Karakurt traduction Turc
109 traduction parallèle
DarkWolf
KaraKurt.
DarkWolf
Bir KaraKurt.
DarkWolf is not going to be easily defeated.
KaraKurt kolaylıkla alt edilemez.
The man that you met, the biker, he is the human form of DarkWolf
Karşılaştığınız motosikletçi, KaraKurt'un insan şekli.
DarkWolf will follow that scent... and it will kill them.
KaraKurt kokuyu izler... ve onu öldürür.
The one they call Karakurt.
Karakurt dedikleri biri.
Karakurt?
Karakurt mu?
I've received information from my sources confirming that Karakurt is in country.
Kaynaklarımdan, Karakurt'un ülkede olduğunu doğrulayan bilgiler aldım.
I believe he's the one who provided Karakurt with a go-bag upon his arrival in the States.
Karakurt'a, ABD'ye girişi için gidiş çantası sağlayanın o olduğunu düşünüyorum.
Karakurt is known in the intelligence community as the left hand of the SVR.
Karakurt ; istihbarat teşkilatında SVR'nin sol kolu olarak tanınır.
But German intelligence suggests it was Karakurt acting on orders from the SVR.
Ama Almanlar, SVR'den aldığı emirle hareket eden Karakurt olduğunu iddia etti.
Whatever Karakurt was sent here to do the American government will believe that it was on behalf of Russia.
Karakurt buraya ne yapmak için gönderildiyse, Amerikan hükümeti bunun Rusya adına olduğuna inanacak.
Reddington said that Karakurt's target was a defense installation.
Reddington, Karakurt'un hedefinin savunma tesisi olduğunu söyledi.
This Karakurt must be on their radar.
Bu Karakurt, onların radarında olmalı.
Karakurt.
Karakurt. Öyle dediğine emin misiniz?
Stars carved in the marble at Langley represent colleagues of ours who died drawing intel on Karakurt.
Karakurt hakkında bilgi toplarken ölen meslektaşlarımızı gösteren yıldız oymalı mermerler var Langley'de.
The truth is, we reviewed what you sent on Karakurt. It's as much as we've gathered since he came on the radar in'03.
Karakurt hakkında gönderdiğinizi inceledik ve 2003'te radara girdiğinden beri topladığımız kadar.
Karakurt is in possession of an ANFO IED.
Karakurt'ta ANFOIED varmış.
They think Karakurt has a white moving truck with explosives.
Karakurt'un, içinde patlayıcı dolu bir kamyoneti olduğunu söylüyorlar.
- Where are you on Karakurt?
- Karakurt konusunda neredesiniz? - Nerede mi?
All we have on Karakurt is a recording and a grainy photo that's gotten us nowhere.
Karakurt hakkında elimizdekiler bir kayıt ve pürüzlü bir resim, ki bir yere götürmedi.
Reddington has a location for Karakurt.
Reddington, Karakurt'un yerini bulmuş.
Expect me to let Karakurt get away?
Karakurt'un kaçmasına izin vermemi mi bekliyorsun benden?
Local P.D. got a hit off the credit card Karakurt used to rent the truck.
Yerel polis, Karakurt'un kamyoneti kiralarken kullandığı kredi kartında bir şey buldu.
Karakurt. He was there.
Karakurt'tu, oradaydı.
And you think he was meeting with Karakurt?
Karakurt ile buluştuğunu mu düşünüyorsunuz? Ben öyle derdim.
This can't be Karakurt's endgame.
Bu Karakurt'un son oyunu olamaz.
He orders you to send them to Union Station ostensibly to throw them off Karakurt's trail.
Görünüşte, Karakurt'un peşinden gitmelerini önlemek için sana, onları Birlik İstasyonu'na göndermeni söylüyor.
So we know Karakurt is targeting one person and it's keyed to his or her DNA.
Karakurt'un birini hedef aldığını ve bunun onun DNA'sına uyumlu olduğunu biliyoruz.
We found the formula in Karakurt's apartment.
Karakurt'un apartmanındaki virüsün bir formülünü bulduk.
We have to assume Karakurt's already infected himself with the contagion and is a live carrier.
Planı her neyse, Karakurt'un hastalığı kendine enjekte ettiğini ve canlı taşıyıcı olduğunu düşünmeliyiz.
It is critical that we nail Karakurt before he can get anywhere near that church.
Karakurt'u, o kilisenin yakınına bir yere gelmeden önce yakalamamız çok önemli.
He chose to send Karakurt an assassin known to work for the regime so people will assume Russia is responsible.
Karakurt'u, rejim için çalışan bilinen bir suikastçıyı göndermeyi seçti böylece insanlar Rusya'yı sorumlu bilecekti.
You need to find the senator before Karakurt does.
Karakurt'tan önce Senatörü bulmalısınız.
Negative. If Karakurt's inside, nobody's spotted him yet.
Eğer Karakurt içerideyse, henüz onu gören olmamış.
I'm assuming at the moment he has no idea you've identified Karakurt's intended victim, which is why you need to tell him.
Şu anda, Karakurt'un kurbanını belirlediğinizi bildiğini sanmıyorum... -... ki bu yüzden ona söylemelisin.
Still no sign of Karakurt.
- Hala Karakurt'tan bir iz yok.
Harold, your cooperation was instrumental in Karakurt's escape.
Harold, işbirliğin Karakurt'un kaçışında etkiliydi.
It's only a matter of time until they stop Karakurt.
- Karakurt'u durdurmaları an meselesi.
- Karakurt may be posing as a reporter.
Karakurt, muhabir kılığında olabilir.
- Karakurt?
Karakurt mu?
- He didn't touch Karakurt?
- Karakurt'a dokunmadı mı?
- Karakurt's in holding.
- Karakurt aşağıda.
Karakurt.
Karakurt.
They sent Karakurt to the memorial to make you think he was the threat so you would secure the senator, infect him in the process.
Tehdidin o olduğunu düşünmen için Karakurt'u törene yolladılar böylece Senatörü kurtarırken onu zehirleyecektin.
You wanted me to know Karakurt was posing as a reporter.
Karakurt'un muhabir kılığında olduğunu öğrenmemi istedin.
There's no evidence the man we're holding is Karakurt.
Elimizdeki adamın Karakurt olduğuna dair hiçbir kanıt yok.
Coming out of the tunnel I was chasing Karakurt.
Tünelden çıkarken, Karakurt'u kovalıyordum.
If we can find footage of Karakurt, maybe we can prove they infected me.
Eğer Karakurt'un görüntülerini bulursak, belki beni onların zehirlediğini kanıtlarız.
- Might be Karakurt?
- Karakurt olabileceğini mi düşünüyorsunuz?
- A match is Karakurt's target.
Bir eşleşme bulursan, bu Karakurt'un hedefi.