Kazakhstan traduction Turc
170 traduction parallèle
You'll leave for reindeers. And I'll leave for Kazakhstan.
Sibirya'ya gidiyorsun sen, bense sıcak Kazakistan'a.
The storm that moved over the Atlantic, moves slowly towards Kazakhstan...
Atlantik üzerinde kopan fırtına yavaş yavaş Kazakistan'a doğru ilerliyor.
In our South Kazakhstan, there can be more snow than this.
Bizim Güney Kazakistan'da, buradan daha fazla kar var.
Presumably somewhere in Kazakhstan.
Büyük ihtimalle Kazakistan sınırları içerisinde bir bölgeye indi.
We know that a week ago four MIRV warheads were smuggled... out ofthe former Soviet Republic of Kazakhstan.
Bir hafta önce eski Kazakistan Sovyet Cumhuriyetinden... dört tane MlRV savaş başlığı kaçırıldığını biliyoruz.
Are you kidding? One of their breakaway republics, Kazakhstan, is the third-ranking nuclear power in the world.
Bölündükten sonra ortaya çıkan Kazakistan isimli bir ülke şu anda dünyadaki 3. büyük nükleer güç durumunda.
Most Americans don't know where Kazakhstan is.
Birçok Amerikalı, Kazakistan'ın nerede olduğunu bile bilmiyor.
Republic of Kazakhstan,
Kazakistan cumhuriyeti,
Ladies and gentlemen. Three weeks ago... Russian and American special forces... apprehended the self-proclaimed leader of Kazakhstan...
Bayanlar ve baylar..... üç hafta önce, Rus ve Amerikan özel kuvvetleri..... Kazakistan'ın sözde liderini yakalamayı başardılar..... General Ivan Radek'i.
But today, when I visited the Red Cross camps... overwhelmed by the flood of refugees... fleeing from the horror of Kazakhstan...
Fakat bugün KızıI Haç kamplarını ziyaret ettiğimde..... bütün kampın Kazakistan'dan kaçan mültecilerin..... kanlarıyla ıslandığını gördüm.
Meanwhile, in Kazakhstan, Radek's ouster has stalled the neocommunist revolution.
Bu arada Kazakistan'da, Radek'in yeni kominizm devrimi de engellenmiş oldu.
There are only four possible landing sites in Kazakhstan... that are still controlled by Radek's forces ;
Kazakistan'da inebilecekleri dört yer var. Ve hepsi de hala Radek'in birlikleri tarafından kontrol ediliyorlar.
Soon we shall enter the sovereign airspace of Kazakhstan.
Yakında Kazakistan hava sahasına gireceğiz.
This course'll take you out of Kazakhstan.
- Bu yeni rota, sizi Kazakistan'dan çıkartacak. - Herşey yoluna girecek, bebeğim.
General, send our fighters into Kazakhstan.
General, uçaklarımızı Kazakistan'a gönderin.
We're 1,000 miles southeast of Moscow on the plains of Kazakhstan.
Moskova'nın 1600 kilometre güneydoğusunda, Kazakistan topraklarındayız.
They'll aim for the plains of Kazakhstan.
Hedefleri Kazakistan.
Engineers from all over the Soviet Union had been arriving in the harsh Kazakhstan desert to build the top-secret rocket base of Baikonur.
Sovyetler Birliği'nin dört bir yanından zorlu Kazakistan çölüne, Baikonur çok gizli roket üssünü inşa etmek üzere mühendisler geliyordu.
Kazakhstan Tadzhikistan, those places...
Kazakistan Tacikistan, böyle yerler...
( Covarrubias ) What happened in Kazakhstan, there was no one left to give an accurate account.
Kazakistan'da her ne olduysa doğru sayıyı verecek kimse kalmadı.
This is the same scene we saw in Kazakhstan.
Bu Kazakistan'da gördüğümüz aynı sahne.
I was in Kazakhstan, Agent Mulder.
- Ben Kazakistan'daydım Ajan Mulder.
Kazakhstan, Skyland Mountain, the site in Pennsylvania, they're alien lighthouses where the colonisation will begin, but where now a battle's being raged.
Kazakistan, Skyland Dağı, Pennsylvania. Bunların hepsi kolonizasyonun başlayacağı yerler,... ama şu anda savaş hızlanıyor.
KAZAKHSTAN CENTRAL ASIA
KAZAKİSTAN ORTA ASYA
Welcome to Kazakhstan, Dr Arkov.
Kazakistan'a hoş geldiniz, Dr Arkov.
Russia, Armenia, Iran, Kazakhstan...
Rusya, Ermenistan, İran, Kazakistan...
What are you doing here in Kazakhstan?
Burada, Kazakistan'da ne yapıyorsun?
Baikonur Cosmodrome, Kazakhstan.
Baikonur Cosmodrome, Kazakistan.
- And to Kazakhstan.
- Kazakistan'a.
- And to Kazakhstan.
- Ve Kazakistan'a.
- And to viewers in Kazakhstan.
- Ve Kazakistan'daki izleyicilere.
- Do you have wine in Kazakhstan?
- Kazakistan'da şarap varmı?
We say a man who do not hunt, in Kazakhstan, is like a man with no...
Biz Kazakistan'da avlanmayanlara adam deriz, tıpkı şeysiz bir adam gibi...
- ln Kazakhstan...
- Kazakistanda...
- ln Kazakhstan, we love animal.
- Kazakistan'da biz hayvanları çok severiz.
We love in Kazakhstan to kill animal, to hunt.
Biz Kazakistan'da hayvan öldürmeyi çok severiz, avlanmayı.
shoot a dog in Kazakhstan.
köpeklere ateş ederiz Kazakistan'da.
In Kazakhstan, they say the thing is cursed.
Kazakistan'da, bunun lanetlendiğini söylerler.
In Kazakhstan we have a club where you go, you have other men, they come with friend, they talk, they do business, they watch, er... porno, with a man and a woman.
Kazakistan'da bizim klüplerimiz var Siz yanınızda bir erkekle gidersiniz, onlarda arkadaşlarıyla gelir, konuşurlar, anlaşırlar, şey izlerler, ee... porno, erkek ve kadınla.
I'm sure you have them in Kazakhstan as well.
Eminimki Kazakistan'da vardır sizin.
Because in Kazakhstan, we see a pig as dirty animal.
Yani biz Kazakistan'da, domuzlara pis hayvan gözüyle bakarız.
Or the Tien Shenin in Kazakhstan.
Veya Kazakistan'dan Tien Shenin.
If I wanted a factory worker, I would've stayed in Kazakhstan.
Fabrika işçisi isteseydim Kazakistan'da kalırdım.
She had to go to Kazakhstan to live with uncle.
Amcasıyla yaşamak için Kazakistan'a gitmek zorunda kaldı.
Oh, this is Borat from Kazakhstan.
Oh bu kazakistandan Borat.
Last week I visited an elementary school and I saw this girl... on a computer talking to Kazakhstan.
Geçen hafta bir ilkokulu ziyaret ettim ve 10 yaşında küçük bir kız gördüm. Bir bilgisayarda Kazakistan'la konuşuyordu.
Zaysun Archeological Dig Site Chinese "l" Kazakhstan Border
Zaysun arkeolojik kazı alanı. Çin / Kazakistan sınırı
Chinese "l" Kazakhstan Border Post
Çin / Kazakistan sınır devriyesi
Truth is, I was crossing the Kazakhstan border... trafficking some weed.
Aslına bakarsan trafikte kırmızıda geçmeye kalktım.
All except Kazakhstan, I don't have stations there.
Kazakistan dışındaki tüm, Oraya istasyonları yok.
The Soviets performed a nuclear test yesterday, setting off a 75-kiloton bomb in eastern Kazakhstan... - So much hate and fear.
- Çok fazla nefret ve korku var.