Karaoke traduction Turc
1,046 traduction parallèle
This is not a Karaoke bar
Burası karaoke bar değil.
Someone're shooing kids karaoke, you aren't one of them?
Birisi çocuklara şarkı söyletip film çekiyormuş.
- How come you shoot kids karaoke?
- Ama çocuk filmi çekiyorsun?
This is a public bath, not a karaoke room!
Burasi halk hamami, karaoke bar degil
Like you're going off to sing karaoke.
Nasıl görünüyorum? Kareoke yapacakmış gibi.
I got to sit through a turkey dinner, looking at Ally's father whose tongue was in my mouth, while my bleach-head husband is out there singing karaoke!
Sarı kafalı kocamjkalkmış karaoke söylerken, Ally'nin, dili ağzımın içine girmiş olan babasına bakarak bir hindi yemeği boyunca oturmam gerekiyor.
He's taking me to some God-awful karaoke bar.
Beni o korkunç karaoke barlarından birine götürüyor.
- Karaoke might be fun.
Karaoke eğlenceli olabilir.
- Karaoke, tonight?
- Roz. - Bu gece karaoke mi?
We're all going for karaoke.
Karaoke bara gidiyoruz.
Oh, I take it you had a whiz-bang time at the karaoke bar?
Anlaşılan karaoke barı dolu dolu geçti.
Let's face it, those karaoke friends of yours, I wouldn't want to be stranded on a desert island with them.
Karaokeye gelen arkadaşlarınla ıssız bir adada kalmak da istemem.
Our first big idea was to turn this abandoned gay disco... into a joint Catholic-Jewish senior centre-slash-karaoke lounge.
En büyük hayalimiz, eski bir gay diskosunu... Katolik ve yahudi cemaatinin karaoke yapabileceği bir mekâna dönüştürmekti.
- I wanna get the karaoke machine.
- Karaoke cihazı almaya geldim.
That one is okay, but if you really serious about karaoke -
Bu iyidir fakat gerçekten baba bir karaoke arıyorsanız...
We've got the karaoke machine.
Karaoke cihazımız geldi.
- We need the discs for the karaoke.
- Ne? - Karaoke için CD'lere ihtiyacımız var.
London's biggest gangster, singing on his karaoke.
Londra nın en büyük gangsteri, şarkı söylüyordu.
After the entire karaoke.
Karaokeden sonra.
Nothing comes before karaoke.
Hiç bir şey karaokeden önce gelmez.
I know you're all gagging to get up here..... for the karaoke, which I love.
Hepiniz biliyorsunuz burası hareketlenecek..... karaoke ile, ki ben de bunu seviyorum.
- Get back on the karaoke.
- Geri dön karaokeye.
I'm sure it sounds great in your shower, but karaoke ended a half-hour ago.
- Bak. Duşta iyi olduğuna eminim, ama karaoke 1.5 saat önce bitti.
She sang along with a jukebox. Let's not start polishing a Grammy.
Sadece karaoke yaptı.Abartmayalım.
Come over to Madam Oh's Karaoke.
Madam Oh'un Karaoke Bar'ına gel.
But he can only do it when they sing karaoke.
Evet ama bunu sadece şarkı söylediklerinde yapabiliyor.
Your stool pigeon feels safe in a karaoke bar?
Senin gammaz kendini bir karaoke barda güvende mi hissediyor?
Only when they sing karaoke. Darla.
Bunu sadece şarkı söylerlerken yapabiliyor.
Think we can rope Jack and Andie into our famous late-night karaoke session?
Jack ve Andie'yi ünlü karaoke seanslarımızdan birine ikna edebilir miyiz dersin?
How can a guy compete when you have your own karaoke routine?
İkinizin karaoke şarkısı varken, insan bununla nasıl rekabet edebilir?
I think maybe I should head inside and sing myself some more karaoke.
İçeri geçip biraz karaoke söyleyeyim.
Lord knows, that's what I want to be doing now is singing myself some karaoke.
Tanrı biliyor ya, şu anda tek istediğim karaoke söylemek.
You mean, like a karaoke thing?
Karaoke gibi bir şey mi?
- Oh, yeah. She is so good at karaoke.
- Ah, evet. kareokede çok iyi.
Oh, no. No, I'm sure you're very good at the karaoke, but...
Hayır. hayır, eminim kareokede çok iyisindir, ama...
Yeah, lust, sure... that's the karaokazoo semifinals.
Eğlence, eğlence... Bak, bu gece Karaoke finallerinin ikinci gecesi.
The first nude karaoke.
İlk çıplak Karaoke.
But the karaokazoo finals turn into the Grammys.
Sen çeyrek finalleri gör asıl. O zaman Karaoke yarışması Tony Ödüllerine benzeyecek.
And I know that a few of you kick some karaoke ass.
ve biliyorum ki bir kısmınız da "ben de" diyecek / playback yapacak / veya kendi kendini becerecek.
I'm not the one runnin'up in karaoke bars full of gangsters.
Gangsterlerle dolu bir karaoke barda koşuşturan ben değilim.
Soon you'll forget about Wednesday night at IHOP... and then Friday night at karaoke... and I got hit by a car today.
Yakında IHOP'taki çarşamba gecesini ve Karaoke'deki Cuma gecesini unutacaksın. Bu arada bugün bana bir araba çarptı.
Karaoke man!
Karaoke adam.
Let's hit the karaoke bars.
Karaoke barlarına akalım.
We're going to karaoke.
Karaoke yapacağız.
My hobby is Karaoke!
Benim hobim Karaoke!
Human karaoke.
İnsan karaokesi.
"Human karaoke"?
"İnsan karaokesi" mi?
- A karaoke machine?
- Karaoke mi?
Like this karaoke machine I bought.
Geçen gün aldığım karaokeli teyp gibi.
Let's go to karaoke.
Karaoke yapmaya gidelim.
You love that karaoke machine, and you know it.
O karaoke makinesini çok severdin, biliyorsun.