Kerry traduction Turc
1,183 traduction parallèle
All right. If you're so damned interested in this, do a study.
Kerry çok ilgini çekiyorsa bu konuda bir araştırma yap.
Kerry and I were discussing a study between ER and Surgery.
Peter. Kerry ile acil cerrahinin ortak yapacağı araştırmadan bahsediyorduk.
Kerry, got a second? Yeah.
Kerry vaktin var mı?
Sure, Kerry.
Elbette Kerry.
Kerry, your labs came back.
Kerry, tahlillerin geldi.
- Kerry, you want some coffee?
- Kerry, kahve ister misin?
Come on, Kerry, I'm not squeamish.
Yapma, Kerry, ben kolay tiksinmem.
Kerry.
Kerry.
Kerry!
Kerry!
So, Kerry, where were we?
Kerry, nerede kalmıştık?
Kerry, what can I do to make you feel better about this?
Kerry, bu konuda daha iyi hissetmen için ne yapabilirim?
Kerry, don't do this.
Kerry, yapma böyle.
Check your calendar, Kerry.
Takvimine bak Kerry.
I'm sorry to be a burden.
Kerry sana yük olduğum için üzgünüm.
You wouldn't want this job.
Bu işi istemezsin Kerry.
Nice work, Kerry.
Aferin sana Kerry.
You've made your point.
Tamam Kerry. Mesajın alındı.
You'd probably have to ask him that.
Kerry bunu kendine sormalısın.
Kerry Weaver referred me.
Beni Kerry Weaver yolladı.
No, Kerry told me about your son.
Hayır. Kerry bana oğlunuzdan bahsetti.
Kerry knows this ER better than anybody we'd hire.
Kerry acil servisi herkesten iyi biliyor.
Mark, no sense in telling Kerry she was our second choice.
Mark, ona ikinci seçimimiz olduğunu söylemenin anlamı yok.
Kerry, I want to talk to you.
Kerry seninle konuşmak istiyorum.
You're not out of the running, Kerry.
Yarışmada hâlâ varsın Kerry. Sadece...
I'm Kerry Weaver, season ticket holder.
Ben Kerry Weaver, sezonluk biletim var.
So you're the Interim Chief, Kerry.
- Geçici şefsin, Kerry.
"Performance Review, Dr. Douglas Ross, by Kerry Weaver, M.D."
"Kerry Weaver'ın Dr. Douglas Ross'la ilgili performans değerlendirmesi."
That's right, Kerry.
Doğru Kerry.
What's up, Kerry?
Ne oldu Kerry?
Kerry, Ross is the new Pedes ER Attending.
Kerry, Ross yeni Acil Pediyatri Uzmanı.
Make a decision, Kerry.
Bir karar ver, Kerry.
- I got this, Kerry. Go inside.
- Ben hallederim Kerry.
Kerry Weaver, you are a bad, bad girl.
Kerry Weaver, sen çok muzır bir kızsın.
Can I have a moment with Kerry?
Kerry'le özel olarak konuşabilir miyim?
Thanks, Kerry.
- Güzel tahmin. Teşekkürler.
- Kerry Weaver.
- Bu Kerry Weaver.
Great job, Kerry.
Harikaydın Kerry.
It went great, Kerry.
Harika geçti Kerry.
- No, it went terrific.
Harikaydı Kerry.
I hate Ben, I hate Kerry and I hate....
Ben'den, Kerry'den nefret ediyorum. Herşeyden nefret ediyorum...
Just a second, let me get Kerry.
Bir saniye, Kerry'i alayım.
I'm your godmama, Kerry.
Ben senin ciciannenim, Kerry.
Can you help with Kerry?
Kerry'ye bakabilir misin?
- Elizabeth Kerry and her merry band!
- Elizabeth Kerry ve takımı!
We all need to look for Beth Kerry's little boy.
Hep beraber Beth Kerry'nin oğlunu aramamiz gerekiyor.
Kerry and Vincent will come to the house.
Kerry ve Vincent eve gidecek.
Where's Kerry?
- Kerry nerede?
Jill's been great with Kerry.
Jill, Kerry'le çok iyi anlaşiyor.
- I have to get Kerry up.
- Kerry'i kaldirmam lazim.
You would never have been such a bad, shitty parent who can't remember the sandwiches who can't get Kerry's bottle together!
Sen, sandviç yapmayi unutan Kerry'nin biberonunu taşiyamayan beceriksiz bir baba olmazdin!
Call Kerry.
Kerry'i ara.