Kazar traduction Turc
218 traduction parallèle
Digs wells
Kuyu kazar
We dig, dig, dig, dig, dig, dig, dig ln our mine the whole day through
Biz yedi cüceleriz Madenimizde bütün gün kazarız
From early morn'til night
Sabahtan akşama kadar kazarız
We dig, dig, dig, dig, dig, dig, dig uр everything in sight
Biz yedi cüceleriz Gördüğümüz her yeri kazarız
We dig, dig, dig-a-dig, dig
Bütün gün kazarız
- Here, I'm a good digger.
- Ver bana ben iyi kazarım.
All children dig holes
Çocukların hepsi çukur kazar.
Let's wait till it gets a little darker, and I'll go over there and dig them up.
Biraz daha hava kararınca oraya gidip kazar ve onları çıkarırım.
Don't worry. We're gonna dig.
Dert etme, kazarız.
- We'll dig a hole for him.
- Biz onun için bir çukur kazarız.
Not even the mighty Kasar bends iron forged by Sorgan.
Benim dövdüğüm demiri Kazar bile bükemez.
There is sport more suited to your strength.
Yavaş Kazar, gücünü sonraya sakla.
Kasar, fetch my healing leaves and ointments.
Kazar, sen atlara bak, oğlum.
Kasar, go you with Jamuga.
Kazar. Sende Camoka ile git.
Let us be on our way, Kasar.
Hemen yola çıkalım, Kazar.
Jamuga and Kasar bring word of Temüjin's escape from Kumlek.
Camoka ve Kazar, Timuçin'in elinden kaçtığını söylediler.
We'll need more than brawn for this enemy, Kasar.
Boşuna uğraşma. Nasıl olsa çıkamazsın, Kazar.
What of my brothers, Jamuga and Kasar?
Kardeşlerim nerede? Camoka ve Kazar.
- I'll dig.
- Ben kazarım.
We'll go faster without you.
Sensiz daha hızlı kazarız.
We dig a tunnel.
Tünel kazarız.
So am I, blowing up my hills, crush them, heat them, separate minerals and receive gold.
Ben, aşağı doğru büyük derinlikte kazarım, ezerim, ve, kayaları ısıtırım, maden cevherini çıkarırım Ve sonunda altın görünür.
So, this well I digged along with your grandfather.
Yani, bu iyi ben büyükbabayla kazarım.
Two can dig a lot quicker than one.
İki kişi bir kişiden daha hızlı kazar nihayetinde.
YET IT BURROWS IN A SPECIFIC DIRECTION
AMA YOLUNU HİÇ ŞAŞMADAN KAZAR
They tunnel, you collect and process, and your process operation would be a thousand times more profitable.
Onlar tüneli kazar, siz de madeni çıkarır, işlersiniz. İşleme operasyonunuz bin kat daha karlı olur.
$ 100 would dig you a new well. Buy you a lot of staples.
100 dolarla kuyu kazar ve yeni aletler alırsın.
- I dig it that way.
- Bir yol kazarım.
- We dig deeper.
- Daha derin kazarız.
We'll tunnel our way out.
- Tünel kazarız. - İyi fikir.
If you feel a bit guilty about it afterwards We can dig a grave and you can throw up in it.
Onu yeriz sonra kendinizi suçlu hissederseniz bir mezar kazarız, onu oraya kusarsınız.
I'm gonna dig a pit for Scott and put a box in Vanilla's trench.
Scott'a bir çukur kazar hendeğe kutu koyarım.
Who wants to dig a long-haired gig or stuff like that
Kim uzun saçlarıyla bir at arabasını ya da eşyayı kazar.
Besides our host, his daughter and Grodin, There will also be Gregori Sergeevich Kazar... And his wife.
Konuğumuzun yanı sıra, kızı ile Grodin Gregori Sergai Kazar ile eşi de orada olacak.
After the police laboratory had finished with them, just as a routine double-check, comrade Kazar and I had the two corpses taken... to another group of doctors, colonel.
Polis laboratuarı işini bitirince rutin çifte kontrol olarak Yoldaş Kazar ile iki cesedi başka bir doktor ekibine aldırdık, Albay.
That silly madame Kazar and that stuck-up mrs. Grodin.
O aptal Bayan Kazar ile kibirli Bayan Grodin.
We had drinks and dinner with the Kazars, and we went straight home and to bed.
Kazar ile içki içip akşam yemeği yedikten sonra doğruca eve yatmaya gittik.
I'll try Malina Kazar first.
Önce Malina Kazar'ı deneyeceğim.
Crew comes in, digs a hole.
Ekip gelir, çukuru kazar.
- Well, like I said, Lieutenant, first one to make a mistake gets to digging in the ground.
- Dediğim gibi, Teğmen : İlk hatayı yapan, mezarları kazar.
And so, at night, for example, when one came in to laager, one would dig a hole and drive the tank over it and you ate, slept and did everything with your crew, so that one got enormously fond of them
Bu nedenle örneğin geceleri, biri laagere geldiğinde birisi bir çukur kazar ve tankı üzerine çeker. Yer, uyur ve her şeyi mürettebatla yaparsınız.
I'll dig it with my own hands if I have to!
Gerekirse kendi ellerimle kazarım!
Come on, someone's always digging a tunnel for escape.
Yapmayın, birileri her zaman kaçmak için bir tünel kazar.
Both graze, and both dig burrows for themselves.
Her ikisi de otlar ve her ikisi de kendisi için çukur kazar.
And then I was charged with the task of leaving Unico in a world hundreds and thousands of years far away, out of reach or knowledge of anyone.
{ \ fnCooper Black \ fs36 } İşte benim görevim de Unico'yu kimsenin bulamayacağı kazar uzak bir yere götürmektir.
I'll undertake that.
Ben kazarım.
Maybe I dig hole next to you.
Belki de senin yanında bir çukur kazarım.
Easier digging.
Daha kolay kazarım.
If nothing else works, then we'll make a tunnel.
Olmadı tünel kazarız.
Kasar -
Kazar.
Maybe Jiro dig too.
Belki Jiro da kazar.