Karn traduction Turc
10,342 traduction parallèle
There's a gamma bomb in your dog's belly.
Köpeğinizin karnında bir gama bombası var.
Adam himself kicked Eve in the stomach...
Adem de Havva'nın karnına tekme atmıştı.
We'd come back from Burger King, with a Happy Meal.
Hamburgerciden karnımız doyurur gelirdik.
Well, at least the baby ate.
En azından bebeğin karnı doydu.
I had my legs, which were still in working order, and a child growing in my belly.
Hâlâ düzen içinde çalışan bacaklarım vardı ve karnımda büyüyen bir bebek.
I mean, it lasted, like, 45 seconds, and the whole time, it just felt like I was getting stabbed in the abdomen.
Tamamı 45 saniye falan sürmüştür. Karnımdan bıçaklanıyormuşum gibi hissettiriyordu.
I'm getting a nervous feeling in my stomach.
Karnımda tuhaf hisler oluştu.
- On your belly now.
- Karnına indir hemen.
On your belly now!
- Karnına indir hemen!
I had butterflies in my stomach.
Karnımda kelebekler uçuşuyordu.
You're a picture of health, comfortable clothes, food in your belly.
Sağlığın yerinde, rahat kıyafetlerin var, karnın tok.
Were you married when that child was seeded up in your belly?
Bebek karnında oluşmuşken evli miydin?
No, we go in through the tummy for this one.
- Hayır, bunun için karnına bakacağız.
Honey, you're gonna need something you can stick in your pocket, and then right in his gut.
Tatlım senin cebinden çıkarıp direk karnına saplayabileceğin bir şeye ihtiyacın var.
Open the abdomen, open the uterus, deliver.
Karnını aç, rahmini aç, bebeği al.
I have 300 of these wasabi shrimp canapés if you're hungry.
Karnınız açsa bu wasabi soslu karides kanepelerden 300 tane daha var.
My stomach still aches from your efforts to slowly kill me.
Beni yavaşça öldürmeye çalıştığından beri karnım hâlâ ağrıyor.
Mm. And the knot in my stomach.
ve karnımdaki düğümü.
Clench the butt, keep the gut pulled in.
Poponu sıkılaştır, karnını içeri çek.
Arsenal, either Hulk's stomach is growling, or that was an earthquake.
Arsenal, ya Hulk'un karnı guruldadı ya da bu bir depremdi.
He's gonna have the most raging stomachache.
Karnı fena ağrıyacak.
I'll be sure to get some tickets for me and my friends, but as for tonight, I'm getting kind of hungry.
Halka hitap etseydin arkadaşlarımı da getirir dinlerdim ama bu gecelik açlıktan karnım kazınıyor.
Ma'am, we're gonna get you to the medical tent and get some food in your belly.
Han'fendi, sizi tıbbi çadıra götürüp biraz karnınızı doyuralım.
Yeah, may as well hang up my spurs, move to town, work at the general feed.
Evet, aynı zamanda mahmuzlarımı astım şehre geldim ve karnımı doyurdum.
I will see that your men are fed and taken back to Goliad as prisoners.
Adamlarınızın karnı doymuş şekilde Goliad'a esir olarak gideceğinden emin olun.
Ain't nobody ought to die on an empty stomach.
Kimse aç karnına ölmek gerektiğini değil.
Have them prepare a hot bath, a warm meal, and whatever medical care his Excellency may require in preparation of his journey.
Sıcak bir duşa sokun, güzelce karnını doyurun Ekselanslarına tıbbi yardım gerekiyor mu diye bir baktırın. Yolculuk için hazır olsun.
Give a man a fish, you feed him for a day.
Birine balık verirsen, karnını bir günlüğüne doyurursun.
Quite a bit cheaper than traditional food, and really quite filling.
Diğer yemeklerden daha ucuz, karnımda doyuyor.
And I'll tell her about the farting, yeah, all the farting, every day for 18 years, 19 if you count the times that you farted on mom's stomach when she was pregnant with me, which I do.
Ve ona 18 yıl boyunca her gün bana osurduğunu, hatta annem bana hamileyken bile karnına osurduğunu ve toplamda 19 yıldır bunu yaptığını anlatırım.
I hope you brought your appetite.
Umarım karnın açtır.
M.E.'s on her way, but just like her friend, one slice to the throat, abdomen cut open.
Adli tabip geliyor ama arkadaşı gibi bunun da boğazı ve karnı kesilmiş.
- I'm starving.
- Karnım kazınıyor.
If there were 200 infidels standing on the road, I would gut every one of them like a goat.
Yoluma iki yüz tane kâfir çıksa sanki birer keçi gibi her birinin karnını deşerdim.
Got about 750 bucks, then he shot the manager in the gut.
750 doları almış, müdürü karnından vurmuş.
Your, um, husband has multiple rib fractures, and there's evidence that there's blood in his belly.
Kocanızın kaburgasında kırıklar var. Karnında da kanama olduğunu düşünüyoruz.
We forgot to put betadine on her belly
Steril olması için karnına betadin sürmeyi unuttuk.
Hm. Well, Lana's feeding the baby.
Lana, bebeğin karnını doyuruyor.
Where, in your belly?
- Nerede? Karnında mı?
It's about the ordinary working guy who's just trying to put some food on the table, just trying to feed his kids, but he can't compete with the corporate cartels who will not be satisfied until they have every last penny, and that's why I wrote this.
Evine ekmek götürmeye,... çocuklarının karnını doyurmaya çalışan, sıradan, çalışan bir adamın hep daha fazla kazanmak için uğraşan büyük şirketlerin karşısında ezilmesi hakkında,... senaryoyu da bu yüzden yazdım.
Midlife Crisis : White People Edition? Wow.
Bakın kim karnı açken Chris Rock'a dönüşüyormuş.
What-What's with the tone?
Karnı aç.
Now pull your abdominals back to touch your backbone.
Şimdi karnımızı içimize çekip omurgamıza dokunalım.
You look like you're 40, which means whatever you've got in there is 100 % brain-damaged.
40 var gibisin. Bu da demek oluyor ki karnındaki her ne ise % 100 beyin hasarlı.
Dad, can I get one of your head on the belly?
Baba'nın elini karnınızın üzerine alabilir miyim?
But I'm hungry.
- Ama karnım aç.
She's bleeding in her belly.
Karnında kanama var.
Okay, so we have blunt trauma to the abdomen, which means that it's likely...
Karnında künt travma olduğunu biliyoruz. Bu da demek oluyor ki- -
Her belly is filling up with blood.
Karnı kan dolu.
He's hungry.
Karnı aç.
stabs me in the baby.
Elini kolunu sallayarak konuşuyor ve elindeki bıçağı... karnımdan bana saplıyor.