Kazak traduction Turc
1,328 traduction parallèle
Yes, two fresh jumpers, two fresh T-shirts, two woolly hats, all right?
Evet, iki kazak, iki T-shirt, iki yün şapka, tamam mı?
Look at this cute little sweater set.
Bak şu hoş kazak takımına bak.
I've had it since the 11th grade.
Bu kazak on birinci sınıftan beri bende.
Why were you wearing a scarf, a turtleneck and this?
O zaman neden atkı, boyunlu kazak falan giyiyorsun?
She was wearing that stupid sweater with the stripes and those red tights.
üzerinde o çizgili kazak vardı, bir de e o kırmızı tayt.
What do you expect, you're wearing a wool sweater!
Kazak giymişsin, ne bekliyordun ki?
I'm gonna tell you something for your own good, pal.
Bir şey da havar. Üzerindeki kazak gördüğüm en kötü kazak.
You need to put a sweater on him.
Ona bir kazak giydirmelisin.
I'm knitting a sweater.
Kazak örüyorum.
You have a bad day, someone returns a sweater.
Sen kötü bir gün geçirdiğinde iade kazak gelmiştir.
I think I'll switch to the mock turtleneck.
Üzerimi değiştirip boğazlı kazak giyeyim diyorum.
- Nice jumper.
Güzel kazak.
She'll knit you a sweater if you even shiver.
Titrediğini görse sana hemen kazak örer.
I saw you in the Middle-Station, wearing white neat with black muffler, and a very long hair looked simple.
Seni bu akşam Middle-Station'da gördüm. Siyah atkı, beyaz kazak ve uzun güzel saçların vardı.
It's just a stupid top.
Zaten çirkin bir kazak.
- Nice sweater.
- Güzel kazak.
- I meant, it's a great sweater.
- Demek istediğim, harika bir kazak.
- I could use a sweater.
- Bir kazak iyi olurdu.
I saw a really cute sweater at Bloomie's, but I think I want me to have it.
Ben Bloomies'de güzel bir kazak gördüm ama kendime istiyorum.
Sit at home knitting cunning sweater sets?
Kazak mı öreyim?
What's a little sweater-sniffing between sworn enemies?
Ezeli düşmanlar arasında küçük bir kazak koklamanın lafı mı olur?
She must have my turtleneck.
Benim kazak ona gitmiş olmalı.
- Maybe you can get yourself a new sweater.
- Belki kendine yeni bir kazak alırsın.
That is a sweater.
O bir kazak.
- I'll get a sweater.
- Kazak getireyim.
- Hi, Ma, listen, could you drive me to the mall? 'Cause I could really use a sweater.
Beni arabayla çarşıya götürür müsün, kazak almam lazım.
- It's chilly, I can use a sweater.
Gidip kazak alsaydık. Joanne seni terk mi etti?
It was the time that I was wearing this Armani knock-off. It was very slimming.
Üzerimde sahte Armani bir kazak vardı, çok ince gösteriyordu.
What do you think, maybe-maybe, uh, maybe a sweater?
Kazak olur mu dersin?
Sam, you're wearing a turtleneck.
Sam, yakalı kazak giymişsin.
You bought me a pink turtleneck sweater.
Bana yakalı, pembe bir kazak aldın.
It's not about the sweater.
Sebebi kazak değil.
Yeah. A black sweater, and black slacks and thong panties.
Evet, siyah bir kazak, siyah bol pantolon ve tanga iç çamaşır.
Don't flatter yourself, pal, i was just checking out the sweater.
, Dostum kendini göklere etmeyin, ben sadece kazak kontrol oldu.
I most clearly remember seeing you and Daddy... the day that you came to adopt us... and you were wearing this yellow sweater.
Seni ve babamı gördüğüm günü çok iyi hatırlıyorum... Bizi evlat edinmeye geldiğiniz günü... Ve sarı bir kazak giymiştin.
Make a sweater?
Kazak örmek?
The sweater department at Bergdorf's.
Bergdorf'un kazak reyonu.
So do I go... smarty turtleneck. hmm?
Yani, balıkçı yaka bir kazak mı?
Oh, look, how lovely.
- Şuna bak, ne güzel bir kazak. - Evet.
- When you're a psychiatrist who wears corduroy pants and that jumper and no tie and drives an old Saab. Is that yours?
- Kadife pantolon... ve kazak giyen, kravat takmayan ve eski bir Saab kullanan... bir psikiyatristsen...
"The Cashmere House." One sweater, $ 1 1 0!
"Kaşmir Evi", bir kazak 110 $!
You got a cashmere sweater?
Kaşmir bir kazak mı aldın?
Admit you bought a sweater for a bimbo!
Bir sürtük için kazak aldığını itiraf et!
A sweater for a bimbo? She's nuts!
Bir sürtük için kazak mı, delirdi!
A pink sweater for a guy at the plant?
Fabrikadan bir herife pembe kazak mı?
You gave a sweater to a gay guy?
Gay bir herife pembe kazak mı verdin?
Because I bought him a sweater.
Çünkü ona bir kazak aldım.
She's styling a wet, sort of grunge-look hairdo, and is wearing a sweatshirt, jeans and Docs.
Eminim. Dağınık bir saç ve ıslak bir görüntü sergiliyor. Ve pamuklu kazak, kot ve spor ayakkabı giyiyor.
I talked her out of buying a truly heinous angora sweater.
Onu korkunç bir angora kazak almaktan vazgeçirdim.
The English can do the knitwear.
İngilizler kazak örebiliyor.
- I could use a sweater.
Kazak alsaydık.