Kein traduction Turc
15 traduction parallèle
Bitte, meine Herren, kein Skandal. Nehmen Sie Ihre Platze.
Büyütülecek bir şey yok.
Nur nachsehen, das ist alles.
Nur nachsehen, das ist alles. Mach dir keine Sorgen, da ist kein Schnaps mehr übrig.
Es ist kein Platz für den Beichtstuhl und das Weihwasser vorgesehen.
Günah çıkartma bölümü ve Kutsal Su için yer kalmayacak.
Kein rauchen hier.
Nöbeti almaya geldim, vukuat var mı?
Because it is necessary. This is necessary in large scales.
Denn eine solide Identität, die keine Intrusion, kein Eindringen zulassen kann,
Kein ayin hara.
- Kanana hora.
"kein Wort". He wouldn't say a word to me and I wouldn't say a word, because I was afraid.
"Benimle tek kelime konuşmazdı ve korktuğum için ben de bir şey söylemezdim."
Sure he came up here?
Kein buraya gelmiştir.
You know, like my mother used to say, "kein ayin hara."
Annem der ki "kein ayin hara."
Glaubst du dass die deutscher kein humor hat?
- Kaldırın yoksa çok fena sikerim! Almanlar'ın espri anlayışı yok mu demiştiniz, ha?
Kein Problem.
Sorun değil.
Well, then you must've had a really hard time landing, because Kevin's altimeter was 3,000 feet above the correct altitude.
O zaman karada zor zaman geçirmiş olmalısınız, çünkü Kein'in yükseklik ölçeği gerçek yüksekliğin üstünde 3000 fiti gösteriyordu.
Er hat kein fahrkarte.
- Bileti yokmuş.
"Das hier ist kein Platz für Euch."
Burası size göre bir yer değil.