Kasar traduction Turc
862 traduction parallèle
Not even the mighty Kasar bends iron forged by Sorgan.
Benim dövdüğüm demiri Kazar bile bükemez.
Kasar, fetch my healing leaves and ointments.
Kazar, sen atlara bak, oğlum.
Kasar, go you with Jamuga.
Kazar. Sende Camoka ile git.
Let us be on our way, Kasar.
Hemen yola çıkalım, Kazar.
Jamuga and Kasar bring word of Temüjin's escape from Kumlek.
Camoka ve Kazar, Timuçin'in elinden kaçtığını söylediler.
We'll need more than brawn for this enemy, Kasar.
Boşuna uğraşma. Nasıl olsa çıkamazsın, Kazar.
What of my brothers, Jamuga and Kasar?
Kardeşlerim nerede? Camoka ve Kazar.
The adrenaline's contracting the blood vessels, slowing the circulation, and producing in your face that livid pallor.
Adrenalin kan damarlarını kasar, dolaşımı yavaşlatarak, yüzündeki solukluğu mora çevirir.
" Something in the body and the mind... braces itself against the repetitiveness and emptiness.
Bedende ve akılda bulunan bir şey sıradanlığa ve yoksunluğa karşı, kendini kasar.
I got some French rolls, a whole half a broiled lobster from the shores of Maryland, fried oysters, caviar from far-off, sunny Russia, and cheese from the mountain fastnesses of la belle France.
Birkaç francala Maryland'in kıyılarından gelen yarım porsiyon ızgara ıstakoz kızarmış istiridyeler uzaklardaki güneşli Rusya'nın havyarı ve güzel Fransa'nın dağ manastırlarının kaşar peyniri.
Goddamned reformatory tart!
Seni ıslahevi kaşarı!
Kasar -
Kazar.
Riddled with holes, like a Swiss cheese.
İsviçre kaşarı gibi delik deşik olmuş olarak.
Some smoked salmon, perhaps, a little assorted pate, a little roast beef, I think.
Biraz tütsülenmiş ton, belki biraz eritilmiş kaşar biraz da az pişmiş biftek.
Put up your money for them six French tarts coming into Sonora!
Sonora'ya gelen altı Fransız kaşar için para biriktirin!
You're always gringos "nis hiijos the Putas."
Gringo kadınımı kaşar sandı.
Take with you a few girls the Mothers and sons.
Ona birkaç kaşar bul ve birlikte iş yap.
They think Janette's a slut.
Janette'e kaşar gözüyle bakıyorlar.
Look, this for example is a fine cheese in browned butter.
Yemeğine göre değişir. Mesela, kaşar peyniri, yağda kızartılarak yapılması gerekir.
"... with an ornamental platter, toast... and a bed of caviar... the border garnished with a bed of olives... slices of lemon, cedar and sugar.
"... süslü bir tabakta tost bir kat havyar kenarı bir kat zeytin limon dilimleri, kaşar peyniri ve şekerle bezenmiş.
And I forgot to scrape the mould off the cheddar this morning, so remind Chef.
Sabah, kaşarın üstündeki... küfü kazımayı unuttum, şefe hatırlatırsın.
- I also hear she's been around.
- Kaşarın teki olduğunu da duydum.
Pasta, eggplants, tomatoes grated bread, nuts, pecorino cheese...
Makarna, yumurta, domatez ekmek, fındık, küflü kaşar...
Cheddar, Danish bleu, Edam?
Kaşar, mavi Danimarka peyniri, edam?
Well, we can do you sandwiches.
Sandviç yapabiliriz. Salam... kaşar...
- Leave that Welsh tart alone.
- O Galli kaşarını bırak.
Cheddar cheese.
Kaşar peyniri.
I'm watching the old broad right now.
Şu an eski kaşarı izliyorum.
The broad's deaf.
Kaşar sağırmış.
Like that little tramp.
Şu küçük kaşar gibi.
Jeez, Fran.
Kaşar var.
Old, wrinkled, honky motherfucker. - Oh, how dare you?
Seni yaşlı, kırışık, eski kaşar.
Now, this old honky, skim milk, snitchy-ass motherfucker tell you somethin', and you say, "Come with me."
Yani bu kırışık eski kaşar sana birşey söylüyor, sende ona inanıp bizi tehdit ediyorsun.
- He's a stager.
- O bir kaşar.
- next time, slap him in the face.
Onu öpmeyince bana kaşar dedi.
I give them to you.
Ben kaşar değilim.
"And if it doesn't work on your blackheads, " you can spread the fucker on toast! "
Siyah noktalarınızla bu da baş edemezse siz de kızarmış ekmeğin içine kaşar olun artık!
Yappy's Dog Treats, your dog will love that real liver and tuna taste...... with just a hint of cheese.
ve birazcık kaşar.
I'm baking like a toasted cheeser!
Tostun arasında ki kaşar gibi eriyorum!
- That's all we need, d-cheese.
- Tek istediğimiz bu kart kaşar.
Here I am, throwing myself at you, succumbing to your wily charms, and you're calling me a slut in so many words.
- Pislik! Buradayım, kendimi kollarına atıyorum, kurnaz cazibene karşı boyun eğiyorum,... ve sen bana kaşar manasına gelecek şeyler söylüyorsun.
You want your slut? Fine.
Al, o kaşar senin olsum.
Everyone said it was a stupid move, but I didn't care because I loved you and wanted to see you pull yourself out of this funk that you've been in since that whore dumped you so many years ago.
Herkes aptal bir hareket olduğunu söyledi ama ben aldırmadım çünkü seni sevdim ve senin... yıllar önce o kaşar, terk ettiğinde girdiğin hissizlikten kurtarmanı görmek istedim.
You've got a lot of nerve bringing a slut like this into our school.
Böyle bir kaşarı okulumuza getirdiğine göre mezhebin çok geniş olmalı.
Sooner or later, someone will come along that slices a better cheddar.
Ama yakında, kaşarı senden daha iyi dilimleyecek biri gelecektir.
That little tart!
Vay kaşar!
I've got some really nice cheddar... and some of those Finnish crackers that you like.
Çok güzel bir kaşar peyniri aldım ve biraz da şu sevdiğin krakerlerden.
I cannot believe Chip dumped me for that slut, Nancy Branson!
Chip'in beni o kaşar Nancy Branson yüzünden terk etmesine inanamıyorum!
All this stuff about Nancy being a slut was all a rumor.
Nancy'nin kaşar olduğu söylentisi her yere yayılmış.
"Whizless" cheese.
Kaşar peynir.
Cheddar will be fine.
Kaşar peyniri iyi olur.