkında ne biliyoruz?
In all Siberia, there's only 300 tigers, and... and you come across one of them.
Tüm Sibirya'da sadece 300 tane kaplan var ve ve bir tanesiyle karşılaşıyorsun.
Like, a tiger running loose in the forest?
Ormanın ortasında başıboş gezen bir kaplan mı?
- If there was a tiger out there...
- Orada bir kaplan olsaydı...
If there's a tiger, it's in a safe environment.
Kaplan varsa güvenli bir ortamdadır.
Look at us now. We've been in here for like 10 minutes debating about whether there's a tiger or not.
Bize bir bak. 10 dakikadır burada kaplanın olup olmadığını tartışıyoruz.
Logically, do you really think there's gonna be a tiger running loose just to pick us off like that?
Mantıklıca, burada bizi böyle ayırmak için başıboş bir kaplan olabilir mi? Hadi ama.
Let's put it close to the fire, because if we sit, tiger's gonna be like...
- Hadi ateşe yakın koyalım çünkü oturursak kaplan tıpkı... - Kaplan gerçek.
We couldn't completely enjoy it because we were literally ( Bleep ) ourselves about the fact that there's a tiger out there.
Tam tadını çıkaramadık çünkü kendimizi dışarıda kaplan var diye korkutuyorduk.
It's a possibility that they... they were... that the girls are trying to scare us, but by the look in their eye, it was like... I could tell that it was of... they believed what they saw, you know, and... they maybe put the tiger out when the girls coming, and then as soon as they ran off, the tiger goes back into its cage, you know?
Kızların bizi korkutmaya çalışması olası ama gözlerinin içine bakarak gördüklerine inandıklarını söyleyebilirim ve kızlar gelirken kaplanı çıkarmış da olabilirler ve onlar kaçar kaçmaz da kaplan kafesine dönmüştür.
Oh, yeah, or maybe it's a big-ass tiger.
- Evet, iri bir kaplan olabilir.
People say Lee looks like a wolf and Kim resembles a tiger.
İnsanlar Yi ve Lee hanedanlarının bir çakal ve kurt gibi Gim Ji'ninde bir kaplan olduğunu söylüyorlar.
A wolf and a tiger.
Çakal ve kurt ile kaplan.
A face of a tiger.
Bir kaplan gibi. Kaplan.
Do they say I look like a tiger?
Neden? İnsanlar bir kaplan olduğumu söyler.
A tiger himself.
Bir kaplan olmalısınız.
Three's more than enough to hunt a cub.
Herhalde. Bir kaplan avlamak istiyorsam üç kişiden fazlasına ihtiyacım var.
It's a perfect shot. You hit the tiger!
Prensin attığı ok kaplanı yaraladı.
Please let me catch it next time?
Bir dahakine kaplanı yakalama şansını bana veriniz.
Let's give this tiger to Lord Kim as a present.
Bugün ki kaplanı Kim Jong Seo'ya hediye edin.
Bemeen a tiger and a wolf.
Kaplan ve kurt arasında kalan Kim Hoca'ya da bakın.
Why is a Kim trying to ruin everything? The old tiger you work for could kill the young king.
Ülkeyi yağmur yağarcasına kana boğan onlar mı yoksa bu ülkeyi bir kaplan gücüyle yönetebilecek olan ben mi?
The tiger hunt is over.
Kaplanın işi bitti!
Tiger's my favorite, though.
- Kaplan benim favorim.
Tiger!
Kaplan!
- Go get'em, tiger. - Get after it.
- Parçala kaplan.
Tiger...
Kaplan...
T... tiger.
Kap... kaplan.
Before Partridge died, he looked at me and he said, "tiger, tiger," as in the poem, which is what Red John said to you, right?
Partridge ölmeden önce bana baktı ve şiirdeki gibi "kaplan, kaplan" dedi bu sana Red John'un söylediği şeydi değil mi?
Tiger tiger.
Kaplan kaplan.
"Tiger tiger"?
"Kaplan kaplan"?
What's the tiger thing?
Kaplan meselesi ne peki?
It's Kaplan Securities.
Kaplan Güvenlik.
Well, Kaplan Securities is going to have more than one new employee today.
Kaplan Güvenlik'in bugün birden fazla yeni elemanı olacak.
I'd like to talk to you regarding your vault at Kaplan Security.
Kaplan Güvenlik'teki kasanızla ilgili konuşmak istiyorum.
Oh, you know that vault that was in Kaplan Security, the one with the $ 2 million cash in it?
Kaplan Güvenlik'te içinde 2 milyon nakit olan kasa vardı ya...
Pouncing tiger kick!
AtıI-kaplan tekmesi!
Tiger...
Kaplan- -
T-tiger.
Kaplan...
I'm a tiger, I'm a predator, my hee-yah bite will be lethal!
Ben bir kaplanım, yırtıcı bir hayvanım, küçük ölümcül ısırığım.
Vesta was often enveloped in a blue halo of light, which she could control at will to disorient, to maim - - ohh - - or to kill.
Vesta bazen mavi bir ışık ile kaplanırmış. Bunu yol şaşırtıp, sakatlamak veya öldürmek için kullanırmış.
Go get'em, tiger.
Haklarından gel kaplan.
Good shock! Now give me tigers.
Kaplan gibi ol.
Now baby tigers.
Bebek kaplan gibi ol. - Niye ki?
I mean, the schedule is all... club, another club, strip club, steal a tiger from Mike Tyson, repeat. Not my thing.
Planların hepsi, gece kulübü, sonra başka bir kulüp, sonra striptiz kulübü Mike Tyson'dan bir kaplan çalma, sonra hepsi baştan.
Like my Aunt Felicia always says, a tiger can't change his stripes.
Felicia halamın her zaman dediği gibi bir kaplan çizgilerini değiştirebilir.
It was like something a 7-year-old would tell me, like, "oh, I saw a tiger in the woods," you know?
Sanki 7 yaşında bir kız çocuğu ormanda bir kaplan gördüm " der gibiydi.
You're a tiger.
Kaplan.
It was a tiger you caught earlier.
Öylesine fırlattığım bir ok bir kaplanı devirmiş.
White tiger, kraven.
Beyaz Kaplan, Kraven'ı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]