Kempeitai traduction Turc
77 traduction parallèle
These gentlemen from the Kenpeitai are offering us 600 special laborers to achieve our goals.
Şu Kempeitai'den gelen beyler bize 600 özel işçi öneriyorlar.
I'm the one who has to answer to the Kenpeitai - not you!
Kempeitai'dekilere göre buradaki en büyük sorumluk bana ait, sana değil!
Oh, and think up a good story for the Kenpeitai.
Ve Kempeitai için birkaç mazeret bul.
I could have reported them dead and avoided trouble.
Onları öldü diye rapor etseydik şu an Kempeitai ile bir sorunumuz olmayacaktı.
Does the Kenpeitai not want the truth?
Kempeitai gerçekleri öğrenmek istemiyor mu?
However, if there's another escape, I cannot say what the Kenpeitai might do.
Bununla birlikte, kaçmaya devam ederseniz Kempeitai ne yapar kestiremiyorum.
I don't know how Kaji feels, but the only way to save my own neck is to send you back to the Kenpeitai.
Kaji buna ne der bilmiyorum ama kendi postumu kurtarmanın yegâne yolu sizi Kempeitai'ye geri yollamak olacaktır.
You're turning us over to the Kenpeitai?
Bizi Kempeitai'ye mi veriyorsun?
Sir, if you ask them, the Kenpeitai will listen to reason.
Kempeitai seni dinler!
Personally I don't approve, but the head office says to leave it to the Kenpeitai.
Kişisel olarak bunu onaylamıyorum. Ama Genel Merkez bu işi Kempeitai'ye bırakın diyor.
It had the intensified actions of the Policy of the Thought e the Kempeitai, that it controlled the speech e the thought.
Kolluk kuvvetlerinin düşünce özgürlüğü üzerindeki baskısı yoğun bir şekilde sürüyordu.
He's not a Military Police Corp.
Kempeitai değil.
He went to the Military Police Academy.
Kempeitai Asker Akademisi'ne gitmiş.
He acts like a Military Police Corp.
Kempeitai gibi davranıyor.
However, his Military Police brethren... used to come and take whatever they wanted.
Her nasılsa, Kempeitai kardeşleri gelir istediklerini alırlardı.
Doesn't look like Mr.Military Police has a thousand-stitch belt, does he?
Kempeitai Bey'in bin dikişli kemeri yok anlaşılan, değil mi?
I was put here because... I was discharged from the Military Police Corps.
Kempeitai'den atıldığım için buraya konuldum.
The Kempeitai ( Japanese Military Police ) will demand for him.
Japon Askeri İnzibatı onu isteyecektir.
Power lies in the hands of General Tojo and an ultra nationalist group, that controls the country via the local Gestapo, the Kempeitai. And via loudspeakers they broadcast the official declaration of war against the United States.
Gerçek güç General Tojo'nun ve Gestapo muadili Kempeitai'nin dolaplariyla ve ABD'ye karsi resmi savas bildirisini yayinlayan hoparlörler marifetiyle ülkeyi kontrol eden bir ultra-milliyetçi grubun elindedir.
Nazis, Japanese imperialists, the Triads, Kempeitai.
Naziler, Japon emperyalistler, mafya, Kempeitai.
Kempeitai.
Kempeitai.
The young Kempeitai officer.
Genç Kempeitai subayı.
We are going to the War Museum over in Kempeitai.
Kempeitai'deki Savaş Müzesi'ne gideceğiz.
You were Kempeitai, you knew everything!
Sen Kempeitai idin, her şeyi biliyordun!
Kempeitai?
Kempeitai mi?
Did you work for the Kempeitai?
Kempeitai için çalıştın mı?
I should have told you that the Kempeitai had questioned me, and I will resign.
Kempeitai'nin beni sorguladığını size söylemem gerekirdi ve istifa edeceğim.
The, uh, Kempeitai are turning over the factory.
Kempeitai fabrikanın altını üstüne getiriyor.
The Kempeitai came to the factory today looking for the shooter.
Kempeitai tetikçiyi bulmak için bugün fabrikaya geldi.
Look, the Kempeitai won't let this go until they've got someone, and now with Arnold, Jules, I have to get out of here.
Bak, Kempeitai ellerine biri geçene kadar durmayacak bir de şimdi Arnold çıktı, Jules buradan gitmem lazım.
The Kempeitai, they killed them.
Kempeitai, onları öldürdü.
The Kempeitai?
- Kempeitai mi?
I understand and thank you for your concern, but my Imperial Guard and the Kempeitai provide excellent security.
Endişenizi anlıyor ve teşekkür ediyorum fakat İmparatorluk Muhafızları'm ve Kempeitai en iyi güvenliği sağlıyorlar.
I've just been to the Kempeitai.
- Kempeitai'den geliyorum.
The Kempeitai did.
Kempeitai öldürdü.
She could be working for the Kempeitai.
Kempeitai için çalışıyor olabilirdi.
The Kempeitai, they came looking for you.
Kempeitai, seni aramaya geldi.
Miss Crain, have you reported to the Kempeitai?
Bayan Crain, Kempeitai'ye ifade verdiniz mi?
I was visited by the Kempeitai today.
- Bugün Kempetai tarafından ziyaret edildim.
Um... she was shot by the Kempeitai.
Kempeitai öldürdü.
The Kempeitai are at the factory.
Kempeitai fabrikaya geldi.
Hey, listen, you're going to fucking sell this, or I'm going straight to the Kempeitai and tell them about the bullets you sold me.
Beni dinle, bunu satacaksın yoksa doğruca Kempeitai'ye gider ve bana sattığın kurşunları anlatırım.
For the Kempeitai, a special price.
Kempeitai için özel bir fiyat.
You may prey upon the weak and the corrupt, but do not for a moment think you can shake down officers of the Emperor's Kempeitai.
Zayıf ve yozlaşmışı yağmalayabilirsiniz fakat İmparator'un Kempeitai'sinin görevlilerini haraca bağlayabileceğinizi aklınızdan bile geçirmeyin.
The Kempeitai are going to be there, too.
Kempeitai de orada olacak.
The Kempeitai.
Kempeitai.
It's a trap. The Kempeitai are coming.
Kempeitai buraya geliyor.
How will you report this to the Kenpeitai?
Peki, Kempeitai'ye ne diyeceğiz?
You want me to tell the Kenpeitai about you?
Kempeitai'ye senden bahsetmemi ister misin?
Hey... why do you think they put a Military Police Corp in our unit?
Sence takımımıza neden bir Kempeitai koydular?
Kempeitai!
Kempeitai!