Keystone traduction Turc
184 traduction parallèle
KEYSTONE FILM COMPANY
KEYSTONE FİLM ŞİRKETİ
Keystone Film Company
Keystone Film Şirketi
Keystone Film Company
KEYSTONE FİLM ŞİRKETİ
Keystone Film company
KEYSTONE FİLM ŞİRKETİ
We'd still be making Keystone chases, bathing beauties, custard pie...
Sessiz dönem komedileri yapmaya devam ederdik... - Ve bir servet.
The keystone to his invention is that the trial takes place tonight.
Uydurmalarının mihenk taşı, bu akşam yapılacak olan duruşma.
- Vargas and his Keystone Cops have been giving the Grandi family quite a tough time lately.
- Vargas ve onun şaşkın komiserleri Grandi ailesini son zamanlarda epey rahatsız ettiler.
In their profound desire to win facor from the deities, the Mayans made human sacrifice the keystone of their religion.
Tanrıların lütfunu kazanmaya yönelik büyük arzuları nedeniyle insan kurban etmek, Mayaların dinlerinin temel taşı olmuştu.
It was some silly-ass Keystone Kop gag.
Sessiz filmlerdeki polis kovalamalarından biri gibiydi.
Did you know the Keystone Kops?
Keystone Kop'ları da tanıyor musunuz?
Strategy is the keystone of the art of warfare.
Strateji savaş sanatının temel taşıdır.
So I propose a toast to the keystone of our success.
Sizlere, başarımızın mihenk taşına şerefe kaldırmamızı teklif ediyorum.
- Keystone Kops.
- Anahtar şifreleri.
Security at RTX. Keystone Kops.
RTX'in kapı şifreleri.
Comedy of errors, like the Keystone Kops falling down. - General wackiness like that. - Falling down, that's a sight gag.
Örneğin, Keystone Polisleri'nin kovalamaca sahneleri.
What I mean is in the spirit of the Keystone Kops.
Ben o dizinin havasını kastettim.
Like Keystone Cops.
Keystone Polisleri gibi.
This coming from the future president of Keystone Pictures.
Ve evet, bunu yapan Keystone Pictures'ın müstakbel başkanı.
No. He is the prodigal son of Keystone Pictures.
O, Keystone Pictures'da veliaht konumunda.
After all, Buddy is the senior executive vice president of production for Keystone.
Ne de olsa Buddy, Keystone'un yapım bölümünün başkan yardımcısı.
And I gotta get it to Keystone City.
Ve onu Keystone Şehrine götürmeliyim.
- Why, what's Keystone City?
- Neden, Keystone Şehri nedir?
Keystone City, next stop.
Keystone Şehri. Sıradaki durak.
Keystone City.
Keystone Şehri.
What happens at Keystone City?
Keystone Şehrinde ne oluyor?
Tell me, Akip, what kind of a Keystone Cops operation are you guys runnin'here, huh?
Ne çeşit bir operasyon yürütüyorsunuz burada böyle?
You got a croc, all right. They're a keystone species.
Bir timsahınız var tamam mı?
Keystone species effects the whole ecosystem.
Bir şey mi açıkladı? Temel bir tür tüm ekosistemi etkiler.
I'm from Scranton, pennsylvania, the Keystone State. "
Scranton, Pennsylvania'lıyım Keystone Eyaleti. " - Dur.
Oh yeah, Dana Keystone.
Evet, Dana Keystone.
- Dana Keystone, from college.
- Üniversiteden Dana Keystone ile.
Keystone species would be exterminated, the food chain would be contaminated, and the regional ecological infrastructure would collapse.
Temel türler tükenecek, besin zinciri zehirlenecek, ve yöresel ekolojik altyapı çökecek.
Requests two unit back up. 1275 Bayview Lane, Keystone Island.
Keystone Adası Bayview Sokağı 1275 numaraya iki birimlik takviye istiyoruz.
I have two suspects heading southbound on Keystone Island.
Keystone Adası'ndan güneye ilerleyen iki şüpheli var.
Morphine is the keystone of your pain management program, son.
Acıyla mücadele etmenin temel yanı morfindir, evlat.
Where is the keystone?
Kilit Taşı nerede?
Is it the keystone?
Bu kilit taşı mı?
Inside the keystone, there'll be a map.
Kilit taşının içinde bir harita olmalı.
Put the keystone on the table.
Kilit taşını masaya koy.
Where is the keystone?
Kilit taşı nerede?
- Give me the keystone! Give it to me!
Kilit taşını bana verin!
I used to love the Keystone Kops.
Şu "Keystone Kops" komedi filmlerine bayılırdım.
Marriage is just the keystone to economics.
Evlilik ekonomide sadece bir kilit noktadır.
He sent out written communication identifying himself as the "Keystone Killer".
Gönderdiği mektuplarda kendisini "Keystone Katili" diye adlandırıyordu.
Is this from him, the Keystone Killer?
Bu ondan mı geliyor, Keystone Katili'nden mi?
No, he chose to retire. He's written a new book on the Keystone Killer case.
Keystone Katili dosyasıyla ilgili yeni bir kitap yazdı.
There's been some new activity on the Keystone Killer case.
Keystone Katili dosyasında yeni bir gelişme oldu. Yeni mi?
It would have been difficult to tie these new murders to the Keystone Killer what with the change of the methodology and the time that's elapsed between kills.
Metodun değişmesi ve geçen zamanı göz önüne aldığımızda bu yeni cinayetleri Keystone Katili'ne bağlamak çok zor.
Apparently it was written by the infamous Keystone Killer, who's wanted in connection with the murders of 7 women back in the late 1980's.
Mektubun, 1980'lerin sonunda 7 kadının ölümünden sorumlu tutulan Keystone Katili tarafından yazıldığı anlaşılıyor.
No, it's the Keystone Killer.
Hayır bu Keystone Katili.
Keystone Film Company
Çeviri :