English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ K ] / Kate's

Kate's traduction Turc

2,689 traduction parallèle
We're gonna crash this wedding Kate-style, which means you guys are gonna be prepared and nobody's gonna go to prison.
Bu düğünü Kate stiliyle mahvedeceğiz. Bunun anlamı sizler hazır olacaksınız ve kimse hapse girmeyecek.
Kate... you are Donna.
Kate sen Donna'sın.
So, did the D.A.'s office know anything about Kate changing her testimony? She never notified them.
Savcılık Kate'in ifade değiştirmesi ile ilgili bir şey biliyor mu?
Kate, is there anything else you can tell me that relates to Nora Hagan's murder? Do you see anything?
Kate, Nora Hagan'ın cinayetiyle ilgili başka anlatabileceğin bir şey var mı?
Kate, is there anything else you can tell me that relates to Nora Hagan's murder?
Kate, Nora Hagan'ın cinayetiyle ilgili başka anlatabileceğin bir şey var mı?
Kate did call Clancy Watts yesterday afternoon around 3 : 00.
Kate dün öğleden sonra 3.00'te Clancy Watts'ı aramış.
Now, if he's willing to lie under oath about Hagan's wife, he's not gonna give us anything about Kate Jordan.
Hagan'ın marinasını işleterek geçimini sağlıyor. Hagan'ın karısıyla ilgili arkadaşına söz vermişse,
Any luck on Kate's phone?
Kate'in telefonundan bir şey çıktı mı?
Okay, so, I've been using your girl Kate's cell phone data to pinpoint her movements last night.
Şu sizin kız Kate'in cep bilgilerini kullanarak dün gece nerelere gittiğini bulmaya çalışıyordum.
Hey, we've been over every inch of this place. There's no sign of Kate or her car.
Her tarafı aradık.
Yeah, well, for what it's worth, she says she kept quiet'cause she still thinks that Clancy's a good guy, that he would never hurt Kate.
Evet, sonucu her ne olursa olsun, Clancy'nin iyi bir adam olduğunu ve Kate'e zarar vermeyeceğini düşünerek susmayı yeğledi.
Hagan with Kate Jordan's death. Even if the judge lets'em go forward with the trial, there's no jury's going to convict with what we got left.
Hakim mahkemeye devam kararı verse bile elimizde onu suçlu bulacak jüri kalmayacak.
I want Hagan and Watts for Kate Jordan's murder.
Hagan ve Watts'ı Kate Jordan cinayetinden istiyorum.
Al, Kate Jordan's death hasn't broken in the press.
Al, Kate Jordan'ın ölümü basına sızmadı.
That's right, specifically why Mr. Watts never indicated that he had a personal relationship with Kate Jordan.
Doğru, özellikle Bay Watts'ın Kate Jordan ile olan kişisel ilişkisinden neden bahsetmediği konusunda. Anlamıyorum.
That's what Kate was afraid to tell us in her deposition.
İşçilerinin emeklilik fonundan çalıyormuş.
Without Kate Jordan's testimony, the prosecution is unable to make even a prima facie showing that my client is responsible for his wife's death.
Yola çıkıyorum. Kate Jordan'ın şahitliği olmadan savcılık müvekkilimin karısını öldürdüğü fikrini ispatlayamaz.
Where are we on Kate Jordan? Okay, still waiting on Webster's blood work ; CSU's going over every inch of the vehicle ;
Tamam, hala Webster'ın kan testini bekliyoruz, olay yeri inceleme aracı didik didik arıyor, aynı zamanda devriye araçlarının videolarını inceliyor,
No, I know Clancy's in the clear.
Kate'i o öldürmedi.
Yeah. And a blood test. Odds are the hospital's gonna find the same mix of drugs in Clancy's system as Webster found in Nora and Kate's.
Büyük ihtimalle hastane Clancy'in kanında Webster'in Nora ve Kate'te bulduğu maddeden bulacaktır.
- Kate, c'mon, she's a responsible kid, thanks to you.
Yapma ama senin sayende sorumluluk sahibi bir kız artık.
A parent's love? You're supposed to be her mentor, Kate, not her mother.
- Onun akıl hocası olman gerekiyordu, Kate, annesi değil.
Dr. Kate's prescription for asthma sufferers.
Dr. Kate'in astım hastaları için önerisi.
Kate's done amazing things.
Kate inanılmaz şeyler başardı.
Hi, it's Kate, you know the drill.
Merhaba, Ben Kate. NE yapacağınızı biliyorsunuz.
Kate's got stories.
Kate'in de var.
Kate's down.
Kate hasta.
It's Kate.
Kate arıyor.
Kate, in my English class.
İngilizce sınıfından Kate.
I'm going over to Kate's.
Kate'lere gidiyorum.
Kate's gone but I'm here now.
Kate gitti, lakin artık ben yanındayım.
You know that black trace that Kate found on the vic's hand?
Kurbanın elinde Kate'in bulduğu siyah lekeyi biliyor musun?
David, it's Kate.
David ben Kate.
I'm Kate's brother, Ben Fox.
Ben Kate'in kardeşi, Ben Fox'um.
But Kate's back. And I've got a Beta.
Ama Kate geri döndü ve bir Beta'm var.
Control was never one of Kate's strengths.
Kontrol, Kate'in hiç iyi olduğu bir alan olmadı zaten.
It's never a good time with you, Kate.
Senin için hiçbir zaman iyi bir zaman değil Kate.
Kate... it's me.
- Kate.
The fact that this Kate person shows up in the world in which you see Rex proves that that's a dream.
Aslında Kate'in, Rex'i gördüğünüz dünyada karşınıza çıkması bunun bir rüya olduğunu kanıtlıyor.
You said that Kate was Charlie's girlfriend, right?
Kate Charlie'nin kız arkadaşıydı demiştiniz değil mi?
So I'm willing to bet that there's something in the house, a-a picture, some mail, something that you subconsciously noted that drew Kate to your mind, and you called her to life in your dream.
Bahse varım evde bir fotoğrafta, e-postada ya da başka bir şeyde Kate'i gördünüz ve bunu bilinçaltınıza kaydettiniz. Sonra da rüyanızda onu bilinçaltınızdan geri çağırdınız.
I think what's more relevant to the question of which Kate is real, is why you're seeing her in one world and reflecting her so differently in the other.
Bence hangi Kate'in gerçek olduğu sorusundan çok bir dünyada gördüğünüz Kate'in neden diğerinde farklı olduğu sorusu daha önemli.
But he's digging into the coded letters Neal sent Kate from prison.
Neal'ın Kate'e hapisten gönderdiği şifreli mektupları eşeliyor ama.
Kate, it's been weird for four years.
Kate, aranız son 4 yıldır garip.
It's, uh, it's Kate.
Ben, ah, ben Kate.
Tonight's the first time you had a glimpse of him since Kate died, am I right?
Bu gece Kate öldüğünden beri onu ilk kez görüşündü, değil mi?
Kate's gone. But I'm here now.
Kate gitti, lakin artık ben yanındayım.
It's funny though cos Kate goes and suddenly she's all over you.
Hayli ilginç, zira Kate gidiyor ve bir anda seni hedefliyor.
You don't think something's happened to Kate?
Kate'in başına bir şey geldiğini düşünmüyorsun ya?
I think Kate's enjoying some bar with your money...
Bence, Kate bir bara girmiş, senin paranla keyif çatıyordur...
And he's saying this man killed Kate?
Kate'i bu adamın öldürdüğünü mü söylüyor?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]